Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3034 E. 2024/2883 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan çerçeve alan tahsis sözleşmesi ve ek protokollerden kaynaklanan tazminat isteminin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu sözleşme ve ek protokollerinin kira sözleşmesi niteliğinde olduğu ve kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olması gözetilerek, asliye ticaret mahkemesinin görevsizliğine ve ilk derece mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/641 E., 2023/671 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/632 E., 2022/276 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin 27.11.2008 tarihinde davalı ile imzalamış bulunduğu çerçeve alan tahsis sözleşmesi ve ek protokoller çerçevesinde mağaza bünyesinde bulunan unlu mamül mağazalarının işletilmesi ve unlu mamül satışı işini yaptığını, müvekkili tarafından satılan ürünlerin tahsilatının davalı tarafından yapıldığını ancak ödemelerin sözleşmeye aykırı olarak zamanında yapılmadığını, müvekkili hakkındaki haciz ihbarnameleri ileri sürülerek tüm alacağına bloke konulduğu gibi ödemelerinden haksız kesintiler yapıldığını, müvekkilinin zor durumdan faydalanarak bazı mağazalarını devretmesinin sağlandığını, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle müvekkilinin ticari hayatının sona erdiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından mağaza katılım bedeli adı altında müvekkili şirketten tahsil edilen 590.000,00 TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle, müvekkili şirketin uğradığı maddi zararlara ilişkin şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 150.000,00 manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ispat külfeti altında olmasına rağmen hak edişinden fazlasına bloke konularak sözleşmenin davalı yanca haksız feshedildiği iddiasını ispat edemediği, sözleşmenin ve protokollerin davacı iddiasının aksine ortak mutabakat ile feshedildiği, davacının iadesini istediği mağaza katılım bedelini de tamamen ödemediği, davalı ticari defterlerinde davacının herhangi bir alacağına rastlanmadığı, hak edişinden az yapılmış bir ödeme bulunmadığı, maddi ve manevi zarara uğradığı iddia edilmiş ise davacının bu iddialarını da ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; eksik ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, geç ödeme iddia ve itirazlarına ilişkin hiçbir inceleme yapılmadığını, davalının sözleşme ve ek protokoller gereği her hafta yapması gereken ödemelerini zamanında yapmaması, haksız ve yasaya aykırı uygulamaları nedeniyle sözleşmenin feshine ve talep edilen zararların oluşmasına sebebiyet verdiğinden doğan zararların ödenmesi gerektiğini, mağaza katılım bedelinin iadesinin sözleşmenin haksız fesihinin ispatına bağlanmasının yerinde olmadığı ve davalının sebepsiz zenginleşmesine sebep olduğunu ileri sürerek, kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın tarafları arasında, çerçeve alan tahsis sözleşmesi ve bu sözleşmeye istinaden imzalanmış ek protokoller olduğu, sözleşmenin 30.04.2010 tarihinde sonlandırıldığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, davacının ispat külfeti altında olmasına rağmen hak edişinden fazlasına bloke konularak sözleşmenin davalı yanca haksız feshedildiği ve kendisine eksik ödeme yapıldığı hususunu ispat edemediği, protokollerin davacı iddiasının aksine ortak mutabakat ile feshedildiği, davacının iadesini istediği mağaza katılım bedelini de tamamen ödemediği, davalı ticari defterlerinde davacının herhangi bir alacağına rastlanmadığı, hak edişinden az yapılmış bir ödeme bulunmadığı, maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesinde bir hata bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 299 uncu maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda, Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.

2. Taraflar arasında düzenlenen ve davaya dayanak yapılan 27.11.2008 tarihli çerçeve alan tahsis sözleşmesi ile ek protokoller kira sözleşmesi niteliğinde olup, dava kira ilişkisine dayalı olduğundan, davanın sulh hukuk mahkemesince görülüp karara bağlanması gerekir.

3. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile resen Mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.

4. Bu sebeple, İlk Derece Mahkemesince; uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

5. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,

3. Bozma sebebine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.