Logo

3. Hukuk Dairesi2023/281 E. 2023/399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazineye ecrimisil ödeyerek zilyet olarak kullanılan taşınmaz üzerinde yetiştirilen ağaçların ve yapılan muhtesatın bedellerinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun olarak, davacının iyi niyetli olmadığı ve muhtesatın zilyetlik sıfatıyla yapıldığı gözetilerek sadece ağaçların odun bedelini tazmin hakkı olarak hükme bağladığı, davacının iyi niyet iddiasının ve diğer taleplerinin bozma kapsamı dışında kalıp kesinleştiği, bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/122 E., 2021/455 K.

HÜKÜM : Davanın Kısmen Kabulü

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılardan Fuat vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre, Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 1.213 TL olup karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 4.270 TL’nin altında kaldığından, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 40 yıldır zilyedi olduğu taşınmaz üzerine sera ve işçi evi yaptığını, farklı cins ve sayıda meyve ağaçları diktiğini, taşınmazın ecrimisil bedellerini ödediğini, söz konusu taşınmazın Maliye Hazinesi tarafından Toplu Konut İdaresine (Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü) devredildiğini, haber verilmeden diğer davalı ...'a ihale yoluyla satıldığını, ihalenin iptali için idare mahkemesinde açtığı davanın reddedildiğini, kararın temyiz edildiğini, onama kararının halen karar düzeltme aşamasında olduğunu ileri sürerek; sera, işçi evi, ağaçlar ve semerelerinin bedeli olarak şimdilik 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; taşınmazın Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne ve daha sonra üçüncü kişiye satışı işleminin hukuka uygun olduğunu, davacı taşınmazı işgalci sıfatıyla kullandığından ecrimisil ödediğini, ecrimisil tutanaklarında muhdesatların belirtilmediğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, hapis hakkı talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taşınmazın ihale usulü ile davalı ...'a satışının yapıldığını, ihalenin yurt çapında yayını yapılan gazetede ilan edildiğini ve ilandan davacının haberdar olmamasının mümkün olmadığını, satış ilanında davacının başvurusunun bulunmadığı savunarak, davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ...; davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazı hukuka uygun bir şekilde Toplu Konut İdaresi Başkanlığından satın aldığını, herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, ihale yolu ile satın aldığı zaman taşınmaz üzerinde davacının iddia ettiği gibi herhangi bir muhtesat bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.12.2013 tarihli ve 2011/1104 E., 2013/506 K. sayılı kararıyla; davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı yönünden zamanaşımı, davalı ... yönünden husumet, davalı ... yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 20.01.2015 tarihli ve 2014/8676 E., 2015/1139 K. sayılı ilamıyla; dava konusu taşınmaza ilişkin ihalenin iptali davasının zamanaşımını kestiği, Mahkemece davanın davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma nedenine göre diğer davalıların sorumluluğuna ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 15.11.2018 tarihli ve 2016/388 E., 2018/352 K. sayılı kararıyla; iyi niyetli olmayan davacının ve baraka ile ağaç bedellerinin tazminini istemesinin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 06.02.2020 tarihli ve 2019/4161 E., 2020/974 K. sayılı ilamıyla; davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, iyi niyetli olmayan davacının diktiği ağaçların odun değerini davalı ...'tan talep edebileceği gözetilerek, alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, odun bedeli olan 1.213 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsiline, davalılar Maliye Hazinesi ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının iyi niyetli olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece ağaçların bedeli üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hazineye ecrimisil ödeyerek zilyet olarak kullanılan taşınmaz üzerinde yetiştirildiği iddia edilen ağaçların bedeli ve gayrimenkul üzerinde yapılan muhtesat bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2.Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen Mahkeme kararının; uyulan bozma kararında gösterilen şekilde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak durumunu oluşturan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemeyeceği anlaşılmakla; davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davalı ...'un temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davacı vekili tarafından temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.