Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2618 E. 2024/595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiracı tarafından kiralanan yere yapılan faydalı ve zorunlu masrafların tahliye sonrası kiracıya ödenip ödenmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin 16. maddesinde, kiracının kiralanana yaptığı tadilat ve tamiratlar sonucu oluşan giderleri tahliye sırasında kiraya verenden talep edemeyeceği ve sökülebilir olanları söküp götürebileceği açıkça kararlaştırıldığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/136 E., 2023/336 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/371 E., 2019/1780 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, davalı ile imzalandığı 01.09.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile Marinpark Alışveriş Merkezi C-6 numaralı iş yerini 5 yıl süre ile kiraladığını, müvekkilinin 2016 yılının sonunda kiralananı olduğu haliyle teslim etmesi halinde zorunlu ve faydalı masraflar ve diğer harcamaların ödeneceği sözü ile tahliye ettiğini, kullanımına elverişsiz teslim aldığı kiralananı kullanımına uygun hale getirmek üzere yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların Mahkeme aracılığıyla 407.400,00 TL değerinde tespit edildiğini, kaba inşaat haricinde hemen her şeyin davacı kiracı tarafından yapıldığını, masraflara ait fatura ve banka kayıtları ile delil tespiti dosyasında alınan rapor ile davanın ispatladığını ileri sürerek; vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca kiralanana yapılan 407.400,00 TL faydalı ve zorunlu masraf bedelinin ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı kiracının 12.01.2017 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini, kiralananın bulunduğu Marinaparktaki tüm dükkanların restaurant olarak kullanıldığını, davacının kendi zevkine ve kullanımına göre tadilat ve tamirat yaptığını, sözleşmede kiracıya süre bitiminde tüm tadilat tamirat ve dekarasyon malzemelerini söküp alma yetkisi verildiğini, davacının kiralananı boş olarak teslim ettiğini, davacının tacir olduğunu, diğer kiracılar ile de benzer sözleşme yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesinin 6. maddesinde kiralananın hali hazır durumu ile teslim edileceğinin ve tüm tefriş, donanım, yalıtım, izolasyon tadilat temini ve giderlerinin kiracıya ait olacağının, ayrıca ilk dekorasyon ve tadilatın kiracının sunacağı ve kiraya verenin onaylayacağı projeye uygun olarak yapılacağının, onay verilmeden herhangi bir değişiklik ve tadilatın yapılamayacağının, 14. maddesinde ise; kiracının kiralanan yere yaptığı sabit ve hareketli ekleri, aplikleri, perdeleri, konsolları, halı ve seperasyonları bir cümle kiralananda yapılacacağı tadilat ve tamirat neticesinde götürülebilecek nitelikteki her türlü tesisat ve dekorasyon malzemesini sözleşmenin hitamında kiralanan yere zarar vermeden söküp götürülebileceğinin, bunlar üzerinde kiraya verenden bir hak talep edemeyeceğinin, sökümden doğan bütün zararların kiracıya ait olduğunun, kiracının sökmediği bu tür ekler için hiçbir kimseden hiçbir talepte bulunamayacağının, kira parasından veya borçlarından mahsup edemeyeceğinin düzenlendiği, sözleşme ve içeriğinin taraflarca kabul edildiği, yapılmış olan masrafların talep edilemeyeceğinin, sökülüp götürülmesi mümkün ise sökülüp götürülebileceğinin kararlaştırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; kira sözleşmesinde yazılı olan ve davalı tarafından oluşturulan şartnameye göre, davacı tarafından yapılan sökülemez nitelikli ayrılmaz parçaların bedelinin kiraya verenden talep edilemeyeceğinin yazılı olmadığını, genel hükümlere göre davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesinde, davacının mecura yapmış olduğu masrafların tahliye sırasında talep edilemeyeceğinin, sökülüp götürülmesi mümkün ise sökülüp götürülebileceğinin, bunlar üzerinde kiraya verenden bir hak talep edemeyeceğinin, sökümden doğan bütün zararların kiracıya ait olduğunun ve kiracının sökmediği bu tür ekler için bir talepte bulunamayacağının kararlaştırıldığı, sözleşme 01.09.2011 başlangıç tarihli olup sözleşme süresi sona erdikten sonra taşınmazın tahliye edildiği, sözleşmenin taraflar için bağlayıcı olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masraf alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 ile 321 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. 6098 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi hükmü uyarınca; bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. Sözleşmenin yorumunda amaç, taraflarının birbirine uygun gerçek iradelerini tespit edebilmektir. Sözleşme yorumlanırken öncelikle tarafların kullandıkları ifadeler ve kelimeler dikkate alınmalı ancak bunlar metnin bütünlüğü içinde yorumlanmalıdır. Sözleşmedeki ifadelerin yeterince açık olmaması yahut metnin muğlak olması halinde tarafların iradelerini ortaya koymaya imkân veren yardımcı olgulara bakılmalıdır.

2. Taraflar arasında imzalanıp uyuşmazlık konusu olmayan 01.09.2011 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin "Sözleşme Sonu yükümlülükler" başlıklı 16. maddesi; "Kiracı, kiralanan yere yaptığı sabit ve hareketli ekleri, aplikleri, perdeleri, konsolları, halı ve seperasyonları bilcümle kiralananda yapacağı tamirat tadilat ve neticesinde götürülebilecek nitelikteki her türlü tesisat ve dekorasyon malzemesini sözleşmenin hitamında kiralanan yere zarar vermeden söküp götürebilir. Bunlar üzerinde kiraya veren bir hak talep edemez. Sökümden doğan bütün zararlar kiracıya attir. Kiracı sökmediği bu tür ekler için hiç kimseden hiçbir talepte bulunamaz, kira parasından ve borçlardan mahsup edemez. Kiracı tarafından sökülmeden bırakılanların sökülmesi için de kiraya veren ısrar edemez. Kiralanan yerle birlikte varsa sözleşme ekinde ve veya teslim belgesinde belirtilecek olan demirbaşlar sağlam, çalışır ve kullanıma elverişli halde kiraya verene bırakılacaktır. Eksik veya tamir gerektiren sebeplerle bu demirbaşlardaki maddi eksiklikler kiracı tarafından aynen ve madden tamamlanacaktır." düzenlemesini içermektedir. Düzenlemenin başlangıcında sabit ekler de sayılmış, bilcümle tamirat ve tadilat neticesinde götürülebilecek nitelikteki her türlü tesisat ve dekorasyonun kiralanana zarar verilmeden sökülüp götürülebileceği, aksi halde talepte bulunmayacağı belirtilmekle, hem sözleşme hükmü hem de 6098 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi dikkate alındığında; taraf iradelerinin kiralanana yapılan tamirat ve tadilat konusunda kiraya verenden talepte bulunulamayacağı, kiracının söküp götürebileceklerini götürecileceği ancak bu durumda da zararın kiracıya ait olacağı anlaşılmaktadır.

3. Şu durumda, temyiz olunan karar usul ve kanuna uygun bulunduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.