"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/150 E., 2022/389 K.
KARAR : Davanın kabulüne
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalıya vermiş olduğu gayrimenkul satış ve intikal yetkisine haiz vekaletname ile davalının, ... ili, ... ilçesi, Tulumtaş köyü, 666 parselde kayıtlı taşınmazdaki 11/384 hissesini 04.02.2015 tarihinde dava dışı S.S. İncek Yaşampark Konut Yapı Kooperatifi'ne 109.250 TL bedelle sattığını ancak kendisine hiçbir bedel ödemediğini, Türk Borçlar Kanunu'nun 508.maddesi uyarınca vekilin sorumlu olduğunu belirterek 109.250 TL'nin satış tarihi olan 04.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davacının, 1995 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazdaki hissesini dava dışı ...'a satmayı vaad ettiğini, parasını alıp, zilyetliğini teslim ettiğini ancak iştirak halinde mülkiyet olduğundan tapuda devrin gerçekleşemediğini, müşterek mülkiyete dönüldüğünde ise kendisinin almış olduğu vekalete dayanarak, ...'ın rızası ile taşınmazı üçüncü şahsa sattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 04.02.2016 tarih 2015/210 Esas 2016/45 Karar sayılı kararıyla; davalının davacıya vekaleten yaptığı satış nedeniyle 109.250 TL satış bedelini aldığının resmi akitte yazılı olduğu, bu bedelin davacıya ödendiğinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle 109.250 TL alacağın satış tarihi olan 04.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 26.03.2019 tarihli ve 2016/6674E., 2019/2178K. sayılı ilamında; 666 parsel sayılı taşınmazda davacı ...'e ait olan 11/1920 payın, davacı tarafından 21.11.1995 tarihli vekaletnameyle yetki verilen davalı ... tarafından vekaleten 04.02.2015 tarihinde 109.250,00TL bedelle dava dışı Kooperatif'e satıldığının getirtilen resmi akit tablosuyla sabit olduğu, ne var ki, dosyaya ibraz edilen 05.10.1995 tarihli noter satış vaadi sözleşmesinde, davacı ... adına vekaleten hareket eden Süleyman Ünner'in, 666 nolu parseldeki davacıya ait payı ...'a sattığı ve bedelini peşin olarak aldığının görüldüğü, uyuşmazlığın esası bakımından anılan satış vaadi sözleşmesinin değerlendirilmesinde zorunluluk olduğundan, 05.10.1995 tarihli noter satış vaadi sözleşmesinin onaylı bir suretinin dosyaya getirtilerek değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 24.10.2019 tarihli ve 2019/302 E., 2019/424 K. sayılı kararıyla; ... Noterliğinin 05.10.1995 tarih 11735 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesi ile davacının taşınmazdaki payını vekili aracılığıyla dava dışı ...'a devrettiği ve bedelini peşin olarak aldığı, davacı taşınmazdaki haklarını dava konusu işlemden önce devredip, bedelini aldığından davalıya karşı ileri sürebileceği bir hakkının bulunmadığı, aksi durumun dürüstlük kuralına da aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21.09.2020 tarihli ve 2020/10911E., 2021/8711K. sayılı ilamında; Somut olayda, her ne kadar, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacının gayrimenkuldeki hak ve hisselerinin tamamı ...'a satılmış ve davacı satış bedelinin tamamını nakden ve peşinen almışsa da, davacı ile dava dışı ... arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ancak sözleşme taraflarını bağladığı, davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre, akidi ...’a karşı sorumluluğunun devam ettiği, ancak bu durumun vekalet sözleşmesindeki akidi davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, ayrıca, dosya kapsamından, dava dışı ...’ın davacıya karşı açmış olduğu derdest davasının olduğu, davalının, vekil edeni olan davacının talimatı olmaksızın taşınmaz hissesi ve bedeli ile ilgili tasarrufta bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumun açıkça vekilin özen borcuna aykırı olduğu belirtilerek mahkemece bu hususun değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafın bozma öncesi 04.02.2016 tarihli celsedeki beyanı ile satış bedelinin davacıya ödenmediği vakıasının ikrar edildiğinin anlaşıldığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacının gayrimenkuldeki hak ve hisselerinin tamamı dava dışı ...'a satılmış ise de, davacı ile dava dışı ... arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ancak sözleşme taraflarını bağladığı, davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre akidi ...’a karşı sorumluluğunun devam ettiği, ancak bu durumun vekalet sözleşmesindeki akidi davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/98 E. sayılı dosyasında ... tarafından ... ve ...a karşı dava açıldığı, davanın reddine karar verildiği, davalının vekil edeni olan davacının talimatı olmaksızın taşınmaz hissesi ve bedeli ile ilgili tasarrufta bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumun açıkça vekilin özen borcuna aykırı olduğu, sonuç olarak vekil sıfatıyla hareket eden davalının satış bedelini davacıya ödemediğini ikrar etmesi, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/98 E. sayılı dosyasında işbu dosyanın davacısına karşı dava açılmış olması, Yargıtay bozma ilamındaki gerekçeye göre, davacının dava dışı ...’a karşı olan borcunun davalı vekil ...’nın sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, mahkemece takdir edilen 109.250 TL alacağın, 04.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 24.10.2022 tarihli ve 2022/6742 Esas, 2022/8078 Karar sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; davalısı ve konusu aynı olan, ayrı bir hissedar olan kardeşinin açtığı davadaki kabul hükmünün ... Bölge Adliyesinin 2019/3274E. ve 2020/1564K. sayılı kararı ile kaldırıldığını, Yargıtayın kararı bozduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında direndiğini, direnme sonrası kararın Hukuk Genel Kuruluna gittiğini, 2021/(13)3-244E. ve 2022/340K. sayılı karar ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onandığını, iki davanın da aynı olduğunu, bir kardeşin davayı kazanıp diğer kardeşin davayı kaybetmesinin hukuk mantığına aykırı bir durum olduğunu, davacının parasını aldığını, aynı parsel için iki defa para almak istemesinin hukuka aykırı olduğunu, Dairenin onama kararının Hukuk Genel Kurulun kararına direnilmesi anlamına geldiğini, Dairenin Hukuk Genel Kurulu ile aynı görüşte olmayabileceğini ancak eşit kararlar verilmesi açısından karara uyulmasının gerektiğini, iki dava arasındaki tek farkın farklı zamanlarda açılmış olmaları olduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle, satış bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "hesap verme" başlıklı 508 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; "Vekil, vekalet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekaletle ilişkili olarak aldıklarını vekalet verene vermekle yükümlüdür." denilmiştir.
2-Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denir. (Prof Baki Kara Hukuk Mahkemeleri Usulü Cilt V sayfa 4737) Usuli kazanılmış hakka ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değilse de gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında bu husus kabul edilmiştir. Usuli Kazanılmış haklardan biriside Yargıtay bozma ilamına uyulması ile oluşur. Yargıtay bozma ilamına uyulmakla artık bozma ilamında belirtilen şekilde işlem yapılması zorunluluk haline gelir. Mahkeme bozmaya uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararının gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.
3. Değerlendirme
1.İlk Derece Mahkemelerinin nihai kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulması 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinde sayılı sebeplerinin birinin varlığı halinde mümkündür.
2.Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin davalı vekilince ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen onama kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcın karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.