"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/424 E., 2023/461 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/328 E., 2022/569 K.
Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili; davalı tarafından müvekkilinin, emekli maaş kartına bloke konulduğunu, 5510 Sayılı Kanun m. 93'e göre emekli maaşının haczedilemeyeceğini ve maaş üzerine konulan blokenin hukuka aykırı olduğunu belirterek emekli maaşına konulun blokenin kaldırılmasını talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı vekili; davacının maaş hesabında herhangi bir bloke bulunmadığını, davacının dava konusu ettiği hesabından sürekli para çekimi yapabildiğini, davacının kullanmış olduğu kredi sebebiyle borçlu olduğunu, söz konusu kredilerden doğan müvekkili banka alacağını davacı ile müvekkili banka arasında anlaşmaya varılan Bireysel Kredi Sözleşmesi’nin 8 inci ve 13 üncü maddeleri ve bu kredi sözleşmesinin eki niteliğindeki taahhütname ile virman-takas-mahsup talimatı uyarınca davacının maaş hesabından tahsil edilmekte olduğunu, ayrıca davacı tarafın, kredi ödemelerini geciktirmesinden sonra müvekkili bankaya gelerek yapılandırma dilekçesi verdiğini ve kredi taksitlerinin maaş hesabından kesinti yapılarak alınmasını talep ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "...Tüketici hukuku anlamında dava tarihinden sonra maaş hesabından aylık taksit bedellerinin tahsilini de durdurduğu anlaşılan bankanın somut olayda haksız şart teşkil eden herhangi bir uygulaması söz konusu değildir. Öte yandan emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan emekli, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumda olduğu gibi 25.11.2021 tarihli dilekçesinde de kredi taksitlerinin maaş hesabından kesinti yapılmasını talep etmiştir. Eldeki davada davacı hakkında başlatılan bir takip söz konusu olmayıp davacının hacz edilmezlik iddiası yerinde değildir." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; emekli maaşının haczedilemez oluşunun esas olduğunu, müvekkilin hesabına konulan blokajın ve takibindeki virman yetkisinin irade sakatlığı ve özellikle haczedilemezlik hususundan önceden yapılan feragatin geçersiz olması nedenleriyle hükümsüz olduğunu, emekli maaşlarına borçlunun rızası olmadan istisnai durumlar dışında haciz konulmasının mümkün olmadığını, önceden alınmış rızaların da geçerli olmadığını, müvekkilinin maaşının 2.121,00 TL iken 1.700,00 TL'lik kısmı için blokaj işlemine tabi tutulması haczedilemezlik ile alakalı açık kanun maddesinin arkasından dolanarak müvekkilinin ekonomik olarak insan onuruna yakışır bir hayat yaşama hakkının elinden alınmasının açıkça Anayasaya, İİK ve sair kanunlara ve insan haklarına dahi aykırı olduğunu ileri sürerek emeklilik maaşına konulan blokajın ve yapılan kesintilerin iptaline karar verilmek üzere ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "somut olay incelendiğinde; davacı kurum emeklisi, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığı sırada banka nezdinde aldığı emekli maaşından takas ve virman suretiyle tahsilat yapılmasına muvafakat etmiş, kredi taksitleri bir süre sorunsuz ödenmiş ancak davacı daha sonra ödeme güçlüğüne düşmüş, kredi taksitlerini ödeyememiştir. Banka sözleşmedeki bu düzenlemeden hareketle emekli maaşının dörtte birine bloke koyarak kredi borcuna mahsup etmiştir İİK’nın 83/a maddesi gereğince haczedilemezlikten önceden feragat geçersiz olup davacı hakkında banka tarafından takip yapıldığı davacının bu takip üzerine borcun yapılandırılması ile birlikte maaş hesabından kesilmesini talep ettiği kendi beyanlarıyla sabit olup bu aşamada takas ve mahsup yönünde verilen muvafakatin geçerli olduğu ortadadır. Dosya kapsamında, iddia savunma, davacının hakkında yapılan takipten sonra bankaya yönelik verdiği 25.11.2021 tarihli yapılandırma ve kesinti talebi yönündeki dilekçe ve 4721 sayılı TMK 2. maddesindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla" gerekçesiyle davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, emekli maaşına konulun blokenin kaldırılması talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 5510 Sayılı Kanunun 93 üncü maddesi; "Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. "
2. 4721 sayılı Kanunun 2 nci maddesi; "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz."
3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28.05.2019 tarihli ve 2016/13350 E., 2019/6695 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şu şekildedir: " Tüketici haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemez, ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemez, bu şekilde edimin tek taraflı geri istenmesi de hukuken himaye göremez. Aksi halde, kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkânsızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır. Hal böyle olunca, mahkemece uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken," şeklindedir.
3. Değerlendirme
Davacının davalı ile kredi sözleşmesinin yapılması sırasında almış olduğu maaşından davalı tarafça mahsup-takas ve virman yapılması için yetki ve muvafakat verdiğinin, davalının da bu yetkiye istinaden alacaklarının tahsili için davacının maaşından kesintiler yaptığının ve Mahkemece verilen kararın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde verildiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.