"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/163 E., 2023/91 K.
Taraflar arasında Mahkemede görülen asıl ve birleşen davalarda sözleşmenin feshi işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece davanın kabulüne dair Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı SGK ve İhbar olunan ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili; asıl davada davalı ... Müdürlüğünün Bağ Kur Genel Müdürlüğü tarafından, reçetedeki ilaçların sahiplerine teslim edilmemesine rağmen kuruma fatura edilmesi nedeniyle 2000 yılı eczanelerle yapılan sözleşmenin; VII. bölümünün, (r) bendinde (5.g.c) maddesine göre sözleşmenin 7 yıl süreyle fesih edildiğini gerekçe göstererek Kurumlar arasındaki ortak mutabakat gereği sözleşmesinin feshedildiğini, feshin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek fesih işleminin iptalini talep etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili; davalı Bağ-Kur Genel Müdürlüğünü tarafından reçetedeki ilaçların sahiplerine teslim edilmemesine rağmen kuruma fatura edilmesi nedeniyle 2000 yılı eczanelerle yapılan sözleşmenin; VII. bölümünün, (r) bendinde (5.g.c) maddesine göre sözleşmenin 7 yıl süreyle fesih edildiğini, feshin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek sözleşmenin feshi işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili; yürütülen soruşturma neticesinde düzenlenen rapor uyarınca sigortalı ve hak sahiplerine teslim edilmeyen ilaçların küpürlerinin Kuruma fatura edilmesinin tespit edilmesi üzerine sözleşmenin 7 yıl süreyle feshedildiğini, Kurumca yapılan fesih işleminin yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI:
Mahkemenin 29.12.2011 tarihli ve 2003/695 E., 2011/964 K. sayılı kararıyla; davacı hakkında açılan ceza davasında davacının önce beraatine karar verildiği, yargıtay bozma ilamı sonrasında bozma ilamına uyulmak suretiyle mahkumiyet kararı verildiği, ancak muhalif üyenin son derece yerinde muhalefet şerhi ile davacının resmi evrakta sahtecilik suçu işlemediği, eczacıların karne sahiplerinin doğru şahıslar olup olmadıklarını tespit etmeksizin ilaçları verdiği gözönünde tutularak davalı tarafından yapılan feshin hatalı olduğu gerekçeleriyle her iki davanın kabulüne, 13.06.2003 tarihli ve 72187 sayılı sözleşmenin feshinin iptaline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 29.12.2011 tarihli kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairenin 25.06.2020 tarihli ve 2020/2137 E., 2020/3483 K. sayılı ilamıyla; ... hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, davalı SGK'nın talebiyle dâhili dava yolu ile davaya hasım olarak eklenmesi ve hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun düşmediği, dava konusu reçeteler nedeniyle davacı eczacı hakkında yapılan ceza yargılamasında da zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, eczacının sahte reçete düzenlenmesi eylemine karışıp karışmadığı ceza yargılamasında tespit olunamamışsa da Mahkemece eczacıların karne sahiplerinin doğru şahıslar olup olmadıklarını tespit etmeksizin ilaçları verdiği gözönünde tutularak davalı tarafından yapılan feshin hatalı olduğu kanaati uyanmakla haksız feshin iptaline karar verildiği, ancak sözleşmenin III. bölümünün 14. maddesinde eczacıların ilaçları karne sahiplerine ya da yakınlarına teslim etme yükümlülüğü bulunduğu, Mahkemece, her hasta yönünden ilaçların alınıp alınmadığı tespit edilerek, sonraki tarihte yürürlüğe giren protokol hükümleri de değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sonraki protokollerde ve davaya konu protokolde hak sahibine ya da yakınına teslimin yeterli olduğunun belirtildiği, yine protokollerde hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz şeklinde düzenlemenin yer aldığı, dosyada yer alan Kaynarca Sağlık Grup Başkanlığının 23.07.2003 tarihli yazısında ...'in kuduz defteri kaydının bulunduğunun belirtildiği, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında ...'in ilaçları kendilerinin aldıklarını söyledikleri, ...un ise komşusu sosyal güvencesi olmayan ...'ın çocuğu için kuduz aşılarını aldığını söylediği, dosyada bulunan bu kayıtlardan hastaların kendilerinin ilaçları aldıklarını beyan etmeleri nedeniyle teslimatın protokollerde belirtilen asgari şartı taşıdığı, kuduz kayıtları olan hastalara yazılan ilaçları teslim eden davacı hakkında dava açıldığında ayrı Kurumlar olan dava sürecinde davalı SGK adı altında birleşen davalılar tarafından yapılan birbirine bağlı fesihlerin hatalı olduğu, 15.06.2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunun da bu yönde olduğu, teslimatın yapıldığı hususunun davacı tarafından ortaya konulduğu, aksinin davalı tarafından ortaya konulamadığı, Ağır Ceza Mahkemesi yargılamasının hukuk hakiminin yargılamasına etki edebileceği, davacının mahkumiyeti yönünde kesinleşmiş hüküm kurulmadığı, dolayısıyla haksız feshin iptaline karar vermek gerektiği, Sağlık Bakanlığının davaya eklenmesinin usuli hata olduğu gerekçesiyle, her iki davanın kabulüne, 13.06.2003 tarihli ve 72187 sayılı sözleşmenin feshinin iptaline, ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı SGK vekili ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı Kurum vekili; Kurum müfettiş raporunda ifadeleri alınan sigortalıların kuduz aşısı yaptırmadıklarını söylediklerini, adı geçen sigortalıların kuduz aşısı yaptırmadıkları halde davacı tarafından müvekkil kuruma söz konusu ilaçların fatura edildiğini, sigortalıların ceza dosyasında sonradan ifadelerini değiştirdiklerini, davacının ceza davasında öncelikle mahkumiyetine karar verildiğini, sonradan zamanaşımı nedeniyle düşme verildiğini, ceza dosyası irdelenmeden hüküm tesis edildiğini, Mahkemece, davaya konu sözleşmelere göre eczacının ilaçları reçete sahibine teslim etme zorunluluğu bulunmadığı belirtilmişse de sözleşmenin III. bölümünün 14. maddesinde eczacıların ilaçları karne sahiplerine ya da yakınlarına teslim etme yükümlülüğü bulunduğunu bu hususun bozmada da belirtildiği halde Mahkemece bozma ilamının dikkate alınmadığını belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. ... vekili; dosyanın 2005 yılından beri takip edildiğini, dosyaya 121,00 TL masraf yatırıldığını, Mahkemece, Bakanlığın dahili davalı yapılmasının usuli bir hata olduğu belirtilmiş ise de bu hatanın bedelinin müvekkili idareye yüklenemeyeceğini idare ilehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlı ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2000 yılı eczane sözleşmesinin; VII. bölümünün, (r) bendindeki (5.g.c) maddesine aykırılık nedeniyle sözleşmenin 7 yıl süreyle feshine dair Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2000 yılında eczanelerle yapılan sözleşmenin; VII. bölümünün, (r) bendinin (5.g.c) maddesi,
2. 2012, 2016 ve 2020 yılı Eczane Protokollerinin 5.3.5. maddesi,
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 61 inci maddesi,
4. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun'un 61 inci maddesi gereği davanın ihbarı, ihbar olunanı davanın tarafı haline getirmeyeceğinden, davada taraf sıfatı bulunmayan ve hakkında hüküm kurulmayan ihbar olunan Sağlık Bakanlığının temyiz hakkı bulunmaması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma doğrultusunda inceleme yapıldığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı ve özellikle Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/88 E. sayılı dosyası ile yapılan yargılama sırasında, Kurum işlemine konu reçete sahibi sigortalıların ilaçları aldıklarını beyan ettikleri anlaşılmakla; davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
İhbar olunan ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.