Logo

3. Hukuk Dairesi2023/272 E. 2023/1603 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ayıplı araç satışı nedeniyle alıcının uğradığı iddia edilen maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uygun şekilde, bozma ilamında belirtilen hususları dikkate alarak bilirkişi raporu alıp hüküm kurduğu ve davalının temyiz itirazlarının bir kısmının bozma kararıyla kesinleşen hususlara ilişkin olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/257 E., 2022/366 K.

DAVA TARİHİ : 15.06.2015

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki maddi manevi ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalıdan Volkswagen transporter araç satın aldığını araçta meydana gelen arızalar nedeniyle aracın misliyle değişim talebiyle mahkemeye müracaat ettiğini, Bursa 2. Tüketici Mahkemesinden aldığı Yargıtay incelemesinden geçmiş ilamla araç bedelinin iadesine karar verildiğini, aracın ayıplı olduğu süre içerisinde kullanım imkanı bulunmadığından otoparka bıraktığı ve otopark bedeli olarak 6.136 TL ödediğini, ayrıca araca ihtiyacı olduğu için araç kiralamak zorunda kaldığını aracın otopark da kaldığı süre içerisinde toplam 35.500 TL araç kiralama bedeli ödemek zorunda kaldığını, araç için kasko sigorta poliçesi yaptığını bunun içinde 2.484,19 TL ödediğini, zorunlu mali sorumlu sigortası için 661,24 TL ödediğini, motorlu taşıtlar vergisi olarak 3.840,50 TL ödediğini, ayrıca yeni aldığı aracın ayıplı çıkmasından dolayı huzurunun bozulduğunu mali sıkıntılar yaşadığını bu itibarla da manevi zarara uğradığını ileri sürerek 48.621,93 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacının kasko sigortası, zorunlu mali sorumluluk poliçesi ve motorlu taşıtlar vergisi taleplerinin daha önceki mahkemede reddedildiğini ve mahkeme kararının kesinleşmesi nedeniyle bu taleplerin kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının aracı 2 yıl boyunca otoparkta bekletmesi ve bunun bedelinin de kendilerinden istenmesinin de kötü niyetli bir talep olduğunu, yediemine bırakılmayan araç hakkında otopark bedelli istenmesinin mümkün bulunmadığını, ayrıca araç kiralama ve otopark ücretlerine ilişkin faturaların usulüne uygun olmadığını, davacının taleplerinin fahiş olduğu ve zenginleşme amacı taşıdığını belirterek bütün maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini ve manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesi'nin 28.06.2016 tarih ve 2015/421 E.- 2016/693 K. sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüyle, davacının manevi tazminat yönünden açtığı davanın koşulları oluşmadığından reddine, kasko, mtv, zorunlu sigorta vb masraflardan oluşan 6.985,93 TL miktar yönünden daha önce verilmiş kesin hüküm bulunduğundan reddine, davacının otopark ücreti olarak talep ettiği 6.136 TL ve araç kiralama masrafı olarak 35.500 TL olmak üzere toplam 41.636 TL miktar yönünden davasının kabulüyle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2.Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 29.05.2018 tarih ve 2016/23690 E.- 2018/6342 K. Sayılı ilamı ile; davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile davalı yararına, mahkemece, öncelikle, Büyükşehir Belediyesi UKOME başkanlığına yazılacak müzekkere ile anılan tarihler itibariyle belirlenen otopark ücretlerini ve Gelir idaresi Başkanlığına yazılacak müzekkere ile davacı yana araç sağlayan işletmenin araç kiralama ücretlerini belirledikten sonra faturaları düzenlemiş bulunan ticari işletmelerin anılan dönemlere ilişkin ticari defterlerinin de temini ile, sunulan faturalarla ilgili olarak davacının kiraladığı araç veya araçların hangi tarih ve sürelerde kullanıldığının davacıya açıklatılarak belirlenmesi, davacının araçtan yararlanılamadığı tarihin de tespiti ile, tespit edilen bu dönemden hafta sonu ve resmi tatil günleri çıkarılarak, hak ve nesafet ölçüleri gözetilmek suretiyle taraf ve Yargıtay denetimine uygun bilirkişi raporu alındıktan sonra hüküm tesisi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece, bozmaya uyularak verilen karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamında işaret edilen eksiklikler tamamlandıktan sonra alınan bilirkişi ek raporlarına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, araç kiralama bedelinden sorumlu tutulamayacaklarını, davacının aracını otoparka bırakmasının kendi faydasına olduğunu bu bedelden de sorumlu tutulamayacaklarını, bilirkişinin tespit ettiği rakamların da hatalı olduğunu beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ayıplı araç satışı nedeniyle uğradığı iddia edilen maddi ve manevi zararlar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ilamında işaret edilen araştırmanın mahkemece yapılıp buna göre bilirkişiden rapor alındığı ve davalı vekilinin birtakım temyiz itirazlarının bozma ilamı ile kesinleşen kısma yönelik olduğunun anlaşılmasına göre mahkeme kararının doğru olduğu anlaşılmakla; davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermesi görülmüştür.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.