"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/5 E., 2022/284 K.
Taraflar arasında Mahkemede görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ... İl Müdürlüğü ile imzaladığı sözleşme gereğince 2011 yılında alım garantili 2+3 yaş karaçam fidan üretimi alımı karşılığında birim fiyat olarak 2,67 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 12.11.2013 tarihinde sözleşmeye konu 12.000 adet fidan teslim edildiği halde davalı idarenin ödeme yaparken birim fiyatı 1,51 TL'den hesaplayarak 18.120,00 TL ödeme yaptığını, eksik ödeme söz konusu olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalarak 13.920,00 TL'nin davalıdan tahsilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri; davada Orman ve Su İşleri Bakanlığının taraf sıfatı bulunmadığından davanın Bakanlık açısından reddi gerektiğini, 14.06.2011 tarihinde 2+3 yaş karaçam fidan üretim sözleşmesi imzalandığını, 02.10.2010 tarih ve 6550 sayılı emirde, fidan satış fiyatlarında % 25 düşüş yapıldıktan sonra hesaplanan fiyatın esas alınacağı, fiyat - farkı ödenmeyeceği düzenlemesinin mevcut olduğunu, sözleşmenin 2011 yılında imzalandığını, 2011 fidan satış fiyatının 2,02 TL olduğunu %25 tenzilattan sonra 1,51 TL birim satış fiyatı olduğunu, sözleşmede birim fiyat olarak 2,67 TL yazılı olmasının hatadan kaynaklandığını bu fiyatın 2010 yılına ait olduğunu, idarenin takdir hakkını kullanarak 10.000 adet yerine 12.000 adet fidan aldığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.01.2016 tarihli ve 2015/61 E., 2016/80 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 13.920,00 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 10.10.2019 tarihli ve 2016/28624 E., 2019/9688 K. sayılı kararıyla, davalının husumet itirazı konusunda herhangi bir karar verilmediği, gerekçeli kararda da her iki davalının adının yazıldığı, davalı ... ve Su İşleri Bakanlığının husumet itirazı değerlendirilerek lehine yargılama gideri takdiri gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B.İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 15.10.2020 tarih ve 2019/273 E., 2020/57 K. sayılı kararıyla; davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı ... ve Su İşleri Bakanlığı yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairenin 01.12.2021 tarihli ve 2021/3114 E., 2021/12320 K. sayılı kararıyla, davalı idarenin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalı idarenin yargılama sürecinde verdiği dilekçelerde; davacı tarafından aynı nedenle İdare Mahkemesinde aleyhlerine açılan davanın kısmen kabulü ile 6.120,00 TL'nin tahsiline karar verildiğini, bu tutarın yargılama giderleri ile birlikte 10.09.2014 tarihinde davacı vekilinin hesabına yatırıldığını bildirdiği, Mahkemece; davacı tarafından davalı aleyhine İdare Mahkemesinde açıldığı bildirilen dava dosyası ile bu dava sonucunda verilen karar uyarınca yapılan ödemelere ilişkin belgelerin getirtilmesi ve diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği, kabule göre de, davalı idarenin harçtan muaf olduğu halde aleyhine harç yüklenmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların özgür iradeleri ile sözleşmeyi imzaladıkları ve davacı ile davalı idare olan ... arasında yapılan sözleşme uyarınca davacının sözleşmeye gereği gibi davrandığı ve yapılan iş sonucu bedellerinin davacıya gerektiği gibi ifa edilmediği, davacı tarafından davalı idare aleyhine Yozgat İdare Mahkemesinin 2014/247 Esas sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline 6.120,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve bunun sonucunda davacı vekili tarafından davalı idareden 09.09.2014 tarihinde 6.526,82 TL tahsil edildiği bu miktarın mahsubunun gerektiği gerekçesiyle; Orman Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın kısmen kabulüne, 7.393,18 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine, davalı ... ve Su İşleri Bakanlığına karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; .hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacının iddia etmiş olduğu alacağın zamanaşımına uğradığını, söz konusu sözleşmeye konu fidanların fiyatlarının hesaplanmasında sözleşmenin yapıldığı yıldaki Genel Müdürlüğün fiyat farkı ödenmemesi hususunun emirlendiğini, davacının, ödeme belgelerinde fiyat hesabının ne şekilde yapıldığını görerek ve kabul ederek belgeleri imzaladığını ve ödemelerini aldığını, davacının söz konusu sözleşmeye uygun hareket etmediğini, sözleşme yapılırken tek taraflı hataya düşüldüğü ve bu durumun davacıya izah edildiğine ilişkin açıklama yapıldıktan sonra davacının bu durumu bilmesi üzerine gerekli ödemelerin yapıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan Mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda: Mahkemece bozma ilamında belirtilen ilkeler dikkate alınarak davacının alacağının doğru bir şekilde hesaplandığı, kararın bozmaya uygun olarak verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, dolayısıyla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
6100 saylı Kanun' Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.