"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2776 E., 2022/2769 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/170 E., 2022/221 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan inceleme sonunda davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı ...'in 2013 yılı içerisinde evlilik amacıyla birlikte yaşadıklarını, davacının o dönemde davalıya toplam 100.000,00 Euro nakit ve 114 gram altını borç olarak verdiğini, ayrıca bir daire devrettiğini buna ilişkin 11.08.2014 tarihinde tapu iptali ve tescil davası açıldığını, davacının elden verdiği para ve altınlara karşılık davalının 23.12.2013 tarihli taahhütname imzaladığını, davalının evlilikten vaz geçip borç olarak aldıklarını da geri vermediğini, sonrasında davalı aleyhine Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2018/8191 E. sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, icra inkar ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine
karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; icra takibine ve davaya konu alacağa ilişkin zamanaşımı süresinin ve hak düşürücü sürenin dolduğunu, iddialarının gerçek dışı olduğunu ve icra dosyasındaki alacağın dayandırıldığı belgenin sahte olduğunu, imzanın davalıya ait olmadığını, tapu iptali ve tescil davasında bu belgenin sunulmadığını, sonradan üretildiğini, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verildiğini belirterek kötü niyet tazminatına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 11.01.2022 tarihli ve 2021/114 E. 2022/10 K. sayılı kararıyla; takibin dayanağı belgede para ve altın yanında dairenin devredildiğinin de yazılı olduğu halde tapu iptali ve tescil davasında ve soruşturma dosyalarında delil olarak sunulmadığı, belgenin alt ve üst kısmı olmayan bir kağıt parçasından ibaret olduğu, isim ve imza dışındaki kısmın başka birine ait olduğunun çıplak gözle dahi anlaşıldığı ve isim önünde "15" rakamının yer aldığı, her ne kadar isim ve imzanın davalıya ait olduğu tespit edilmiş ise de, tapu iptali ve tescil davasında yazılı belge olmadığından davanın reddine karar verildiği, ancak bu dosyada bu belgenin sunulmadığı, belgenin hazırlanış şekli ve başka bir delilin olmaması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, belgenin sonradan delil yaratmak maksadıyla oluşturulduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ''... Takibin dayanağı belgedeki imzanın bilirkişi raporuyla davalıya ait olduğunun tespit edildiği, para ve altının da "evlenmek şartıyla" davalıya verildiği belirtildiğinden bağışlama (eldeki dava yönünden şartlı bağış) sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının talebinin TBK'nın 295 inci maddesinde belirtilen bağışlamadan rücu talebine ilişkin olduğu Mahkemece öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığı da gözetilerek, davacı yararına bağışlamadan rücu şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takip konusu belgenin 23/12/2013 tarihinde düzenlendiği, davacının, davalıya karşı açmış olduğu Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/217 E. sayılı dosyasında davaya konu takip talebinin dayanağı olan 23.12.2013 tarihli belgede evlenme şartıyla verildiği iddia edilen taşınmaza ilişkin tapu iptal tescil talep edildiği, TBK 297 maddesinde bağışlamadan rücu için düzenlenen bir yıllık hak düşürücü sürenin geri alma sebebinin öğrenildiği tarihten başlayacağı, davacının geri alma sebebini en geç Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/217 E. sayılı dosyasındaki dava tarihi olan 11.08.2014 tarihinde öğrendiğinin sabit olduğu, Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2018/8191 E. sayılı dosyası ile 30.07.2018 tarihinde takibe başlandığı, eldeki dava tarihinin 30.10.2018 olduğu, bu durumda TBK 297 nci maddesi uyarınca davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davacının davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; icra takibine dayanak yapılan belge altındaki imzanın davalıya ait olduğunun bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, müvekkilinin belgenin tapu iptaliyle ilgili olduğunu bilmediğinden alacak belgesi olduğunu düşündüğünden ve belgenin Fransa'da olmasından dolayı o davada sunulmadığını, müvekkilinin evlenme vaadiyle kandırılıp, dolandırıldığını, müvekkilinin lehine olan delillerin, grafoloji bilirkişi raporunun, tanık beyanlarının ve icra dosyasının göz ardı edildiğini, hükmün hatalı olduğunu, belirterek iİlk Derece Mahkemesi kararının kaldırıldıktan sonra yeniden yargılama yapılıp, davanın kabulüne karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; TBK'nın 297 nci maddesinde düzenlenen bir yıllık sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu, davacının bu süre içerisinde davaya konu bağışlamadan rücu etmediğinin anlaşıldığı, Mahkemenin delilleri takdirinde, vakıa ve hukuki değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, şartlı bağışlamadan rücu nedeniyle alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilşkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) ''Bağışlama Sözleşmesinin tanımı" başlıklı 285 inci ve devamı maddeleri,
2. Aynı Kanun'un (6098 sayılı Kanun) "Bağışlamanın geri alınması '' başlıklı 295 inci ve "geri alma hakkının süresi .." başlıklı 297 nci maddeleri,
3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) "İtirazın İptali" başlıklı 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle takip konusu 23.12.2013 tarihli belgeyle davalının, bir adet daireyi, 100.000 Euro ve 114 gr altını davacı ile evlenme şartıyla aldığının sabit oması nedeniyle, davacının şartlı bağışta bulunduğu, 11.08.2014 tarihinde tapu iptali ve tescil davası açtığı, bu tarih itibariyle bağışlamadan rücu sebebini öğrendiğinden ve eldeki dava tarihinin 30.10.2018 olduğundan bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu hususlarının, anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.