"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/433 E., 2022/691 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili ve katılma yoluyla dahili davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava konusu 218 ada 11 parsel sayılı taşınmazın müvekkili adına kayıtlı iken davalı Belediyenin açtığı tapu iptal tescil davası neticesinde tapu kaydının iptal edildiğini, taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesine rağmen davalı ... tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, taşınmazın değerinin 80.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, taşınmazın değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın Köy Hizmetleri İl Müdürlüğ'nün 06.03.1997 tarihli ve 2664 sayılı yazıları ile bu yazılarına ekli 3367 sayılı Kanun'a göre arsa dağıtımına ait temlik cetveli gereğince davacı adına tahsis ve tescil edildiğini, ilgili kanun ve yönetmelik gereği tahsisat amacına uygun 10 yıl takyidatlı şerhi düşüldüğünü ancak davacının ilgili kanun ve yönetmelik uyarınca tahsisat amacı bu olmasına rağmen dava konusu taşınmaz üzerine 5 yıl içinde bina yapmadığını, Aşağıyurtçu yerleşim yerinin daha önce köy olduğunu, 23.07.2004 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 6 ncı maddesine göre Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine alınan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürüldüğünü, mahallenin de tüzel kişiliği bulunmadığından Aşağıyurtçu Köyüne ait taşınmazlar ile bu köyün tüm borç ve alacaklarının Belediyeye devredildiğini, davacı tarafın dava konusu taşınmazı bedeli karşılığı aldığını iddia etmesine karşılık, talep edilen güncel bedelin ödenmesine ilişkin herhangi bir yasal dayanak bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili; dava konusu taşınmazın 05.12.2012 tarihli ve 6360 sayılı Kanun ile anılan Kanun'un 36 ncı maddesi gereği mahalli seçim tarihi olan 01.04.2014 tarihinde Belediyelerine katıldığını, ilgili taşınmazın davalı ... Belediyesi tarafından açılan tapu iptal ve tescili davası ile önceki tapu kaydı iptal edilerek adına tescil edildiğini, davacı tarafından önceden köy tüzel kişiliği adına yatırdığını iddia ettiği bedelin davalı ... Belediyesi hesabına aktarıldığını ve bu belediyeden talep edilmesi gerektiğini savunarak, davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 10.05.2016 tarihli ve 2013/316 E., 2016/172 K. sayılı kararla; dahili davalı ... Belediyesi yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, dahili Yenimahalle Belediyesi aleyhine açılmış olan davanın kısmen kabulü ile 7.362,40 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 04.11.2019 tarihli ve 2019/200 E., 2019/8684 K.sayılı ilamla; davalı ... Belediyesi vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "...Mahkemece her ne kadar hatalı değerlendirme ile denkleştirici adalet ilkesine göre alınan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle karar verilmiş ise de, eldeki davada yapılması gereken dava konusu taşımazın ifanın imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerine hükmetmek olmalıdır. Bu itibarla Mahkemece, davaya konu taşınmaza yakın bölgelerden ve ifanın imkansız hale geldiği tarih olan 15.02.2011 tarihine yakın zaman içinde yapılan benzer yözölçümlü taşınmazların satışlarını bildirmeleri için taraflara imkan tanınmalı, gerektiğinde re'sen emsal temini yoluna gidilerek, bu emsaller de dikkate alınarak tahsis edilmesi planlanan taşınmazın rayiç değerinin mahallinde yapılacak keşif ile yeniden bilirkişi kurulu eşliğinde inceleme yapılarak denetime elverişli, bilimsel verilere uygun alınacak rapor sonucuna göre belirlenmesi gerekir... " gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ifanın imkansız hale geldiği 15.02.2011 tarihindeki taşınmazın rayiç değerinin denetime elverişli bilirkişi raporunda 63.720,00 TL olarak belirlendiği, bu bedelin davacılara miras payları oranında dava tarihi olan 10.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 15.930,00'er TL'nin davacılar...'ya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalı ... Belediyesinden tahsili ile ödenmesine, dahili davalı ... Belediyesine karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve katılma yoluyla dahili davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; tapusu iptal edilen taşınmazın bedelinin ödeneceğine ilişkin bir kanuni düzenleme bulunmadığını, bedelsiz tescile karar verilmişken bedel talep edilmesinin kanuna aykırı olduğunu, talep edilen bedelin haksız olduğunu ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, kabul anlamına gelmemek üzere denkleştirici adalet ilkesinin gözetilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Dahili davacılar vekili; dahili davalı ... Belediyesi yönünden hüküm kesinleştiği halde yeniden hüküm kurulması ve lehine yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı sunulan itirazların dikkate alınmadığını, aynı mahallede emsal m² 'nin daha yüksek belirlendiğini, raporun hatalı olmasının kararı da hatalı hale getirdiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı ... Belediyesi Başkanlığı tarafından açılan dava sonucunda maliki olduğu taşınmazın tapusunun iptal edilmesi nedeniyle, taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece, uyulan bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak karar verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bozma ilamında belirtilen esaslar gözetilerek hazırlandığı ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre; davalı ... vekilinin tüm, dahili davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece verilen 10.05.2016 tarihli ilk kararda, kendisini vekille temsil ettiren dahili davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş; bu karar, sözü edilen davalı tarafından temyiz edilmediğinden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
3. Buna göre Mahkemece; dahili davalı ... lehine vekalet ücretine ilişkin davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı ... vekilinin tüm, dahili davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Dahili davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (7) nolu bendinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden dahili davacılara iadesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı ... Belediyesi Başkanlığına yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.