Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2797 E. 2024/1412 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik tedarik sözleşmesinin süresinin uzatılıp uzatılmadığı, fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, cezai şartın uygulanıp uygulanmayacağı ve teminat mektubunun paraya çevrilip çevrilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin 9. maddesindeki 'Türksat tarafından uygun görülmesi halinde' ibaresinin, sözleşmenin uzatılması için her iki tarafın da iradesinin gerekli olduğunu, davacının sözleşmenin sona ereceği tarihten önce fesih bildiriminde bulunduğu ve davalının cezai şart talebinin sözleşme hükümlerine uygun olmadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/779 E., 2023/287 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/261 E., 2021/169 K.

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen itirazın iptali, istirdat ve karşı dava olarak açılan alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl dava ve birleşen 2018/287 E. sayılı davaların kısmen kabulüne, birleşen 2019/512 E. sayılı davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili asıl davada; akdedilen 02.12.2016 tarihli sözleşme gereği davalı şirketin merkez ve şubelerinin elektrik enerjisi ihtiyacının davacı şirket tarafından karşılandığını, sözleşmenin başlangıç tarihinin 01.01.2017 olup bir yıl süreli olduğunu, 27.09.2017 tarihli ihtarname ile sözleşme süresinin sonunda aktin sona ereceği ve enerji temininin sağlanmayacağının davalı şirkete bildirildiğini, toplamda 418.094,48 TL tüketim fatura bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketçe takibin dayanağı fatura içeriklerine ve sözleşmedeki imzaya itiraz edilmediğini, ancak sözleşmede yer alan cezai şart hükümleri çerçevesinde tazminat hakları olduğu, bu nedenle de söz konusu tazminat haklarına mahsuben fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle takibe itiraz edildiğinin bildirildiğini, ortada cezai şart gerektiren bir durumun bulunmadığını ileri sürerek; davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine ve davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen 2018/287 E. sayılı davada; davalı tarafça tüketilen Aralık 2017 dönemine ait 451.018,86 TL tüketim bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davacı vekili birleşen 2019/512 E. sayılı davada verilen 100.000,00 TL bedelli teminat mektubunun paraya çevrilerek davalıya ödenmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 100.000,00 TL teminat mektubu bedelinin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili asıl davada; davalı şirketin ülke genelindeki tesislerinin elektrik ihtiyacının davacı şirket ile imzalanan 02.12.2016 tarihli sözleşme ile EPDK tarifesi üzerinden % 19,62 indirimli şekilde karşılandığını, 1 yıl süreli sözleşmede davalı şirkete sözleşme süresini uzatma hakkı tanıyan hükümlere yer verildiğini, bu kapsamda sözleşmenin uzatıldığının 01.12.2017 tarihli ihtarname ile bildirildiği halde davacı şirketin 31.01.2018 tarihinden itibaren yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmedeki cezai şart hükümlerinin uygulanabilir hale geldiğini, cezai şart bedelinin davacı şirketin hakedişlerinden ve sözleşmenin başlangıcı esnasında alınan teminattan mahsup edileceğinin davacı şirkete bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı vekili birleşen 2018/287 E. sayılı davada aynı vakaları tekrar ederek, davanın reddini istemiştir.

3. Davalı vekili birleşen 2019/512 E. sayılı davada; sözleşmede davalı şirketin uygun görmesi halinde sürenin bir yıl uzatılabileceğinin düzenlenmiş olduğunu, davacı şirketin süresi uzatılan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ayrıca sözleşmede ceza-i şart hükümlerinin de yer aldığını ve bu kapsamda düzenlenen faturaları davacının kabul etmediğini ileri sürerek; davanın reddini istemiş karşı davada ise; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmeden kaynaklı 805.949,23 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında sözleşmenin 01.01.2017 ile 01.01.2018 tarihleri arasında bir yıl süreli olarak imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşmenin 9. maddesinde; "Sözleşmenin süresi enerjinin alınmaya başladığı tarihten itibaren 1 (bir) yıldır. Türksat tarafından uygun görülmesi halinde Sözleşme süresi 1 (bir) yıl daha uzatılabilir. Sözleşmenin uzatılması durumunda sözleşmede belirtilen indirim oranları üzerinden alımın yapılmasına devam edilir. Sözleşme süresinin sonunda yeni satın alma neticeleninceye kadar Yüklenici Sözleşmedeki şartlarda hizmet verecektir. Bu süre 3 (üç) ayı geçemez." hükmüne yer verildiği, söz konusu maddedeki Türksat tarafından uygun görülmesi halinde sözleşme süresinin 1 yıl daha uzatılabileceğine ilişkin hükme istinaden davalı tarafından sözleşmenin uzatıldığı ancak davacı tarafından bu bildirimin kabul edilmediği, sözleşme sona ermeden davacı tarafından 1 yıllık süreden sonra sözleşmenin ifa edilmeyeceğinin davalıya bildirildiği, sözleşmenin 9. maddesindeki sözleşme süresinin 1 yıl daha uzatılabileceğine ilişkin hükmün Türksat'a tek taraflı irade beyanı ile sözleşmenin uzatılması hakkını vermediği, aksine sözleşmenin uzatılabilmesi için Türksat'ın uygun görülmesinin ön görüldüğü, bu nedenle her iki tarafın iradesi ile sözleşme uzatılmadığı için 1 yıllık sürenin sonunda sözleşmenin sona erdiği kanaatine varıldığı, zira sözleşmede " uygun görülmesi halinde " ifadesinin kullanılmasının uzatma kararı için davacının da iradesinin olmasını gerekli kıldığı, sözleşmenin 1 yıllık sürenin sonunda sona erdiği kabul edildiğinden devam eden dönemde davacı tarafından enerjinin temin edilmemesi nedeniyle Türksat tarafından sözleşmenin 18. maddesine dayalı olarak cezai şart talebinin haklı olmadığı, kaldı ki sözleşmenin 18. maddesinde kararlaştırılan cezai şartın, yüklenici tarafından ilgili mevzuatlar gereği enerji kurum ve kuruluşları ile yapılan ikili anlaşmalardan doğan yükümlülüklerin kasten veya başka sebeplerden dolayı yerine getirilmemesi nedeniyle bu satın alma kapsamında yüklemiş olduğu Türksat'ın sözleşme konusu tüketimini karşılayamaması şartına bağlı tutulduğu, yani Türksat'a enerji temin edilememesinin sebebinin yüklenicinin enerji kurum ve kuruluşları ile yaptığı sözleşmeleri kasten veya başka sebeplerden dolayı yerine getirmemesi olması gerektiği, somut olayda ise böyle bir durumun bulunmadığı, sonuç olarak karşı davacının sözleşmenin 18. maddesine dayalı olarak cezai şart alacağı talep edemeyeceği, fatura alacaklarına ilişkin davalar yönünden ödeme emirlerine yaptığı itirazında haksız olduğu ve haksız olarak teminat mektubunun nakde çevrildiği, asıl davaya ve birleşen 2018/287 E. sayılı davaya konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ödeme kaydının bulunmadığı, sözleşmenin yürürlükte olduğu 1 yıllık dönemde davacı tarafından temin edilen elektrik enerjisine istinaden düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği, asıl dava yönünden davacının 417.984,24 TL miktarla, birleşen 2018/287 E. sayılı dava yönünden ise 448.128,04 TL miktarla davacının faturalardan dolayı alacaklı olduğunun alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği, bu nedenle davalı tarafından her iki icra dosyasındaki ödeme emrine yaptığı itirazda haksız olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın 417.984,24 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20'si olan 83.596,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, birleşen 2018/287 E. sayılı davanın kısmen kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın 448.128,04 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20'si olan 89.625,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, birleşen 2019/512 E. sayılı davanın kabulü ile 100.000,00 TL alacağın 02.11.2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı/karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı/karşı davacı vekili; davacı/karşı davalının hükümlerini bilerek ve isteyerek sözleşmeyi imzaladığını, bu nedenle davacı/karşı davalının sözleşme süresinin uzatılmasına yönelik itirazının haksız, olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmenin 01.01.2017 ile 01.01.2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsayacak şekilde 1 yıl süreli olarak imzalandığı, sözleşmenin 9. maddesinde her ne kadar "Türksat tarafından uygun görülmesi halinde sözleşme süresi 1 (bir) yıl daha uzatılabilir." hükmüne yer verilmiş ise de, "Türksat tarafından uygun görülmesinin" emredici nitelikte değil ön şart niteliğinde bir düzenleme olup, sözleşme süresinin uzatılmasının bu ön şartın gerçekleşmiş olması halinde dahi tarafların ihtiyarında olduğu, davacı/karşı davalının sözleşme süresinin sona ereceği 01.01.2018 tarihinden önce gönderdiği 27.09.2017 tarihli ihtarname ile sözleşme süresinin sonunda aktin sona ereceğinin ve enerji temininin sağlanmayacağını davalı/karşı davacı şirkete bildirmiş olması ve bu meyanda cezai şartın uygulanma imkanının bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı/karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı/karşı davacı vekili; istinaftaki sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl ve birleşen 2018/287 E. sayılı davada alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen 2019/512 E. sayılı davada istirdat ve karşı davada ise taraflar arasındaki sözleşmede yer alan cezai şart alacağı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) ''Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler'' kenar başlıklı 19 uncu maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye alınan bilirkişi raporunun açık, anlaşılır ve denetime elverişli olmasına göre, davalı/karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.