Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2679 E. 2024/745 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eczanenin, davalı Kurum tarafından yapılan reçete kesintilerinin haksız olduğu iddiasıyla açtığı kurum işleminin iptali davasında, önceki bozma kararları ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek yapılacak yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak ve usuli kazanılmış hakları ihlal etmeden karar verdiği, karar ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/508 E., 2022/207 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin .......,Eczanesinin sahibi olduğunu, Kuruma fatura ettiği 4 adet reçete nedeniyle örnekleme yöntemi ile kesinti yapıldığını, eski provizyon sisteminin bahse konu ilaçların hastalara teslimine ve ödeme yapılmasına izin verdiğini, reçetelerin usulüne uygun olduğunu, bu nedenle davalı kurumun 62.753,21 TL bedelli borç bildirimi işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili; 2006 yılında provizyon sisteminin reçetenin sisteme kayıt edildiğinde her ilaç için uyarı vermiyorsa da provizyon sisteminde yer alan “ilaç bilgisi menüsü'nün” ilacın ödenebilmesi için ne gibi özel durumlar olduğunu gösterdiğini, tüm reçetelerin itiraz inceleme komisyonu tarafından yeniden değerlendirildiğini, 14.08.2006-328 nolu reçetede yapılan kesintiye ait 131,03 TL bedelin geri ödenmesine, geri kalan 4.105,22 TL bedele yapılan kesintinin haklı olduğu gerekçesiyle geri ödemenin yapılmamasına karar verildiğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI:

Mahkemenin 05.11.2015 tarihli ve 2013/102 E., 2015/385 K. sayılı kararıyla; 26.05.2015 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda; ... hakkında düzenlenen reçetenin usulüne uygun olmadığı, diğer hastalardan ... için kesilen reçetelerin usulüne uygun olduğu, bu reçeteler açısından cezai işlem uygulanamayacağı belirtildiğinden, davalı Kurum tarafından uygulanması gereken cezai işlemin bilirkişi raporu doğrultusunda yeniden hesaplandığı, (... için 255,44 TL + ... için 3398,44 TL =3653,88 TL’nin cezai işlemden indirimi ile; (247.248,01/25.243,88) 3653,88=35.787,48 TL)’nin davacıya faizi ile birlikte iade edilmesi gerektiği, gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 35.787,48 TL kesinti ile bu kesintiye işletilen faiz yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 05.11.2015 tarihli kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 15.10.2018 tarihli VE 2016/2088 E.,, 2018/9383 K. sayılı ilamıyla; "...aynı bilirkişilerden alınan raporun kendi içerisinde çelişkili ve yetersiz olduğundan konuya ilişkin sözleşme ve mevzuat hükümleri de irdelenerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ve itirazlarını da karşılar şekilde en az üç kişiden oluşan bağımsız bir bilirkişi heyetinden taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 24.09.2020 tarihli ve 2019/1 E., 2020/131 K. sayılı kararıyla; bozmaya uyulduğu belirtilerek, alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne; davalı Kurum tarafından 55.830,27 TL kesinti yapılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 4/09/2020 tarihli kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 17.06.2021 tarihli ve 2020/11897 E., 2021/6744 K. sayılı ilamıyla; davacının tüm davalının sair temyiz itirazların reddiyle, Mahkemece 05.11.2015 tarihli kararda 35.787,48 TL kesinti ile bu kesintiye işletilen faiz yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine dair hüküm kurulduğu ve bu hükme karşı sadece davalı tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine bu kararın davalı lehine bozulmasına karar verilmiş olup bu hususun artık davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, Bozma sonrasında davalının usuli kazanılmış hakkı ihlal edilerek, davanın bozma öncesi kabul edilen miktarı aşan şekilde, davalının aleyhine hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak ilk kararda 35.787,48 TL kesinti ve faizi yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davacının kararı temyiz etmediğinden davalı lehine bozulduğu, davalı yararına usuli müktesep hak doğduğu, 35.787,48 TL kesinti ile bu kesintiye işletilen faizi aşacak şekilde karar verilemeyeceği gerekçesiyle davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, davalı Kurum tarafından 23.01.2013 tarihinde yapılan kesintiden, 35.787,48 TL ile bu kesintiye işletilen faiz yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili; Kurum işlemine konu tüm reçetelerin itiraz inceleme komisyonu tarafından yeniden değerlendirilerek kesintilerin yapıldığını, yapılmış olan kesintilerin mevzuata uygun olduğunu, karara esas alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, Mahkemenin eksik inceme ile hatalı karar verdiğini, davacının davasını ispat edemediğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2006 yılı Sağlık Uygulama Tebliği'nin 12.1 nci, 12.7.1 nci, 1.7.25 inci ve 12.8 inci maddelerine aykırılık nedeniyle örnekleme yöntemiyle davacı eczacının alacaklarından kesinti yapılmasına dair Kurum işleminin iptali istemine ilşkindir

2. İlgili Hukuk

1. 2006 yılı Sağlık Uygulama Tebliği'nin 12.1 nci, 12.7.1 nci, 1.7.25 inci ve 12.8 inci maddeleri,

2. 01.08.2008 tarihinde yayınlanan 2007/46 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi Konulu Genelgenin 3.1 nci, 6 ncı ve 10.4 üncü maddeleri.

3. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda karar verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla; davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.