Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2630 E. 2024/1641 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satın alınan konuttaki metrekare eksikliği ve ayıplı işler nedeniyle değer azalmasının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, konuttaki metrekare eksikliği gibi açık ayıpları teslim anında fark edebilecek durumda olduğunun ve gizli ayıplar dışında ayrıca bir talepte bulunmadığının tespiti gözetilerek, yerel mahkemenin davacı ... lehine kısmi kabul, davacı ... lehine ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ... vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ...'nın davalı şirketin inşaa etmiş olduğu Beyaz City Rezidance projesinden A3 Blok 41 nolu bağımsız bölümü 243.000,00 TL bedelle, ...'ın A1 Blok 46 nolu bağımsız bölümü 270.000,00 TL bedelle satın aldığını, dairelerin kat mülkiyeti tapusunun henüz verilmediğini, bu sebeple %50 zamlı şantiye suyu ve elektriği kullandıklarını, binanın iskan ruhsatı bulunmadığını daha sonra öğrendiklerini ve gizli ayıplar için davalıya Bakırköy 40. Noterliğinden 2011/18828 yevmiyeli ihtarnameyi gönderdiklerini, yapılan tanıtım, reklam ve ilanlarda bildirilen ve taahhüt edilen daire net m² alanlarında 20 m² eksiklik olduğunun daire içinde yapılan ölçümlerle anlaşıldığını, bu eksikliğin ekonomik değerinin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL olduğunu, dairelerde kullanılan malzemelerin taahhüt edilenden düşük kalitede olduğunu, site otoparkları ve yeşil alanın projesine aykırı, eksik ve ayıplı olduğunu ileri sürerek, dairenin teslim tarihindeki ayıpsız değeri ile ayıplı değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL'nin dairenin teslim tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davacı ... vekili 01.11.2021 tarihli ıslah dilekçesinde, dava dilekçesi ile talep etmiş oldukları 10.000,00 TL tutarı 24.348,00 TL'yi yükselttiklerini ve bu tutarın dava tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafın hiçbir ihbar süresine uymadığını, vekil edeninin teknik şartname ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde yükümlendiği tüm edimleri eksiksiz olarak ifa ettiğini ve daireleri eksiksiz, ayıpsız olarak davacılara teslim ettiğini, teslimi takip eden süreçte daireler üzerindeki tasarrufun davacılara ait olması sebebiyle teslimden sonra oluşacak zararlardan vekil edeninin sorumlu tutulamayacağını; belediye ile vekil edeni arasındaki ruhsata ilişkin problemin, İBB ve Beylikdüzü Belediyesi tarafından onaylanan projede haksız surette değişiklik yapılması talebinin uygulanma imkânı bulunmaması sebebiyle kabul edilmemesinden kaynaklandığını, belediyenin bu hukuka aykırı taleplerinin ve yıkım kararının iptali için İstanbul 9. İdare Mahkemesinin 2010/2048 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını ve halen yargılamanın devam ettiğini, davacı tarafın incelediği ve neticesinde satın aldığı projenin tüm yazılı tanıtımlarında mimari projelerin inşa edilecek yapı için tasarımdan ibaret olduğu ve broşürdeki planlar üzerinde değişiklik yapma hakkının saklı tutulduğu hükmünün yer aldığını, davacı tarafın projede yapılacak tüm değişiklikleri kabul ettiğini ve bu hususa muvafakat ettiğini, hukuken yükümlendiği sorumluluklara aykırı surette dava açmasının kabul edilebilir bir yönü olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkeme 25.05.2016 tarihli ve 2014/678 E., 2016/1118 K. sayılı kararıyla, dosya içerisine sunulan feragat doğrultusunda davacı ... yönünden feragat nedeniyle konusuz kalan davanın reddine, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ise davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, 24.348,00 TL olarak kabul edilen asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 21.01.2019 tarihli ve 2017/2125 E., 2019/345 K. sayılı ilamında; "...Davacılar, eldeki dava ile taşınmazın taahhüt edilen metrekareden düşük olarak teslim edilmesi ve daielerde kullanılan malzemelerin düşük kalitede olması, site otoparkları ve yeşil alanın projesine aykırı olması nedeniyle, eksik ve ayıplı işler nedeniyle satın aldıkları bağımsız bölümlerdeki değer azalmasının tahsilini talep etmişlerdir. 6100 sayılı HMK.’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1. maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Dava dilekçesinde, davacılar fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla her bir davacı için 10.000,00 TL değer azalmasının tahsilini talep etmişler ve mahkemece hükme esas alınan 11.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı ...'ya ait 41 nolu bağımsız bölüm için değer azalması 24.348,00 TL olarak belirlenmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde davacı tarafa tebliğ edilmiş fakat davacı tarafça dava ıslah edilmemiştir. Buna rağmen mahkemece, emredici nitelikteki anılan yasa hükmüne aykırı ve talep edilenden fazla şekilde, ıslah olmadığı halde davanın ... yönünden 24.348,00 TL olarak kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..." hususuna değinilerek hükmün bozulmasına, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin hüküm başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı arasında kurulan sözleşme gereği bulunması gereken ve bilirkişi raporu ile tespit edilen açık ayıplar ile davacı ... yönünden verilen karara ilişkin aleyhe temyiz itirazı bulunmadığı, bodrum katın perde duvarlarında ve tavanlarında yalıtım yapılmaması ya da tekniğine uygun yapılmaması nedeniyle oluşan rutubetin binanın taşıyıcı sistemini etkileyeceği, beton çeliğini korozyona uğratacağı, beton kalitesini azaltacağı ve sonuçta binanın taşıyıcı sisteminin dayanıksız hâle gelmesine neden olabileceğinin bilirkişi raporu ile gizli ayıp olarak tespit edildiği ve bu ayıpların 8 ay ile 2 yıl arasında ortaya çıkabileceklerinin belirlendiği, buna göre dava konusu taşınmazın 10.12.2010 tarihinde ...'ya teslim edildiği, davacı ...'nın gerek konut gerekse blok ve site ortak alanları ile ilgili olarak 26.09.2011 tarihli ihtarname ile süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, bu nedenle davacının gizli ayıplar nedeniyle tespit edilen 4.348,00 TL'yi dava tarihinden itibaren davaldan talep edebileceği, taşınmazdaki m² eksikliğinin davacının satın aldığı konutun ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, bu nedenle konuttaki m² eksikliği nedeniyle oluşan değer kaybını talep edemeyeceği gerekçesiyle davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davanın davacı ... yönünden kısmen kabulü ile 4.348,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ... vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı ... vekili, davacıya satılan ve teslim edilen dairelerin taahhüt edilen net alana sahip olmaması nedeni ile eksik ifa nedeni ile tazminat talebinde bulunduklarını, dairelerin net alanlarını ilk bakışta normal bir muayene ile bilemeyeceklerini, bunun için asgari olarak ölçme için metreye, araç gerece, toplama için matematik bilgisine ve hesap makinesine ve net alan tarifi ile ilgili mimari bilgiye ihtiyaç olduğunu, davanın satın alınan konuttaki metrekare eksikliğinin açık ayıp olarak değerlendirilerek reddine dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; 11.04.2016 tarihli bilirkişi raporunun 7. sayfasında “f” bendinde yer alan gizli ayıp tespitini ve bu ayıpların ortaya çıkış zamanı ile ilgili 15.01.2022 tarihli bilirkişi ek raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için aksi düşünülse dahi bilirkişinin raporunda tespit edilen bu hususun davacının iddia ve talepleri arasında yer almadığını, taleple bağlılık ilkesi gereği davacı tarafından iddia edilmeyen bu hususun hesaplamadan çıkartılması gerektiğini, dava konusunu kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı ...'nın yapılacak her türlü değişime muvafakat etiğine dair noterden verilmiş muvafakatnamesi bulunduğunu, teslim tutanağında davacıya teslimin 10.12.2010 tarihinde yapılmasına rağmen yıllar sonra davanın açılmış olmasının hem hukuki dayanaktan yoksun hem de kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıların, taşınmazın taahhüt edilen metrekareden düşük olarak teslim edilmesi ve daielerde kullanılan malzemelerin düşük kalitede olması, site otoparkları ve yeşil alanın projesine aykırı olması nedeniyle, eksik ve ayıplı işler nedeniyle satın aldıkları bağımsız bölümlerdeki değer azalmasının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda, alınan bilirkişi raporu ve ek raporlarında açık ve gizli ayıpların tespiti yapılarak gizli ayıplar yönünden bu ayıpların ne zaman ortaya çıkacağının belirtildiği, dairede bulunan eksik metrekare hususunun, davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıptan bağımsız bölümü satın ve teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceğinin anlaşılmasına göre, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ... vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.