"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/655 E., 2020/101 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı ... meclisince 05.01.2007 tarih 2007/0428 sayılı karar ile toplu ulaşım sistemine dahil olacak minibüs esnafından belli miktar para alınmasının kararlaştırıldığını, bu karar uyarınca müvekkilince 45.000,00 TL toplu ulaşım hat uzatma bedelinin davalıya ödendiğini, belediyenin aldığı bu kararların Edirne İdare Mahkemesi tarafından iptali nedeniyle davalının tahsil işleminin hukuki dayanaktan yoksun hale geldiğini, paranın iadesi için davalı aleyhine başlatılan icra takibine de haksız yere itiraz edilmiş olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, hak düşürücü süre ve zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacının şartlı bağışta bulunmuş olup, ortada haklı bir neden bulunmadığından bağışın iadesini isteyemeyeceğini, davacının meclis kararı ile uzatılan güzergahta taşımacılık yaptığı süre gözetilerek hakkaniyete göre bedelde indirim yapılması gerektiğini, ayrıca davacının ödediği bu para karşılığı 27.12.2010 tarihinden itibaren yeni ETUS sisteminde aracı ile çalışmaya devam ettiğinden hak kaybına uğramadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.12.2014 tarih ve 2014/296 E. Ve 2014/550 K. sayılı kararı ile; davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalının Edirne 1. İcra Müdürlüğünün 2014/2235 Esas sayılı dosyasındaki itirazının kısmen iptaline, takibin 41.585,48-TL asıl alacak, 0-TL faiz toplamı 41.585,48-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraflar vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 01.06.2016 tarih ve 2016/7190 E. 2016/14110 K. sayılı ilamıyla; onanmasına karar verilmiş, bu kez süresi içinde davalı vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02/10/2018 tarih ve 2016/24783 Esas ve 2018/8847 Karar Sayılı ilamı ile; “Dava, davacının sözleşme nedeniyle ödediği bedelin sözleşmenin feshi sonucu davalı belediyeden istirdadı istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, tek araçla aktarmasız ulaşım sisteminin idare mahkemesince iptal edilmesi üzerine Belediye Meclisinin kararı ile şehir merkezinde yeni bir ulaşım sistemi kurulduğunu, davacının yeni kurulan bu sisteme dahil edildiğini herhangi bir hak kaybına uğramadığını bildirmiş, mahkemece davalının bu savunması karşısında davalının yeni ETUS sisteminde bu plaka sayılı aracı ile çalışmasının taraflar arasında kurulan yeni bir sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı, davacının eski sözleşme nedeniyle ödediği 45.000,00-TL bedelin yeni sözleşme nedeniyle ödemesi gereken bedele mahsup edildiğine ve bu nedenle yeni sözleşme için davacıdan yeni bir bedel alınmadığına dair davalı tarafça bir belge ibraz edilmediği, bu nedenle taraflar arasında böyle bir mahsuplaşma yapıldığının davalı tarafça ispat edilmediği gerekçesiyle herhangi bir inceleme yapılmaksızın karar verilmiştir. .
Bu halde taraflar arasındaki hukuki ilişki ve davacının ödediği paranın niteliği dikkate alınarak davalının bu savunmasının araştırılması, bu konuda davalıya ispat hakkı tanınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onanmasına karar verilmesi doğru olmadığından, davalının karar düzeltme isteğinin kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. " gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının belediyeye ödediği bedelin yeni bedellerden mahsup edilmediği, bu haliyle bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; sistemde kalınan süre düşüldüğünde bakiye 41.585,48 TL yönünden yapılan icra takibinde haklı olunduğu ancak daha önce davalının temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından faiz ve sistemde kalınan süreye tekabül eden miktar yönünden davanın reddine, yine alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirmesi sebebiyle de şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bozma öncesi temyiz nedenlerini tekrar ederek, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; davacının sözleşme nedeniyle ödediği bedelin sözleşmenin feshi sonucu davalı belediyeden istirdatı amacıyla başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve özellikle bozma hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının, daha sonra dahil olduğu hatta ilişkin bedelin mahsup işleminin doğru ve verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçen emsal dosyaların kararlarıyla uyumlu olduğunun anlaşılmasına göre mahkeme kararının isabetli olduğu görülmekle, temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple,
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 saylı Kanun' Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.