Logo

3. Hukuk Dairesi2023/308 E. 2023/1539 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satım sözleşmesi ve protokolden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının imzasını inkar etmediği tarihsiz protokolde 30.07.2012 tarihli sözleşme gereği davacıya 120.000 TL borcu bulunduğunu kabul etmesi ve ispat yükünün davalıya geçmesine rağmen borcunu ödediğine dair delil sunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1831 E., 2022/345 K.

DAVA TARİHİ : 20.01.2017

KARAR : Davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kütahya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/42 E., 2019/438 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; damızlık gebe düve alım satımı ile uğraştığını, davalıya 30.07.2012 tarihinde tanesi 4.000 TL’den 30 adet damızlık gebe düve satıp teslim ettiğini, hayvanların küpe numaralarının davalı adına ilçe tarım müdürlüğünce tescil edildiğini ancak sözleşme bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; sözleşmenin ilk sayfasında imzası olmadığından sözleşmenin kendisini bağlamayacağını, 1'inci sayfada yer alan içerikte bir sözleşme imzalamadığını, sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilse dahi davalının öncelikle mal teslimi, sigorta yaptırma ve gerekli belgeleri teslim etme gibi edimlerini yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, kaldı ki sözleşmede ödemelerin sipariş anında peşin ve/veya kredi ile hayvan naklinden önce yapılacağının belirtildiğini, dolayısıyla davacının iddiasının dayandığı sözleşmeye dahi aykırı olduğunu, protokol başlıklı belgenin ise düzenleme tarihinin dahi bulunmadığını, hüküm ifade etmesinin ise belirli şartlara bağlı olduğunu, takip öncesinde temerrüde düşürülmesinin de söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan damızlık gebe düve ve sağman inek satış sözleşmesinde; 30 adet canlı büyükbaş hayvanın satışının yapıldığı, satış ücretinin 4.000 TL x 30 = 120.000 TL olduğu, ödemelerin sipariş anında peşin veya Ziraat Bankası ile hayvan nakillerinden önce yapılacağı, hayvan bedellerinin satıcının Ziraat Bankası Kütahya Merkez Şubesi nezdinde bulunan ... numaralı hesabına aktarılacağının belirtildiği, ilgili sözleşmenin satıcı ... ile alıcı ... tarafından 30.07.2012 tarihinde imza altına alındığı, davacı ve davalı arasında imzalanan protokol incelendiğinde; ...'in ...'a hayvan bedellerinden dolayı 120.000 TL borcunun olduğunun belirtildiği, davalı taraf her ne kadar taraflar arasındaki damızlık gebe düve ve sağman inek satış sözleşmesinin ilk sayfasında davalının imzasının olmadığını, protokol başlıklı belgenin ise tarihsiz olduğunu belirtmiş ise de, damızlık gebe düve ve sağman inek satış sözleşmesinin ikinci sayfasındaki imzanın açık olduğu, sözleşmenin bir bütün olduğu, TBK'nın 15'inci maddesi gereği sözleşmenin ikinci sayfasında atılan imzanın borç altına girenin el yazısı ile atılması şartının sağlandığı kanaatine varıldığı, protokol başlıklı belgenin ise, tarafların irade beyanını yansıttığı, tarafların imzalarının da bulunduğu, davalı tarafın imzaya ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığı anlaşılmak ile ilgili belgenin geçerli olduğunun anlaşıldığı, 01.03.2019 havale tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; ... numaralı işletmeye 31.07.2012 tarihinde 15, 02.08.2012 tarihinde 16, 04.08.2012 tarihinde 1 olmak üzere 32 adet hayvan kaydının yapıldığı, 30 tanesinin küpe numaralarının ... tarafından sunulan 04.04.2018 tarihli dilekçe ekindeki ...'e satıldığı belirtilen 30 adet hayvan listesi ile örtüştüğü, ...'in işletmeyi ileri bir tarihte Halil Berber'e devrettiği, 07.01.2013 tarihinde 30 hayvandan 29 tanesinin sigorta kaydını Tarsimden sildirdiğinin tespit edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 4'üncü maddesine göre ödemelerin peşin ve hayvan nakillerinden önce yapılması gerektiği anlaşıldığından ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğunun anlaşıldığı, TMK'nın 6'ncı ve HMK'nın 190'ıncı maddelerine göre sözleşme konusu hayvanların davalıya teslim edilmediğine yönelik ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, davalının bu durumu ispat edemediği, ayrıca davalı ...'in sözleşme konusu hayvanları sigortalattırdığının da açık olduğu, davalıya icra takibinden önce ihtar çekildiğine, temerrüte düşürüldüğüne yönelik herhangi bir belge sunulmadığından takip talebindeki faiz kaleminin haksız olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalı tarafın Kütahya Kapatılan 4. İcra Müdürlüğünün 2016/138 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 120.000 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin belirtilen miktar üzerinden devamına, kabul edilen likit ve belirlenibilir olduğu anlaşıldığından kabul edilen miktarın %20 oranında icra inkar tazmitanı davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilikin talebin reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının takip talebinde ve dava dilekçesinde sattığını ve teslim ettiğini iddia ettiği hayvanlara dair küpe numarası belirtmediğini, 04.04.2018 tarihli dilekçenin teati aşamasından sonra verildiğini, söz konusu dilekçenin Tarım Müdürlüğünce müvekkili adına kayıtlı küpe numaraları bildirildikten sonra sunulduğunu, müvekkilinin işletmesine giren hayvanların dava dışı şahıslardan satın alındığını, davacının mal teslimini ispatlayamadığını, 30.07.2012 tarihli sözleşmenin ilk sayfasında müvekkilinin imzasının bulunmadığını ve 2'nci sayfadan bağımsız olduğunu, mahkemece sözleşmenin bütün olarak kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, kaldı ki imzanın kabul edilmediğinin de belirtildiğini, sözleşme geçerli kabul edilse dahi 4'üncü madde uyarınca ödemenin peşin veya hayvan naklinden önce yapılması gerektiğini, dolayısıyla bedel ödenmeden hayvan teslim edilmeyeceğinin açık olduğunu, ilgili protokolde davacının borçları nedeniyle davalıya verdiği çeklerin karşılıksız çıktığı da yazılı olup mahkemece dikkate alınmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Katılma yoluyla davacı vekili; mahkemece davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığını, işlemiş faiz taleplerinin reddinin doğru olmadığını, zira sözleşmede ödeme zamanının belirlenmiş olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sözleşmenin ilk sayfasında davalı imzası bulunmamakla birlikte, gerek davalının icra takibinde borca itiraz dilekçesinde sözleşmedeki imzayı kabul etmiş olması, gerek ikinci sayfası ile bütünlük arzetmesi, gerekse de davalı imzasını taşıyan bila tarihli protokolde söz konusu sözleşmeye atıfta bulunulması ve davalı tarafça sözleşmenin gerçek olduğu düşünülen ilk sayfasının suretinin sunulmamış olması karşısında, sözleşmenin geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunun kabul edildiği, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde 1'inci sayfa içeriğinde bir sözleşmenin imzalanmadığının belirtildiği, açıkça 2'nci sayfada yer alan imzaya da itiraz edilmediği, satış sözleşmelerinde peşin satış karinesi uyarınca aksine anlaşma olmadığı sürece tarafların edimlerini aynı anda ifa etmelerinin gerektiği, dava konusu sözleşmede ödemenin peşin veya hayvan naklinden önce yapılacağının belirtildiği, davacı tarafça mal teslim edildiği iddia edildiğine göre kural olarak ödemenin de yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, ne var ki bila tarihli olup davalı tarafça imzası inkar edilmeyen ve dosya kapsamından şartlarının yerine getirilmediği anlaşılan protokol başlıklı belgede, 30.07.2012 tarihli sözleşme uyarınca davalının davacıya 120.000 TL borcu olduğunun kabul edildiği, bu durumda ispat yükünün davalıya geçtiğinin kabul edilmesi gerektiği, davalının borcunu ödediğine dair bir delil sunmadığı, öte yandan sözleşmede ödeme tarihinin kesin bir şekilde belirlenmediği, davacı da davalıyı takip öncesinde temerrüde düşürdüğünü iddia etmediğinden, davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinde haksız olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesine göre ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrarlayarak, protokol başlıklı belgenin tarihsiz olduğunu, kendisi dışında 2 farklı kişinin de yer aldığını, farklı kişilere dair alacak verecek ilişkilerinin de takas ve mahsupların iç içe geçtiğini, protokol hükümlerinin sadece davacı yararına olacak şekilde tek taraflı irdelendiğini, davacı lehine olan 120.00 TL ibaresi nasıl gerekçeye alınıyorsa davalı lehine olan 90.000 TL'nin de aynı hukuki kapsamda değer görmesinin ve gerekçelendirilmesinin zaruri olduğunu, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, ilgili resmi kurumlardan gelen cevabi yazılarda davacı tarafından davalıya tek bir hayvan teslimi yapılmadığı, tam aksine davalının işletmesindeki hayvanları davacıdan değil farklı tarihlerde birbirinden farklı üçüncü kişilerden satın aldığının sabit olduğu, davacının ne takip talebinde ne de dava dilekçesinde sattığını iddia ettiği hiçbir hayvana dair küpe numarasını belirtmediğini, davanın 18.07.2017 tarihinde açıldığını, davacı tarafından verilen dilekçenin 04.04.2018 tarihli olduğunu, iddianın genişletilmesi itirazında bulunduklarını, celp edilen belgelerdeki küpe numaralarının davacı tarafça tabiri caizse adeta kopyalanarak ben teslim ettim diye bildirildiğini, mal teslim vakıasını ispat külfeti açıkça davacı tarafta olduğu halde mahkemece ispat külfetinin ters çevrildiğini, protokolde davacının borçları nedeniyle davalıya verdiği çeklerin karşılıksız çıktığı da yazılı olup bu durumun nazara alınmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, satım sözleşmesi ve protokolden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "İspat yükü" başlıklı 6'ncı maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." denilmiştir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun "İspat yükü" başlıklı 190'ıncı maddesinin 1'inci fıkrasında ; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." denilmiştir.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun "Sözleşme özgürlüğü" başlıklı 26'ncı maddesinde; "Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler." denilmiştir.

3.Değerlendirme

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle davalının imzasını inkar etmediği bila tarihli "protokol" başlıklı belge ile; davacıya 30.07.2012 tarihinde 30 hayvan satışı için yapılan sözleşme gereği toplam 120.000 TL borcu bulunduğu belirtmiş olmasına, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.