"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında karşılıklı olarak görülen vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalıların, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/122 E. sayılı dosyasında davacı olan müvekkili şirketin vekili olarak görev yaptıklarını; yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı müvekkili lehine 3.817.290,55 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini, ayrıca müvekkili yararına 96.777,29 TL vekâlet ücretine hükmedildiğini; ilamın davalılar tarafından Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2017/6008 E. sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, icra dosyasında 23.11.2018 tarihi itibariyle yapılan hesaplamada toplam alacak miktarının 10.888.061,76 TL olarak belirlendiğini, daha sonra davalıların 07.12.2018 tarihli ve 670.000,00’şer TL tutarlı 008514 ve 001247 no’lu “tazminat davası ve icra vekalet ücreti” açıklamalı iki adet serbest meslek makbuzu düzenleyerek müvekkili şirkete ibraz ettiklerini; 21.01.2019 tarihinde davalıların ofisinde yapılan görüşmede, icra dosyasındaki paranın 23.11.2018 tarihinde 7.648.318,86 TL ve 26.11.2018 tarihinde 2.525.252,00 TL olmak üzere toplam 10.173.570,86 TL olarak davalıların hesabına yatırıldığı bilgisinin verildiğini, ancak davalılara müvekkili adına daha fazla ödeme yapıldığının öğrenildiğini, davalıların Avukatlık Kanunu’nun 166 ncı maddesine aykırı olarak 1.340.000,00 TL üzerinde hapis hakkı uyguladığı gibi, avukatın derhal bilgi verme, müvekkili hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirme ve tahsilatları haksız olarak yedinde alıkoymak suretiyle de özen ve sadakat borcuna aykırı davrandıklarını, buna rağmen vekâlet görevinden azledilmediklerini, icra takibi nedeniyle müvekkilinden sadece kanuni vekâlet ücreti talep edebileceklerini ileri sürerek; davalılarca icra dosyasında müvekkili adına tahsil edilen paradan müvekkiline iadesi gereken 853.590,00 TL'nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini; ayrıca davalıların, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/122 E. 2014/177 K. sayılı dosyasında iadesine karar verilen 333.215,70 TL harcı zamanında iade almayarak, müvekkilinin faiz kaybına neden olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve davalılarca düzenlenmiş 07.12.2018 tarihli 008514 ve 001247 no’lu 670.000,00’şer TL tutarlı serbest meslek makbuzlarının iptalini talep ve dava etmiş; 01.06.2021 tarihli celsede ise serbest meslek makbuzlarının iptaline ilişkin taleplerini geri aldıklarını bildirmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... (kendi adına asâleten, davalı ... adına vekâleten); davacı şirketin vekili olarak Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin ilk esas numarası 2007/422 olan dava dosyasıyla ikame edilen dava için 12 sene, Antalya 11. İcra Müdürlüğünün ilk esas numarası 2010/9066 olan icra dosyası için 9 sene emek verdiklerini; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin bozmadan sonra 2013/122 E. numarasını alan dosyasında Mahkemece, davacı şirket lehine 3.817.290,55 TL’nin dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verildiğini, bu ilamın 24.05.2017 tarihinde Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2010/9066 E. sayılı dosyasına ibraz edilerek yeni ilama göre hesaplama yapılmasının ve takibin devamının istenildiğini, icra dosyasının yeni esas numarasının 2017/6008 E. olduğunu, Mahkeme kararı ve İcra Mahkemesince yapılan hesap çerçevesinde takip miktarının tahsil harcı, icra masrafları, vekalet ücreti de eklenmek suretiyle 24.05.2017 tarihi itibariyle 10.051.104,52 TL olarak belirlendiğini, icra dosyasının 26.11.2018 tarihinde infaz olduğunu ve bu tarih itibariyle 10.888.061,76 TL hesap çıkarılarak tahsilat yapıldığını, bu bedelden öncelikle tahsilat harçlarının kesildiğini, icra dosyasındaki Kooperatif vekilinin vekalet ücretinden kaynaklanan haciz nedeniyle 276.512,46 TL'nin Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2017/6008 E. sayılı dosyasına gönderildiğini, kalan miktarın 9.933.570,86 TL olup bu aşamada hapis hakkı kullanılabilecek asgari miktar olan 1.340.000,00 TL (381.729,00 TL dava vekâlet ücreti + 958.525,00 TL yeni ilam çevresinde 24.05.2017 tarihi itibariyle takip miktarı üzerinden hesaplanan icra vekâlet ücreti) tenzil edildiğinde, bakiye 8.593.570,86 TL’nin davacının hesabına gönderildiğinin, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Yasal süresi içerisinde açtığı karşı davasında ise, 6100 sayılı HMK’nın 329 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca kötüniyetli olarak açılan asıl dava nedeniyle dava değerinin %10'undan az olmamak üzere vekâlet ücretine hükmedilmesini, aynı maddenin 2 inci fıkrası gereğince davalı hakkında disiplin cezası uygulanmasını; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/122 E. sayılı dosyası ile Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2017/6008 E. sayılı takip dosyasında geçen süre, verilen emek ve harcanan mesai gözetilmek suretiyle %20 oranında akdi vekâlet ücretinin tespit edilerek, davalıdan daha önce tahsil edilen kısım mahsup edildikten sonra kalan vekâlet ücreti alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, taraflar arasında yazılı bir avukatlık ücreti sözleşmesi bulunmadığı, Yargıtay içtihatlarında da kabul edildiği üzere, taraflar arasında aksine bir kararlaştırma bulunduğu ispat edilemediğinden, icra takibinin ayrı ücrete tabi olduğu; her ne kadar bilirkişi raporlarında icra takibinde değer olarak 3.945.753,85 TL belirlenmiş ve bu miktar üzerinden hesaplama yapılmış ise de icra (akdi) vekalet ücretinin takip değeri üzerinden hesaplanmasının gerektiği; Antalya 11. İcra Müdürlüğünün 2010/9062 E. sayılı dosyasında takibe konu edilen Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/122 E. 2014/177 K. sayılı kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine, Mahkemece verilen yeni kararın bu kez onandığı, bunun üzerine alacaklı vekilince 24.05.2017 tarihinde icra dosyasının yenilenmesi talebinde bulunulduğu; borçlu tarafça yenileme emrinde hesap tablosunun hatalı yapıldığı iddiasıyla icra memuru işlemine karşı şikayette bulunulması üzerine Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/923 E. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne karar verilerek, icra dosyası alacağının toplam 9.585.246,08 TL olarak belirlendiği; bu miktarın %10 üzerinden akdi vekâlet ücreti hesaplandığında, davalı avukatların 958.524,60 TL akdi vekâlet ücretine hak kazandığı; bu miktara bilirkişi raporu ile hesaplanan 104.657,54 TL icra dosyası için talep edilebilecek kanuni vekâlet ücreti eklendiğinde, davalı vekillerin icra takibi nedeniyle hak kazandıkları akdi ve kanuni vekâlet ücreti toplamının 1.063.200,14 TL olduğu, açıklanan nedenlerle davacı tarafın fazla tahsilat iddiasına dayalı alacak talebinin reddine karar verilmesi gerektiği;
2. Davacı vekili tarafından, davalılarca süresinde harç iadesi talep edilmediğinden, müvekkilinin faiz zararının oluştuğu ileri sürülmüş ise de Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/122 E. 2014/177 K. sayılı kararının onanmasına ilişkin Yargıtay ilamına karşı davacı vekilinin karar düzeltme talebinin Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarihli ve 2018/1666 E. 2018/4945 K. sayılı ilamı ile reddine karar verilerek bu tarihte hükmün kesinleştiği, Yargıtay'da gerekçeli kararın yazılma süreci, kararın UYAP'a yüklenme süreci, dosyanın fiziki olarak Mahkemeye gelme süreci ve davacı şirketin yeni vekilince keşide edilen Antalya 2. Noterliğinin 23.01.2019 tarihli ihtarnamesi ile davalı tarafa “güven ilişkisi zedelendiğinden yeni dava açılmaması, aksi halde yasal yollara başvurulacağı” bildirilmiş olup, yeni vekil tarafından birden fazla dilekçe verilmesinden sonra 2019 Mart ayında harç iadesinin yapıldığı göz önüne alındığında; davalıların süresinde harç iadesi talep etmediklerinden davacı şirketi zarara uğrattıkları iddiasının da yerinde olmadığı;
3. Karşı dava yönünden yapılan incelemede ise; karşı davacılar tarafından 17.12.2018 tarihinde karşı davalı şirket çalışanına teslim edildiği anlaşılan "İcra Dosyasına İlişkin Hesap HK" başlıklı belgede “381.729,00 TL dava vekâlet ücreti ile 958.271,00 TL icra vekâlet ücreti olarak toplam 1.340.000,00 TL mahsup yapıldığını” belirttikleri, raporda %10'dan daha fazla bir ücrete hak kazanıldığının belirtilmemiş olduğu; karşı davacıların hak kazandığı dava vekâlet ücretinin %10 oranı üzerinden 381.729,00 TL olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, yukarıda yapılan hesaplama dikkate alındığında, icra dosyasından dolayı 1.063.200,14 TL akdi ve kanuni vekâlet ücretine hak kazandıkları, dava dosyasından hak kazandıkları kanuni vekâlet ücreti de eklendiğinde 1.340.000,00 TL mahsup yapıldığı belirtilen miktardan çok daha fazla vekâlet ücreti mahsup edebilecekken etmedikleri, karşı davalı şirketin ihtarnamesi üzerine bakiye ücret alacaklarının bulunduğunun belirtildiği, hesaplaşmadan ve şirketin yeni vekilinin ihtarnamesinden sonra daha fazla vekalet ücretine hak kazanıldığının ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu anlaşıldığından, karşı davanın da reddine karar verilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek; 07/12/2018 tarihli 008514 ve 001247 no’lu 670.000,00TL tutarlı serbest meslek makbuzlarının iptali talebinin davacı tarafça geri alınması ve davalı tarafın da geri almaya muvafakat etmesi nedeniyle bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına; asıl ve karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı vekili; icra vekâlet ücretinin, icra dosyasındaki asıl alacak miktarı olan 3.817.290,55 TL üzerinden hesaplanması gerekirken, toplam alacak miktarı üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, Ticaret Mahkemesince hükmedilen tutar üzerinden %10 avukatlık ücretinin davalılarca tahsil edildiğini, aynı ilamın icra takibine konu edildikten sonra ayrıca icra dosyası kapak hesabı üzerinden %10 vekâlet ücreti alınamayacağını, mükerrer tahsilat yapıldığını, icra takibinin ayrı bir hukuki işlem teşkil etmesi sebebiyle ayrı bir ücrete hükmedilecek ise bunun takip çıkışı üzerinden hesaplanan 104.676,79 TL kanuni vekâlet ücreti olabileceğini; ayrıca harç iadesinin geç alınması nedeniyle müvekkilinin zarara uğramış olup, bu yöndeki tazminat talebinin reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve asıl davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar- karşı davacılar; icra dosyasının infazı sırasında kanuni hapis hakları çerçevesinde icra alacağının %10’u oranında kesinti yapıldığını, buna ilişkin olarak makbuz ekinde gönderilen yazıda gerekli açıklamanın yapılmış olduğunu, yasal olarak hapis hakkını kullandıkları %10 oranını aşan emek ve mesai karşılığının ise Mahkemece belirlenmesi gerektiğini ve bu talebin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığını, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen dava için 12 yıl, Ankara 11. İcra Müdürlüğünde yürütülen icra takibi için 9 yıl emek ve mesai harcadıklarını, bunun karşılığı olarak %20 oranında vekâlet ücretine hak kazandıklarını, %10 oranını aşan emek ve mesailerinin göz ardı edildiğini ileri sürerek; karşı dava yönünden verilen İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince, tarafların gösterdiği ve hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, incelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçe gösterilerek, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri, istinaf itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; vekâlet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 nci maddesi ile 504 üncü maddesi,
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Yukarıda belirtilen kanun hükümleri doğrultusunda, temyizen incelenen Mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı-karşı davacıların avukatlık hizmeti sunduğu dava ve icra takibi dolayısıyla hak kazandıkları akdî ve kanunî vekâlet ücretlerine ilişkin yapılan hesaplamanın yerinde olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun bulunduğundan, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.