Logo

3. Hukuk Dairesi2023/296 E. 2023/3442 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalının kredi sözleşmesini baskı altında imzaladığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının kredi sözleşmesini imzalarken baskı altında olduğu iddiasının, ceza soruşturması dosyasındaki takipsizlik kararı ve icra dosyasındaki bilirkişi raporu ile çeliştiği, davalıya ait herhangi bir ihtarname bulunmadığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen asıl alacak ve faiz tutarlarının doğru hesaplandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı arasında 19.07.2011 tarihli 35.000,00 TL bedelli bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını, borçlu davalının kredi sözleşmesine aykırı olarak 21.09.2012 tarihli 1.081,54 TL tutarlı, 22.10.2022 tarihli 1.081,54 TL tutarlı, 21.11.2012 tarihli 1.081,54 TL tutarlı taksitleri ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bunun üzerine kredi hesabının 20.12.2012 tarihinde kat edildiğini, davalıya 12.04.2013 tarihinde ... Noterliğinden muacceliyet ihtarnamesi ve 22.04.2013 tarihinde hesap kat ihbarnamesi çekildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığından alacaklarının tahsili amacıyla ... 32. İcra Müdürlüğünün 2013/10946 E. sayılı icra dosyası ile başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu borcun kaynağı olan tüketici kredisinin müvekkilinin patronu tarafından kullanıldığını, davalının kredi sözleşmesini sırf işini kaybetmemek için patronun baskı ve zorlamasıyla imzaladığını, nitekim kredi sözleşmesinin kefil sıfatıyla patronu tarafından imzalanmış olmasının bunun açık bir göstergesi olduğunu, davalının patronunun ve alacaklı banka şube müdürünün işbirliği yaptığını, evrakta sahtecilik yapıldığını, şikayetleri üzerine müvekkilinin patronunun ailesine ve banka şube müdürüne dolandırıcılık suçundan dolayı ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/59291 Sor. nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını ve sürecin halen devam ettiğini, sözleşmenin sadece son sayfasında imzalarının bulunduğunu, davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini talep ederek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından sunulan sözleşme ve eki belgelerle, dava konusu icra dosyasının bilirkişi marifetiyle incelendiği, davalı tarafın davacıya 30.829,25 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından icra inkar tazminat talep edilmiş ise de, davalının yasal haklarını kullanmış olup, kötü niyeti tespit edilmediğinden bu konudaki talebin uygun olmadığı kanısına varılarak, davanın kısmen kabulüne, 30.829,25 TL'nin kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle ... 32. İcra Müdürlüğünün 2013/10946 E. sayılı dosyadaki takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; yargılamanın başından itibaren gerek yazılı beyanlarının ve gerekse dosyada mübrez bilirkişi raporuna karşı itirazlarının Yerel Mahkemece hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, savcılık soruşturma dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda, dava konusu kredinin müvekkilinin patronu ... ... tarafından kullanıldığının bizzat kendisi tarafından ikrar edildiğini, ayrıca sanıkların müvekkili ve diğer 12 işçi hakkında sahte ücret bordrosu düzenleyerek evrakta sahtecilik yaptıklarının açıkça tespit edildiğini, her ne kadar savcılık soruşturma sonucunda şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verilmişse de, hukuk hakiminin, Ceza Mahkemesi kararları karşısında bağımsız kılındığını, Ceza Mahkemesince haksız eylemin suç niteliği saptanmamışsa, hukuk hakimine bunu kendiliğinden ve özgürce araştırma ve sonucuna göre karar verme yetkisinin tanındığını, bu itibarla savcılık soruşturma dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tanzim edilen bilirkişi raporu da dikkate alındığında, takibe dayanak sözleşmeyi patronu ... ... ve banka şube müdürünün zorlaması ile imzalamak zorunda kalan müvekkilinin, takibe konu borçtan sorumlu tutulmasının hiçbir şekilde mümkün olmadığını belirterek Yerel Mahkemece tesis edilen usul ve yasaya aykırı kararın lehe olan kısımları saklı kalmak kaydıyla bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tüketici kredisinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü

" başlıklı 6 ncı maddesi.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. ... 32. İcra Müdürlüğünün 2013/10946 E. sayılı icra dosyası ile 30.069,35 TL asıl alacak ve 1.377,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.447,05 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapılmıştır. Yargılama sırasında alınan 06.11.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı bankanın, davalı ...'ten takip tarihi olan 03.05.2013 tarihi itibariyle 30.069,35 TL asıl alacak ve 759,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.829,25 TL alacaklı olduğu, davacı bankanın 1.337,70 TL işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış, Mahkemece, işbu bilirkişi raporu hükme esas alınmaya yeterli görülerek; davanın kısmen kabulüne, 30.829,25 TL'nin kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle ... 32. İcra Müdürlüğünün 2013/10946 E. sayılı dosyadaki takibin devamına karar verilmiştir.

2. ... Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu'nun 26.08.2019 tarihli, 2013/59291 Soruşturma, 2019/71931 Karar nolu "Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar" ında; ...'nin de müşteki olarak yer aldığı "Dolandırıcılık-Hizmet nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma" suçundan dolayı yapılan soruşturma neticesinde, meydana gelen olayda hile ve desisenin yer almadığı, müştekilerin şüphelilere ait kebap salonunda işçi olarak çalıştıkları, patronları olan şüphelilerin kendilerine kredi çekmelerini ve bedelini kendilerine teslim etmelerini istedikleri, müştekilerin işten çıkarılma endişesiyle kredi çekerek paraları teslim ettikleri, ortada sahte atılmış bir imza ya da düzenlenmiş bir evrak iddiasının bulunmadığı, taraflar arasındaki anlaşmazlığın, şüphelilerin kredi borçlarını ödememelerinden ibaret Hukuk Mahkemeleri nezdinde çözülmesi gereken hukuki ihtilaf düzeyinde olduğu, diğer taraftan şüpheli banka müdürünün diğer şüpheliler ile fikir ve eylem birlikteliği içinde müştekilere ait kredi taleplerini olumlu karşılayarak usulsüz kredi çıkarttığı yönündeki iddialarının soyut ve delilsiz olduğu, kamu davasını açmayı gerektirir nitelikte delil bulunmadığı anlaşılmakla şüpheliler hakkında üzerine atılı suç nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, işbu karara karşı müşteki vekilleri tarafından yapılan itirazların reddedildiği görülmüştür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle Mahkemece 30.829,25 TL'nin kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle ... 32. İcra Müdürlüğünün 2013/10946 E. sayılı dosyadaki takibin devamına karar verilmekle, hükme esas alınmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere asıl alacak tutarının 30.069,35 TL, işlemiş faizin ise 759,90 TL olduğunun anlaşılmış olmasına ve ceza soruşturma dosyasında dava dışı şüpheli davalı patronunun bir ihtarının bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

29.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi