"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/131 E., 2023/611 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2022/131 E., 2022/457 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 01.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı asil ... ile vekili Avukat ...'un sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı ... Sağlık Hizmetleri Şti. bünyesinde faaliyet göstermekte olan Özel ... Hastanesi Ortopedi ve Dahiliye bölümlerinde 2014 yılından itibaren tedavi görmekte iken söz konusu hastanenin yönlendirmesiyle bilahare diğer davalı Özel ... Sağlık Hizmetleri A.Ş Hastanesi bünyesinde faaliyet göstermekte olan Özel ... Hastanesinde tedavi olmaya devam ettiğini, müvekkilinin her iki hastanede tedavi ve ameliyat süreçleri sonrasında sağlığını kaybettiğini, yürüyemez, elleri ve ayakları olmak üzere vücudunun büyük bölümündeki organlarını kullanamaz hale geldiğini, müvekkilinin yaşadığı tedavi sürecinde gerekli dikkat ve özenin gösterilmediğini, yürüyerek gittiği sağlık kuruluşlarında geçirdiği tedavi süreci sonrasında ayakta duramaz hale geldiğini ve vücut fonksiyonlarının büyük bölümünü kullanamaz duruma düştüğünü, müvekkilinin bu süreçler içerisinde maddi zarara uğradığını, büyük harcamalar yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davanın kabulü ile şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Ltd. Şti. vekili, davacıya müvekkili hastanede kasılma şikayetine bağlı olarak fıtık ameliyatı yapıldığını, hastanın ilk ameliyatının üzerinden taburcu edilerek evine gönderildiğini, hastanın 1. ameliyatının başarılı geçtiğini ve yürüyerek evine gönderildiğini, ameliyatından yakın bir zaman geçtikten sonra hastanın bir takım şikayetlerle yeniden hastaneye müracaat ettiğini, hastanenin ameliyatlı bölgesinde ödem olduğunun tespit edildiğini, hekimi tarafından buna ilişkin müdahalelerin yapıldığını, hastanın 2. ameliyatından sonra fizik tedavi ve iyileşme süreçlerini tamamlamadan İzmir'de bulunan diğer davalı hastaneye müracaat ettiğini ve orda kendisine yeniden müdahale edildiğini, hasta bu ameliyattan sonra ise tamamen felçli sayılacak düzeyde his kaybı problemi yaşadığını, zarar ile kusur arasında müvekkili hastane yönünden illiyet bağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Özel ... Sağlık Hizmetler Malzemeleri A.Ş vekili; müvekkili hastanenin çağdaş tıbbın her türlü olanakları ile donatıldığını, konusunda uzman ve pek çoğu akademik kariyer sahibi tabip kadrosunu bünyesinde toplamış bir hastane olduğunu, davacıya yapılan her iki operasyonda gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını ve yazılı onamı alınarak tedavilerinin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Feri Müdahil ... vekili beyan dilekçesi ile, müvekkili hekimin tıbbi uygulama hatası ya da özensizliğinin bulunmadığını, hastanın müvekkili hekime ilk kez 25.12.2014 tarihinde başvurduğunu ve Ordu'da şikayetlerine yönelik birden fazla kez operasyon geçirdiğini belirttiğini, yapılan muayenede ellerde, kollarda ve bacaklarda güçsüzlük saptandığını, ameliyat sonrası önceden var olan kuvvet kayıpları nedeni ile fizik tedaviye yönlendirilerek taburcu edildiğini, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine, ameliyat öncesi hastanın zaten son bir ayda dört operasyon geçirmesine rağmen şikayetlerin gerilememesi nedeniyle müvekkili hekime başvurduğunu, dolayısıyla müvekkili hekim tarafından gerçekleştirilen operasyonun tamamen tıbbi endikasyon doğrultusunda ve güncel tıp kurallarında kabul edilen algoritmalar çerçevesinde gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 04.07.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacının tedavi sürecinde ve sonrasında yaşanan olumsuz durumlardan dolayı doktorlara kusur atfedilmediği, davalı şirketlerin davacının yaşamış olduğu durumlardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, yerel mahkemece delillerin değerlendirilmesinde isabetsiz davranıldığını, BAM kaldırma kararı sonrası dosyada 3 kişilik bilirkişi heyetinden yeniden rapor aldırılması yoluna gidildiğini, hükme esas alınan son bilirkişi raporunda ortaya konulan kanaatlerin dosya kapsamı ve dosya içerisinde bulunan delil, bilgi ve belgelerle uygunluk arz etmediğini, bilirkişi raporunda davacı müvekkilinin davalı sağlık kurumları tarafından muhtemel riskler konusunda önceden uyarıldığını, tedavi sürecinin tamamında özen yükümlülüğünün tamamen yerine getirildiği ile ilgili iddia edilen şekilde delil, bilgi ve belgenin bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun sınırlı sayıda uzman bilirkişi tarafından düzenlenmiş olduğunu, yerel mahkemece yeniden bilirkişi heyetine gönderilerek bu heyetten rapor aldırılması gerekirken, bunun yapılmamasının açık bir hukuki eksiklik olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan raporun hüküm tesisi için yeterli olup, verilen kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf nedenlerini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dışı doktorlar tarafından davalı hastanelerde yapılan ameliyatlar nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 502 ve devamı maddeleri.
2.Dairenin 28/11/2022 tarihli, 2022/6636 Esas, 2022/8942 Karar sayılı kararı, 24/11/2022 tarihli ve 2022/7006 Esas, 2022/8929 Karar sayılı kararı, 12/12/2022 tarihli ve 2022/7726 Esas, 2022/9331 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karara esas alınan bilirkişi raporunda; davalı tarafça uygulanan tıbbi müdahale sırasında hastanın tüm özelliklerinin titizlikle gözönüne alındığı, hastada komplikasyon ortaya çıktığı, bununla birlikte komplikasyonun meydana gelmemesi ile komplikasyonun yönetimi hususunda davalı tarafın gerekli özen ve titizliği gösterdiği, davacının yapılacak müdahalenin niteliği ve oluşabilecek komplikasyonlar konusunda aydınlatıldığı, bilgilendirildiği, davalı tarafça aydınlatılmış onam yükümlülüğünün yerine getirildiği, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalı tarafların sorumluluğunu gerektirecek ihmal veya hatalı işlem bulunmadığı belirtilmiştir. Gerek maddi gerekse manevi tazminata hükmedilebilmesi için ortada hukuka aykırı bir eylem, bir zarar, bu zarar ile eylem arasında illiyet bağı ve kusur bulunmalıdır. Hemen belirtmek gerekir ki tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için sadece eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli olmayıp, eylem sonucunda bir zararın da doğmuş olması ve zararla eylem arasında uygun illiyet bağının da bulunması gereklidir. Somut olayda davacıya davalı hastanelerde yapılan ameliyatların tıp kurallarına
uygun olduğu tespiti dikkate alındığında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Kararı temyiz eden taraf harçtan muaf olduğundan peşin alınan temyiz harcın istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.