Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2756 E. 2024/1027 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı eczaneye kesilen cezai şart ve sözleşme feshi işleminin iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı Kurum'un protokol hükümlerine aykırı cezai işlem uyguladığı gerekçesiyle kurum işlemini iptal etmesi hatalı bulunmuş, bazı hastaların ilaçları almadıklarına dair beyanları gözetilerek 2009 yılı protokolünün ilgili maddeleri uyarınca cezai işlem tesis edilmesinin yerinde olduğu, ancak 2020 protokolündeki lehe düzenlemeler de değerlendirilerek cezai şart miktarının yeniden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1994 E., 2023/28 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2010/408 E., 2022/309 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının ...Eczanesinin sahibi olduğunu, Kuruma fatura edilen bir kısım ilaçların reçete sahipleri tarafından alınmadığı, bir kısım reçetelerin arkasındaki imzaların reçete sahibine ait olmadığı gerekçesiyle, 2009 yılı protokolünün 6.3.3., 6.3.10. ve 6.3.24. maddeleri uyarınca, 21.07.2010 tarihli yazı ile davalı Kurum tarafından sözleşmenin bir yıl süreyle feshine ve toplam 60.311,36 TL cezai şartın uygulanmasına karar verildiğini, işleme konu olaylarla ilgili hiçbir somut tespit yapılmadığını, dışarıdan kurye yoluyla verildiği iddia edilen ilaç reçetelerinin tümünde Eczacılar Odasının onayının olduğunu, bahsi geçen hastaların ikamet ettikleri köyün içinde eczane olmadığını, eczanesi olmayan bir köyde bulunan ve ilaç yazdıran hastaların herhangi bir eczacıdan ilaç almalarının doğal olduğunu, reçetelerin toplandığı, hekim ile eczane arasında işbirliği ve yönlendirme iddialarının somut delile dayanmadığını ileri sürerek; işlemin iptaline, muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili; sigortalı ...adına...'nın şikayeti üzerine Kurum müfettişlerince yapılan incelemede, ...'nin ...eczanesine hiç gitmediğini, Dr. ...'a hiç muayene olmadığını ve anılan tarihlerde ilaç almadığını beyan ettiğini, söz konusu reçetelerde bulunan reçete arkalarındaki imzaların şahsın kendisine veya yakınlarına ait olmadığını belirttiğini, Dr. ...tarafından...Sağlık Ocağı'nda yazılan ...ve diğer hastalara ait reçetelerin toplandığını, Dr. ...ve davacı eczacı arasında işbirliği ve anlaşma olduğu kanaatine varıldığı için ...Eczanesi'nin sözleşmesinin 1 yıl süre ile feshedildiğini, yine hastaların verdiği ifadeler doğrultusunda Dr. ... ve Dr. ...'ın hastayı muayene etmeden, hastanın bilgisi dışında ve hastanın ricası üzerine eczane personelinin getirdiği reçeteleri yazdıklarını, hastaların kullandıkları dozları belirtmelerine rağmen yüksek dozlarda ilaç reçete ettiklerinin tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi kurulunun 14.12.2022 tarihli raporunda 60.312,00 TL cezai işlemin ve 1 yıl süreyle uygulanan fesih işleminin yerinde olmadığı, davacının, davalı SGK'ya herhangi bir borcunun bulunmadığı sonucuna varıldığının bildirildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, mahkemece yapılan yargılama sırasında toplanılan deliller ve ceza dosyasında bulunan deliller nazara alındığında davacının haksız fiil kabilinden herhangi bir eyleminin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, sözleşmenin feshi ve 60.311,36 TL cezai şartın tahsiline yönelik işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Kurum vekili; Kurum tarafından yapılan tespitte adı geçen hastalarının hepsinin kesinlikle ...Eczanesine gitmediğini ve bütün ilaçların doktor tarafından kendilerine getirildiğini beyan ettiklerini, hasta...'nin 42 ilacın hiçbirini almadığını, bazı ilaçların yazıldığı tarihte hastanede yatmakta olduğunu ve yakınının da gitmediğini beyan ettiğini, ihbar eden... ve hasta...'nin Mahkemece ifadesinin alınmadığını, dinlenen tanıkların verdikleri ifadeleri yönlendirmeyle verdiğini, hastaların beyanlarına göre hastaların ilaçlarını davacının doktora yazdırması nedeniyle eczacı ile doktor arasında bağlantı bulunduğunun anlaşıldığını, Mahkemece, salt ceza mahkemesi ilamındaki olgularla bağlı olduğundan bahisle hüküm verildiğini, Ceza Mahkemesinde yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle karar verildiğini, hukuk yargılamasında detaylı olarak araştırılarak kusur ve tazminat yönünde toplanan deliller ve hakkaniyet ölçütünde karar verilmesi gerektiğini, davacının da onca hastaya ilaç götürürken ve imzalarını almadan ilaç tedarik ederken Kuruma hiç haber vermemesinin ve bütün bunlara karşı Kurumdan Mahkemenin kesin delille ispat beklemesinin, davaların Kurum aleyhine sonuçlanmasına yol açtığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 2020 protokolünde 2009 protokolünün 6.3.24. maddesinin karşılığı bulunmadığından, bu madde uyarınca verilen bir yıl süreyle sözleşmenin feshi cezasının iptaline karar verilmesi gerektiği, 2020 protokolünde reçetedeki ilaçların hasta ve yakınlarınca alındığının tespiti halinde bu maddenin uygulanmayacağının kabul edildiği, hastaların ifadelerinde ilaçların kendilerine teslim edildiğini ve ilaçları kullandıklarını söylediklerinden 2009 protokolünün 6.3.3. maddesine göre kesilen cezanın iptaline karar verilmesi gerektiği, kurum işlemine konu hastalardan ...ve ...'nın adı geçen sağlık ocaklarına gitmediklerini reçetedeki ilaçları almadıklarını söyledikleri, ...'ın da muayene olmadığı halde adına reçete düzenlendiğini söylediği, 2009 yılı protokolünün 6.3.19 maddesine göre sahte reçete fatura etmekten ceza verilmesi gerekirken eylemle ilgili olmayan 6.3.10. ve 6.3.3. maddelerine göre kesilen cezaların protokol hükümlerine aykırı olduğu, Hasan Temel yönünden iddianın ispatlanamadığı gerekçeleriyle kurum işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı tarafından 21.07.2010 tarihli yazı ile uygulanan sözleşmenin feshi ve 60.311,36 TL cezai şartın tahsiline yönelik işlemin iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmenin 1 yıl süreyle feshi ile cezai şart tesisine yönelik Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2009 yılı SGK kapsamındaki kişilerin TEB üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokolün 6.3.24., 6.3.3. ve 6.3.10. maddeleri,

2. 2020 yılı SGK kapsamındaki kişilerin TEB üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin protololün 6.12., 5.3.2. ve 5.3.5. maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince Kurum işlemine konu hastalardan ...ve ...'nın adı geçen sağlık ocaklarına gitmediklerini reçetedeki ilaçları almadıklarını söylediklerinden 2009 yılı protokolünün 6.3.19. maddesine göre sahte reçete fatura etmekten ceza verilmesi gerekirken eylemle ilgili olmayan hasta ve hasta yakınlarına teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat küpürlerinin yer aldığı reçetelerin kuruma fatura edilmesine ilişkin 6.3.10/b maddesine ve reçetelerdeki imzanın reçete sahibi ve yakınlarına ait olmamasına ilişkin 6.3.3b maddesine göre uygulanan cezai şartın protokol hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle Kurum işleminin yerinde olmadığı yanılgılı olarak değerlendirilmiş ise de Kurum tarafından uygulanan cezai işlemde belirtilen maddeler yönünden verilen cezanın yerinde olup olmadığı noktasında inceleme yapılması gerekir.

3. Hastalardan ...ve ...'nın ilaçları kendilerinin ve yakınlarının almadığını, reçete arkasındaki imzaların kendilerine ve yakınlarına ait olmadığını beyan ettiklerine göre bu hastalar yönünden davalı Kurum tarafından 2009 yılı protokolünün 6.3.3. ve 6.3.10. maddeleri gereğince cezai işlem tesis edilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince; davacı hakkında uygulanan 2009 protokolünün 6.3.3. maddesinin, 2020 protokolünde karşılığı olan 5.3.2. maddesinde ve 2009 protokolünün 6.3.10. maddesinin, 2020 protokolünde karşılığı olan 5.3.5. maddesinde, lehe düzenlemeler yapıldığından, adı geçen iki hasta yönünden uygulanan cezai şart miktarlarının gerekirse bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, lehe düzenleme yapılan bu maddelere göre yeniden hesaplanarak, belirlendikten sonra, bulunan cezai şart bedeli yönünden Kurum işlemi yerinde olduğundan davanın reddine, kalan cezai şart bedeli ve sözleşmenin 1 yıl süreyle feshine ilişkin işlemin iptali yönünden davanın kabulü ile işlemin bu yönlerden kısmen iptaline dair davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın tümden kabulüne yönelik hüküm oluşturulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı Kurum yararına BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.