Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2778 E. 2024/824 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik çarpması sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, elektrik direğinin bakım ve kontrollerini yapmayarak tehlike sorumluluğuna yol açtığı ve bu hususun kusur teşkil ettiği, istinaf aşamasında ileri sürülmeyen itirazların temyiz aşamasında incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/902 E., 2022/2041 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/20 E., 2021/48 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 11.01.2014 tarihinde iş yerine gitmek üzere bindiği minibüsten indiği yerde bulunan elektrik direğine dokunması sonucu elektrik akımına kapıldığını, arkadaşının yardımıyla hastaneye götürüldüğünü, müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını ve tedavisinin halen devam ettiğini, kaza nedeniyle bir kolun ve ayak parmaklarından birkaçının kesildiğini, diğer kolun ve ayaklarını da tam olarak kullanamadığını, bundan sonra hiçbir işte çalışamayacağından %100 malul olduğunu, kazanın davalı şirketin ağır ihmali sonucu gerçekleştiğini, ailesinin geçimini sağlayan tek kişi olduğundan mağdur durumda olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkilinin uğramış olduğu bedensel zarar nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 14.06.2019 tarihli dilekçe ile dava değerini 386.018,55 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında sunduğu beyan dilekçelerinde; savcılık soruşturması dosyasında tazminat davası açacağına ilişkin hakkını saklı tutmaksızın davacı ve şikayetçi olmadığını belirterek, uzlaşma talebinde bulunduğunu ve uzlaşmaya varıldığını, olayın meydana geldiği yerde kamera kaydı bulunmadığını, ayrıca soruşturmada tanıktan da bahsedilmediği halde sonradan ortaya çıkan tanığın manidar olduğunu, davacının alkollü olduğunu, direkte topraklama bulunduğunu, öncesinde bu konuda şikayet bulunmadığı gibi direk bakımlarının da düzenli olarak yapıldığını, müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, davacının elektrik kablolarını hırsızlamak amacıyla kestiği sırada çarpıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı şirkete ait trafo binası içerisinde kablo keserken elektrik akımına kapılıp yaralandığının ispat edilemediği, yaralanmaya kuvvetli akım tesisi işleten davalı şirktetin can ve mal güvenliğini sağlayacak şekilde kendisine ait direğin rutin bakım kontrolleri yapmaması ve kayıt altına almayarak elektrik çarpılmasına neden olduğu için asli kusurlu, davacı ...'in ise elektrik direğindeki ölüm tehlikesi uyarısına rağmen dikkatsiz davrandığı için tali kusurlu olduğu, davacının maluliyet oranının %65 olduğu, 6 ay süreyle geçici iş göremezliği ve 2 ay tam gün bakıcı ihtiyacının olduğu tespitleri çerçevesinde hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kabulüne, 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden, 376.018,55 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının savcılık dosyasında hukuk mahkemelerinde doğan haklarını saklı tutmaksızın davacı ve şikayetçi olmadığını bildirmesi nedeniyle hukuk mahkemelerinden doğan haklarından feragat etmiş olduğunu ve bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davadaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve kurgusal olduğunu, bir kimsenin çalıştığı işyerine gündüz vakti alkol alıp gitmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ispat yükü davacıda olduğu halde davasını ispat edemediğini, usulüne uygun olarak tanık dinletilmediğini, sunulan tanık listesi yerine muvafakat edilmediği halde ikinci bir tanık listesi verildiğini, hazırlık dosyasında ismi ve varlığı dahi geçmeyen görgüye dayalı bilgileri olmayan tanıkların hukuka ve usule aykırı olarak dinletildiğini, kaldı ki bu tanıkların davacının davasının ispatına yönelik beyanlarda dahi bulunamadıklarını, tanıkların hiçbiri olayı görmediğini beyan etmiş olup her iki tanığın beyanı ile davacı beyanı arasında da çelişkiler mevcut olduğunu, olayın gerçekleştiği orta gerilim direğinde bir çarpılma olması halinde o bölgede direkten kaynaklı elektriğin otomatik olarak kesilmesi gerektiğini, yazılan müzekkereye verilen cevapta böyle bir kesintinin tespit edilemediğinin belirtildiğini, tüm dosya kapsamına göre davacının hırsızlık amaçlı girdiği trafoda kabloları keserken elektrik çarpması neticesi kusuru ile yaralandığı tutanak ve tanık beyanları ile sabit olduğu halde tamamen davacı beyanları doğrultusunda hazırlanan 14.05.2015 tarihli kusur raporuna dayanılarak müvekkiline %80 oranında kusur yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olay tarihinde 34 yaşında olan davacının cadde üzerindeki elektrik direğine temas etmesi sonucunda %61 oranında maluliyet oluşacak şekilde yaralandığı, olayın meydana gelmesinde davacının %20, davalının %80 oranında kusurlu olduğu, olayın mahiyeti itibariyle TBK'nın 50-52. maddeleri gereğince hakkaniyet indirimi yapılmasının uygulanma yeri olmadığı saptanarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin doğru olduğu gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerinin tekrar etmiş, ayrıca dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak, kusur raporunun tek kişilik bir bilirkişi tarafından hazırlandığını, Yargıtay'ın aradığı şekilde bir bilirkişi heyeti raporu bulunmadığını, bu bakımdan denetime de açık olmadığını, kusurun tamamen davacıya ait olduğunu, mahkemenin tespiti tamamen kendisine ait olan kusur hususunu bilirkişiye yaptırması ve bu orana dayalı olarak hesaplama yaptırmasının usule aykırı olduğunu, TBK'nın 52. maddesi uyarınca davalının zararın doğmasındaki etkisi (davalının beyanına göre alkollü bir şekilde elektrik direğinden tutma) gözönünde bulundurularak mahkemece tazminatın tamamen kaldırılması veya indirilmesi mümkün olduğu halde bu hususun dahi incelenmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik çarpması sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Tehlike sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 71 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. 6098 sayılı Kanun'un "Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme" kenar başlıklı 71 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir: "Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur."

2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin ikinci bölümünün "Genel Hükümler" başlığı altındaki "Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği" alt başlığında yer alan 5 inci maddesi şöyledir: "Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır.

Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) dokunulması olanaksız olmalıdır ve ilerideki bölümlerde belirtilen emniyet mesafeleri ile koruma önlemleri sağlanmalıdır.".

3. Aynı Yönetmeliğin "Bakım ve onarım" başlıklı 27 nci maddesi ise şöyledir: "Tesislerin ve aygıtların teknik belgelerinde belirtilen aralıklarda bakım ve onarımları yapılmalıdır. Yapılan bakım ve onarımlar kalıcı bir şekilde kaydedilmelidir."

4. Elektrik çarpmasına bağlı gerçekleşen yaralanma nedeniyle açılan eldeki davada, olayın meydana gelmesinde bölgede elektrik dağıtımını gerçekleştirmekte olan davalı şirketin kusursuz sorumlu olduğu, ayrıca direğe ilişkin olarak kişilerin can ve mal güvenliği açısından tehlike arz etmeyecek şekilde inşa etmek, bulundurmak, bu hatlara güvenli yaklaşma sınırının aşılmasını önleyici tedbirleri almakla yükümlü olmasına rağmen bilirkişilerce tespit edildiği ve olay yeri tespit tutanağıyla belirlendiği üzere, ilgili mevzuatta belirtilen rutin kontrolleri yapmayarak ve kayıt altında olmaması hususlarının munzam (ek) kusur teşkil ettiği, istinaf aşamasında ileri sürülmeyen itirazların temyiz aşamasında ileri sürülmesi halinde incelenmesinin mümkün olmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.