Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2651 E. 2023/1743 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinin feshi, bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, kısmi davanın ıslahı ile artırılan miktar için zamanaşımı def'inin tüm davalılar yönünden uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Müşterek borçlulardan birinin zamanaşımı def'i ileri sürmesi halinde, diğer borçluların da bu def'iden yararlanacağı ve teselsül hükümleri gereğince zamanaşımı def'inde bulunmayan müşterek borçluların da bu def'iden faydalanmasının gerektiği gözetilerek, mahkemenin ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine ilişkin kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2012/243 E., 2022/494 K.

DAVA TARİHİ : 30.09.2011

KARAR : Kısmen kabul kısmen ret

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, bedel iadesi, kira kaybı, manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; davalı ... ile ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında imzalanan 20.06.2006 tarihli sözleşmeyle; ...’na ait Konya ili Meram İlçesi Kozağaç Mahallesinde bulunan 27108 ada 1 nolu parselde kayıtlı taşınmaza 512 daire yapılması ve yapılan dairelerden % 25’inin Meram Belediyesine ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalıların yoğun bir şekilde satış kampanyasına başladıklarını, ilgili Belediye Başkanının çeşitli ortamlarda projenin Meram Belediyesinin güvencesi altında yapıldığı ve bu projenin Meram Belediyesinin yüz akı projelerinden biri olduğu konusundaki açıklamaları nedeni ile halkta güven ve inanç oluşturulduğunu, Meram Belediyesinin güven telkinleri dikkate alınarak Konya ili Meram İlçesi Kozağaç Mahallesi 27108 ada 1 nolu parselden F Blok Pelit Apartmanı 18 nolu taşınmazın, ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den 140.000,00 TL bedel karşılığı satın alındığını ve tarihsiz sözleşme imzalandığını, sözleşmede teslim süresi 01.09.2008 tarihi olmasına rağmen davalılarca teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, teslim ve tescil yönünden davalılara başvurulması üzerine Meram Belediyesi tarafından sözleşmenin feshedildiğinden bahisle bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, fesih nedeniyle davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin işten el çektirilerek yapılan inşaatlara ... tarafından el konulduğunu belirterek ... A.Ş. ile arasındaki sözleşmenin feshine, ödenen bedelden şimdilik 10.000,00 TL'si ile dairenin süresinde teslim edilmemesinden dolayı 1.000,00 TL kira bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının ihtilaf konusu talepleri yönünden dava tarihinden önce başvuru yapılmadığını, dolayısıyla temerrütün oluşmadığını, Meram Belediye Başkanlığının satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi herhangi bir satış bedelinin de ödenmediğini, satış aşamasında herhangi bir imzasının da yer almadığını, buna göre husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin şekil şartlarından yoksun olup geçersiz olduğunu, kefalet sorumluluğunun bulunmadığını, ortada yazılı bir kefalet sözleşmesinin de bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının taleplerinin ancak yüklenici firmanın edimini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde talep edebileceğini, davalı şirketin kendisine karşı yüklendiği edimleri eksiksiz olarak yerine getirmediğinden gerek yüklenici şirketin ve gerekse de halefi olan davacının herhangi bir talepte bulunamayacağını, keza yüklenici şirketin imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini gereği gibi ve zamanında yerine getirmediğinden sözleşmenin 17/08/2011 tarihinde feshedildiğini, yüklenici firmanın gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ve gerekse de yapılan süre uzatımlardan kaynaklı olarak borçlu olduğunu, alacakların tahsili yönünde başlatılan icra takipleri bulunduğunu, davacının yönelttiği taleplerin İdari Yargıda çözümlenmesi gerektiğinden mahkemenin görevli olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. cevap dilekçesinde; edimlerini yerine getirmesine rağmen diğer davalı tarafından edimlerin yerine getirilmediğini ve hak edişlerini ödemediğini, bu hususta diğer davalı aleyhine dava açıldığını, aleyhine tapu iptali ve tescil davaların açıldığını, maddi kayıplara uğradığını, bir dairenin birkaç kişiye satıldığı yönündeki iddiaların yersiz olduğunu, tapuların teslim edilmemesinde ve sözleşme gereğinin yerine getirilmemesinde bir kusurunun bulunmadığını, davacı ile arasındaki sözleşmenin halen geçerli olduğunu, sözleşmenin geçersiz kabul edilmesi halinde ise davacının kira bedeli talebinde bulunma hakkının olmadığını, ayrıca sözleşmenin feshedilmesi halinde satış bedeli üzerinden %15 oranında kesinti yapma hakkına sahip olduğunu, ayrıca davacının talepte bulunabilmesi için ödemelerini eksiksiz yaptığını ispat etmesi gerektiğini, davacının tüm bedeli talep etme hakkının bulunmadığını, bu nedenle yasal dayanağı olmayan davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı ile dava dışı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, ... aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 Esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.nın 51 inci maddesi uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan Belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan onaylanarak dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, dava dilekçesiyle 10.000,00 TL sözleşme kapsamında ödenen bedel, 1.000,00 TL kira tazminatı ile 20.000,00 TL manevi zarar talep edildiği, yukarıda ifade edildiği üzere zamanaşımı süresinin 17.08.2011 tarihinden itibaren 10 yıl olup bu sürenin 17.08.2021 tarihi itibariyle dolduğu, sözleşme bedelinin dava tarihi itibariyle belirlenebilir olup sözleşme bedelinden 10.000,00 TL talep edilmekle buna ilişkin davanın kısmi dava niteliğinde olduğu kısmi davada; alacağın kalan bölümünün de talep edilen alacağa yönelik zamanaşımı ile sınırlı olduğu, davacı tarafça yer ne kadar sözleşme bedelinden arta kalan kısım yönünden 02.09.2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuş ise de; ıslah ile artırılan miktar yönünden zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu ve davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu, bu nedenle zamanaşımına uğramayan dava dilekçesindeki talep yönünden karar verilmesi gerekçesiyle; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında düzenlenen sözleşmenin feshine, 10.000 TL sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ıslah ile artırılan fazlaya ilişkin istemin reddine, kira kaybı tazminatı ve ödeme tarihinden itibaren faiz isteği yönünden açılan davanın reddine, manevi tazminatın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davacı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı temyiz dilekçesinde; ıslah edilen bedelin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesini usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... temyiz dilekçesinde; tapunun 3. şahıs üzerinde olduğunu, satışın mükerrer olduğunu, ödeme makbuzu ve güven teorisinin Türk hukuk sisteminde bulunmadığını, sözleşmelerin sonradan düzenlenme iddialarının araştırılmadığını, senet asıllarının ödeme olarak kabul edilmesinin, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, harici konut satış sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesi, maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

a.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 Esas ve 2019/572 Karar sayılı kararı

b. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

“Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.... ” şeklindedir.

c. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

"...Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz."

d. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 30 uncu maddesi şöyledir:

"Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır."

e.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Seçimlik Haklar" kenar başlıklı125 inci maddesi şöyledir:

"Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir."

f.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 inci maddesi şöyledir:

" Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bugünün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.

"

g. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, "Dava Konusunun Devri" kenar başlıklı 125 inci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

"Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa ,devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. (Ek cümle:22/7/2020-7251/11 md.) Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur."

h.Zaman aşımı def'i konusunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 10.10.2022 tarih ve 2022/6208 Esas 2022/7561 Karar sayılı kararı.

ı.Konya Gedavet Konutları'na ilişkin emsal Yargıtay Kararları.

3. Değerlendirme

1.Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davalı ...'nin tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2. Davacı yan, dava dilekçesiyle, ... A.Ş. ile arasındaki sözleşmenin feshini, ödenen bedelden şimdilik 10.000,00 TL ile, dairenin süresinde teslim edilmemesinden dolayı 1.000,00 TL kira bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

3.Mahkemece; davacı yanın dava dilekçesiyle 10.000,00 TL sözleşme kapsamında ödenen bedel, 1.000,00 TL kira tazminatı ile 20.00,00 TL manevi zarar talep edildiği, zamanaşımı süresinin 17/08/2011 tarihinden itibaren 10 yıl olup bu sürenin 17.08.2021 tarihi itibariyle dolduğu, sözleşme bedelinin dava tarihi itibariyle belirlenebilir olup sözleşme bedelinden 10.00,00 TL talep edilmekle buna ilişkin davanın kısmi dava niteliğinde olduğu, kısmi davada alacağın kalan bölümünün de talep edilen alacağa yönelik zamanaşımı ile sınırlı olduğu, davacı tarafça her ne kadar sözleşme bedelinden arta kalan kısım yönünden 02.09.2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuş ise de; ıslah ile artırılan miktar yönünden zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu ve davalı tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu, bu nedenle zamanaşımına uğramayan dava dilekçesindeki talep yönünden karar verilmesi gerekçesiyle; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı ile ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında düzenlenen sözleşmenin feshine, 10.000,00 TL sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ıslah ile artırılan fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

4.TBK 146 ncı maddesi gereği dava konusu alacak on yıllık zamanaşımına tabi olduğuna göre, davalılar Meram Belediyesi ile ... A.Ş arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve ifanın imkansızlaştığı 17.08.2011 tarihinden itibaren, 10 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır. Davacı yan, 02.09.2021 tarihli dilekçesiyle, ödenen bedel olarak 10.000,00 TL yönünden talebini, 140.000,00 TL olarak ıslah etmiş olup; bu ıslaha karşı davalı ..., ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Buna rağmen, diğer davalıların bu yönde bir itirazının olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.

5.Davalılardan birinin zamanaşımı savunması ileri sürüp, diğerlerinin ileri sürmemesi halinde, teselsül kurallarına dayanarak zamanaşımı defiinde bulunmayanlar ya da süresinden sonra bulunup da bu defileri itiraza uğrayanların zamanaşımı defiinden yararlanmalarına olanak bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, tüm davalıların süresi içerisinde zamanaşımı def'inde bulunmuş gibi, ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davalı Belediyenin tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine,

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, davalı ... yönünden kapalı olmak üzere,

Dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.