"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/393 E., 2022/512 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Adana İli, ....... İlçesi, ....Mahallesinde kain 302 parsel sayılı taşınmazın ihale ile davalıya satışının yapıldığını, sonrasında dava dışı borçlu tarafından açılan ihalenin feshi davasının reddedildiğini, ihalenin kesinleştiği tarihe kadar fabrikanın denetmen ve gözetmen giderlerinin davacı banka tarafından ödendiğini, oysa 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 134 üncü maddesi gereğince ihale sonrasında yapılan masrafların ihale alıcısına ait olduğunu, bu doğrultuda yapılan 173.136,58 TL masrafın ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek; bu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalının ihale alıcısı olduğunu, ihalenin feshi davası açıldığından taşınmazı teslim almasının mümkün olmadığını, ihale tarihinden bir kaç gün sonra davalının taşınmaz üzerindeki fabrikanın içinin boşaltıldığını görmesi üzerine icra müdürlüğünden güvenlik önlemlerinin alınmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünün bu hususta davalıya yetki vermeyerek güvenlik görevlisi tayini yoluna gittiğini, mülkiyetin davalıya ihalenin kesinleşmesi ile geçtiğini, ihalenin kesinleşmesine kadar olan masrafların ihale alıcısına ait olamayacağını, kaldı ki bu taşınmaz üzerindeki fabrikada davacıya ticari işletme rehni ile rehinli olan başkaca taşınır malların da olduğunu ve ihalenin konusu olmadığını, yapılan denetim ve gözetimin bu taşınır mallar için de yapıldığından kendisinin sorumlu olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2019 tarihli ve 2016/749 E., 2019/31 K. sayılı kararıyla; ihale sonrası yapılan muhafaza masraflarından ihale alıcısının sorumlu olduğu, davacı alacaklının bu amaçla yapmış olduğu ödemeleri davalı ihale alıcısından isteyebileceği, bilirkişinin 11.10.2018 tarihli ek raporu ile davacının talebinin yerinde olduğu, bunun yanında her ne kadar davacı taraf ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz işletilmesi talebinde bulunmuş ise de, ödeme tarihlerinin vade olarak değerlendirilemeyeceği, davalının davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren verilen sürenin dolması ile 26.11.2016 tarihinde temerrüde düştüğü gerekçesiyle, davanın kabulü ile 173.136,58 TL'nin 26.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.09.2020 tarihli ve 2019/783 E., 2020/563 K. sayılı kararıyla; taşınmaz malın mülkiyetinin ihalenin kesinleşme tarihi itibariyle değil, ihale tarihi itibariyle alıcıya geçtiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 02.11.2021 tarihli ve 2020/11963 E., 2021/10755 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, İlk Derece Mahkemesince; davacı banka lehine ticari işletme rehni sözleşmesi kapsamında rehinli olan menkullerin güvenliğini de sağlamak maksadıyla yapılan/yapılması gereken masrafın, davalı taraftan talep edilen muhafaza masraflarından mahsup edildikten sonra kalan miktara hükmedilmesi gerekirken, tüm muhafaza masraflarından davalının sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ihale sonrası yapılan muhafaza masraflarından ihale alıcısının sorumlu olduğu, davacı alacaklının bu amaçla yapmış olduğu ödemeleri davalı ihale alıcısından isteyebileceği, dosya kapsamında ticari işletme rehnine konu malların değerinin 1.266.875,00 TL, hacizli menkullerin değerinin 302.000,00 TL, ödenen muhafaza giderinin 173.136,00 TL olup yapılan oranlama neticesinde davalı tarafın sorumlu olduğu miktarın 33.328,00 TL olduğu sonucuna varıldığı, bu nedenle bilirkişi raporuna bu bakımdan itibar edilmediği, davalının davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren verilen sürenin dolduğu 26.11.2016 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 33.328,00 TL'nin 26.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; icra müdürlüğü tarafından dava konusu ipotekli taşınmazın teferruat ve mütemmim cüzlerinin korunması amacıyla denetmen ve gözetmen ataması yapıldığını, ipotekli taşınmazdaki teferruat ve mütemmim cüzler dışında varsa ticari işletme rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu menkulleri koruma görevlileri bulunmadığını, ticari işletme rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasından ipotekli taşınmaz ihalesinin yapılmasından sonra yapılan tespitte ipotekli taşınmazda satışı yapılmamış olan sadece 2.500,00 TL değerinde 1 adet hidrolik pres makinesinin bulunduğunun tespit edildiğini, taşınmazın muhammen değeri (7.122.685,00 TL) dikkate alındığında söz konusu menkulün değeri (2.500,00 TL) ihmal edilecek düzeyde olduğunu, yani bozma ilamının doğru olduğu kabul edilse dahi sonucun değişmeyeceğini, 03.10.2016 tarihli bilirkişi raporunun açık olduğunu, taşınmazda mevcut olmadığı tespit edildiği halde ticari işletme rehnine konu makinelerin ipotekli taşınmazda mevcutmuş gibi (33 adet makine) Mahkemece karar verilmesinin hatalı olduğunu, temerrüdün davacı tarafça gönderilen ihtarın tebliğ tarihinden itibaren verilen sürenin dolması ile gerçekleştiğine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ihale tarihi itibariyle taşınmazın mülkiyeti davalıya geçtiğinden haksız iktisap tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra marifetiyle satışı yapılan taşınmazın, ihalenin yapıldığı tarih ile kesinleştiği tarihe kadar geçen sürede, taşınmazın muhafazası nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde davalı alıcıdan tahsili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, resen yapılan hesaplamada bir isabetsizlik bulunmadığı, ilk karara karşı sadece davalı tarafından kanun yoluna başvurmuş olması nedeniyle temerrüt tarihi yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temliy olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.