Logo

3. Hukuk Dairesi2023/286 E. 2023/501 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konut satışında, tanıtım materyallerinde vaat edilen sosyal alanlar ile daire içi özelliklerin eksik veya ayıplı ifa edilmesi nedeniyle oluşan değer kaybının tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin karar düzeltme yoluyla ileri sürdüğü hususların bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olması ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/872 E., 2019/383 K.

KARAR :Davanın kısmen kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı,...Büyükşehir Belediyesinin desteği ve garantörlüğünde inşaa edilen... evleri projesinden B blok 6 nolu daireyi 08.05.2009 tarihinde satın aldığını, Aralık 2009 tarihinde geçici teslim tutanağı ile teslim edildiğini, ancak satış ofisinde, broşür ve materyallerde tanıtımı yapılan, vaziyet planları ve fiilen gösterilen inşaat alanı ve sosyal yaşam alanlarının bulunduğu bölümün yarı yarıya azaltılarak özellikle basketbol ve tenis kortunun bulunduğu 4500 metrekarelik alanın bahçe dışına çıkartılarak sosyal yaşam alanlarının küçültüldüğünü, kalan alanda da vaad edilen oyun alanları, süs havuzlarının yapılmadığını, 15.05.2010 tarihinde yapılan açılış toplantısında, davalı yetkilisinin 4500 metrekarelik rekreasyon alanının tapu devrinin yapılamayacağını bildirdiğini, 4 kat maliki tarafından bu konuda tespit de yaptırıldığını, davalının site dışındaki yeşil alanı site içinde gibi proje içine alıp gösterdiğini ve etrafını beton duvar ile çevirerek yanılttığını ayrıca daire içi taahhütlerini de sözleşmeye ve reklam broşürlerine göre tamamen aykırı olarak eksik ve ayıplı ifa ettiğini; akıllı ev sistemi alt yapısının kurulmadığını, duş bataryalarının termostatik yapılmadığını, güneş kolektörleri ile destekli su sisteminin kurulmadığını, ıslak zeminlerdeki su geri dönüşümünün sağlanarak klozet sifonlarında kullanımı ile ilgili taahhüdün yerine getirilmediğini, A ve B blok arasındaki dükkanların bulunduğu mahallin çatı bağlantısının yeşillendirilmediğini, pencerelerin açılır yapılmadığını, çardak, süs havuzu araç parklarının kalitesiz yapıldığı vs. taşınmazda değer kaybına sebep olan bu eksik ve ayıplar nedeni ile fazla hakları saklı kalarak, taşınmaz bedelinden 5.000 TL bedel indirimi yapılarak faizi ile ödetilmesini istemiş, 03.10.2011 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 65.833 TL artırarak 70.833 TL’nin satın alma tarihi olan 08.05.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu alanın kampanyadan önce park alanı olarak terk edildiğini ve halen de yeşil alan olarak korunduğunu, düzenlenen broşürlerin icaba davet niteliğinde olduğu gibi, herhangi bir taahhüdün de bulunmadığını, süresinde bir ayıp ihbarı yapılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, tanıtım materyallerinde proje kapsamında ve vaziyet planı içerisinde gösterilerek taahhüt edilen yeşil alanın site duvarı dışında kamuya açık alanda kaldığı, bu şekilde taahhüt edilen 4900 metrekarelik kısma ilişkin edimin hiç ifa edilmediği, yine iki bloğu bağlayan bölüme ait çatıda yeşillendirmenin yapılmaması, güneş kollektörlerinin olmamasının da eksik ifa olduğu, klima tesisatının tekniğine uygun olarak kurulmaması, ıslak zeminlerdeki su geri dönüşümünü sağlayan sistemin yapılmamasının gizli ayıp niteliğinde olduğu ve satıcının ağır kusuru nedeni ile ihbar için süre aranmayacağı, davalının sözleşme ile üstlendiği edimini eksik ve gizli ayıplı olarak ifa etmesi nedeni ile konutun değerindeki düşüşün 70.833 TL olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün satış bedelinden 70.833TL'nin tenzili ile 5.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren, 65.833 TL'sinin ıslah tarihi olan 03.10.2011 tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02.05.2013 tarihli ve 2012/3292E., 2013/10126K. sayılı ilamında; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildiği belirtilerek, davacının 08.05.2009 tarihinde satın aldığı dairenin Aralık 2009 tarihinde fiilen teslim edildiği, davacının satın aldığı bu taşınmazla ilgili ayıp ihbarını, dava tarihinden önce davalıya bildirdiğine ilişkin bir delil bulunmadığı ve sonrasında 14.06.2010 tarihinde açtığı eldeki dava ile de, taahhüt edilen yeşil alanın kamunun kullanımına da açıldığı gerekçesi ile bu ayıp nedeniyle satın aldığı taşınmazda meydana gelen ekonomik eksikliğin tazminini istediği, bu durumun satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadıkları, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü satın ve teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği, davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı, hal böyle olunca, yeşil alana ilişkin mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından bu talebin reddinin gerektiği, yine mahkemece de kabul edilen klima tesisatının tekniğine uygun olarak kurulmaması, ıslak zeminlerdeki su geri dönüşümünü sağlayan sistemin gereği gibi yapılmamasının gizli ayıp niteliğinde olduğu ve yukarıda açıklandığı gibi süresinde bir ayıp ihbarının bulunmadığından bu taleplerin de reddinin gerektiği, mahkemenin kabulünün aksine, ağır kusur ve ihmal halinde zamanaşımı süresi işlemezse de, ayıp ihbarının süresinde yapılmasının asıl olduğu, dava konusu sitedeki iki bloğu bağlayan bölüme ait çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmamasının mahkemenin de kabulünde olduğu gibi eksik iş olduğu açık olduğuna göre, mahkemece bu eksikliklikler nedeni ile bir değer kaybının bulunup bulunmadığı konusunda taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, ayrıntılı raporla tespit yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 14/05/2015 tarihli ve 2014/355 E., 2015/1012 K. sayılı kararıyla; yeşil alandaki eksiklik, daire içindeki açık ve gizli ayıp iddiasına dayalı tazminat isteminin davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından reddine, davalının taahhüdüne rağmen çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmamasının da eksik ifa kabul edilerek, 23.10.2014 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda nisbi yönteme göre yapılan hesaplama sonucunda eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümdeki değer azalmasının 17.500 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 17.500 TL maddi tazminatın 5.000 TL'sinin dava tarihinden, 12.500 TL'sinin 03.10.2011 ıslah tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.05.2017 tarihli ve 2016/1655E., 2017/6445K. sayılı ilamında; davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddedildiği belirtilerek, davalı tarafından sunulan ve emsal dosyalarda alınan bilirkişi raporlarında çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmaması nedeniyle konuttaki değer azalmasının hesaplanması sonucu tespit edilen bedel ile işbu dosyada alınan bilirkişi kurulu ek raporunda tespit edilen bedel arasında fahiş fark bulunduğundan mahkemece bu eksiklikler nedeni ile davacıya ait dairede bir değer kaybının bulunup bulunmadığı konusunda, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, konusunda uzman bilirkişi kurulundan gerekçeli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahkemece bozmaya uyularak bozma kapsamında kalan hususlar dikkate alınarak, çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kolektörlerinin olmaması sebeplerine dayalı olarak nispi metoda göre davaya emsal diğer bilirkişi raporları da dikkate alınarak bilirkişiden keşif yapılmak suretiyle rapor alındığı, dava konusu taşınmazın sözleşme tarihindeki(08.05.2009) değer azalması toplamının 1.395TL+4.492TL=5.887TL olacağı yönünde alınan raporun bozma kapsamına uygun olduğu değerlendirilmekle, eksikliklerden kaynaklanan değer kaybından davalının sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, 5.887 TL maddi tazminatın, 5.000 TL'sinin dava tarihinden, 887 TL'sinin ıslah tarihi olan 03.10.2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin diğer talep ve istemlerinin reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 17.10.2022 tarihli ve 2022/5808 Esas, 2022/7815 Karar sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı vekili; işbu dava konusu ile bire bir aynı olan aynı taşınmazdan konut satın alan farklı kat maliklerinin davalı ...'a karşı açmış olduğu iki davadan birisinde HGK tarafından hukuki nitelendirmenin eksik ifa olarak yapıldığını ve ihbar süresi olmaksızın bedel tenziline hükmedildiğini, ancak işbu davada hukuki nitelendirmenin ayıp olarak yapılıp ve 30 günlük ihbar süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından bahçe ile ilgili taleplerinin reddedildiğini, yine aynı projeden daire satın alan farklı iki kat malikinin davalı ...'a karşı açtığı iki davada...5.Tüketici Mahkemesi'nin direnme kararı üzerine HGK önüne gelen uyuşmazlıkta, site dışına çıkartılan yeşil alanın, iki bloğu bağlayan bölüme ait çatıda yeşillendirmenin yapılmamasının ve güneş kollektörlerinin olmamasının eksik ifa olduğu, ayıp olmadığı, 30 günlük ayıp ihbar süresine tabi olmadığı ve 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğuna karar verildiğini, aynı taşınmazdan daire satın alan iki kişi arasında aynı dava konusu hakkında iki farklı karar çıkmasının adil yargılanma hakkı ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlali olduğunu, ayrıca güneş kollektörü ve iki bloğu bağlayan çatı arasına yeşillendirme yapılmaması sebebi ile oluşan değer kaydı açısından dava konusu ile birebir aynı olan davalıları ... olan aynı taşınmaz ile ilgili davalardaki bazı dosyalarda %5, bazı dosyalarda ise %1,5 mertebesinde bedel tenziline hükmedilmesinin mülkiyet hakkı, eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1- 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 4 üncü maddesinin 2 inci fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 198 inci maddesine göre (6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223 üncü maddesi ) alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir.

2- Ayıp ve kusurlu imalatlar nedeni ile satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır.

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin davacı vekilince ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

Peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.