Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3098 E. 2024/1629 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacıya bağlı hastanelere ticarethane tarifesi uygulayarak fazla elektrik tüketim bedeli tahsil ettiği iddiasıyla açılan istirdat davasında, mahkeme kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda davacının alacaklı olduğu miktarın taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde belirlendiği ve bozma kararı dışında kalan hususların kesinleştiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/738 E., 2022/546 K.

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili asıl davada; Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü kontrolörleri tarafından yapılan denetim ve incelemelerde, davalı şirketin elektrik abonesi olan Muş İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı resmi sağlık kurum ve kuruluşlarına faturalandırma işlemlerini mevzuata uygun olarak yapmadığının tespit edildiğini, faturalarda ticarethane için belirlenen birim fiyatlarını esas alan ve ve belediye tüketim vergisini uygulayan davalının 295.308,33 TL fazla tahsilat yaptığını ileri sürerek; bu tutarın ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 25.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 295.773,36 TL'ye yükseltmiştir.

2. Bozmadan sonra açılan ve birleştirilen davada davacı vekili; asıl davada alınan bilirkişi raporu ile alacağının 491.870,05 TL olarak belirlendiğini ileri sürerek, bakiye 196.096,69 TL’nin ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili asıl davada; alacağın zamanaşımına uğradığını, elektrik abonelerinden fazladan tahsilat yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı vekili birleşen davada; davaya konu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, asıl davanın tam dava olarak açılması nedenle aynı alacak hakkında ek dava açılamayacağını, abone grubu tespitine itiraz etmeyen davacının geriye yönelik olarak bir hak talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 12.03.2014 tarihli ve 2010/1578 E. 2014/216 K. sayılı kararla; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 295.308,33 TL'nin dava tarihinden, 465,03 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 25.03.2015 tarihli ve 2014/11895 E., 2015/4937 K. sayılı ilamla; hükme esas alınan raporları hazırlayan bilirkişilerin konunun uzmanı olmadıkları gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 15.02.2019 tarihli ve 2015/586 E., 2019/128 K. sayılı kararla; 3 elektrik mühendisinden oluşan heyetten alınan raporda davalının toplam 491.870,05 TL fazla tahsilat yaptığının bildirildiği, bu nedenle birleşen davada fark bedel olan 196.096,69 TL'nin tahsilinin talep edildiği, asıl dava dosyasında talep edilen 295.773,36 TL ve birleşen dosyada talep edilen 196.096,69 TL alacağın davadan önce temerrüt gerçekleşmediğinden, dava ve ıslah tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; asıl ve birleşen davaların kabulüne, 295.773,36 TL alacağın 295.308,33 TL'lik kısmının dava tarihinden, 465,03 TL'lik kısmının ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davada 196.096,69 TL alacağın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 03.03.2020 tarihli ve 2019/4582 E., 2020/1931 K. sayılı ilamla; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, asıl davadaki talebin; yanlış tarife uygulanması nedeniyle fazladan tahsil edilen bedelin istirdadına ilişkin olduğu, diğer bir anlatımla; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim, dağıtım bedelleri ile bu bedeller üzerinden alınan enerji fonu, trafo kaybı bedelleri ile TRT payı yönünden davacının bir talebi bulunmamasına (ve buna bağlı olarak Mahkemece bu yönde bir inceleme yapılması talep edilmemiş olmasına) rağmen, bu bedelleri hesaplamaya esas almayarak davalı şirketin fazladan tahsil ettiği bedel içerisine dahil eden bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; talimat yoluyla alınan 22.06.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda Varto Devlet Hastanesinin, Hasköy Devlet Hastanesinin, Bulanık Devlet Hastanesinin, Malazgirt Devlet Hastanesinin, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinin ve Muş Devlet Hastanesinin davalı şirket tarafından fazladan tahsil edilen fatura fark bedellerinin toplamının 301.352,16 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, 295.773,36 TL alacağın 295.308,33 TL'lik kısmının dava tarihinden, 465,03 TL'lik kısmının ıslah tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulüne, 5.578,80 TL alacağın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; asıl davaya konu alacak yönünden her bir fatura ödeme emri tarihinden dava tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kayıp-kaçak yönünden ise, kanunların geçmişe etkili olamayacağı ilkesi nazara alınarak bu bedellerin iadesine karar verilmesi gerektiğini, bir an için yasanın geçmişe etkili olduğu varsayılsa bile davanın reddine karar verilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılması gerektiğini, yine 6719 sayılı Kanun'un geçmişe sari olduğu dikkate alınsa bile birleşen davada talep edilen alacak kalemlerinin hepsini kapsamadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; yetki itirazlarının dikkate alınmadığını, Van Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ilk davada alacağın tümü hakkında tam eda davası açıldığını, bu nedenle ilk davada talep edilen alacak hakkında ikinci bir ek dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma dışında kalan kısım yönünden davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmadığından davalı lehine usuli kazanılmış hak doğduğunu, usuli kazanılmış hak nedeniyle birleşen ek davanın reddi gerektiğini, asıl davanın yanlış tarifelendirmeye dayalı açıldığını, birleşen davanın ise faturalardan tahsil edilen kayıp kaçak vb. bedellerin iadesine ilişkin olduğunu, davaların aynı ve birbirine benzer nedenlerden doğmadığını, iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, 6719 sayılı kanun uyarınca birleşen davanın reddi gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen davadaki uyuşmazlık, davacı Bakanlığa bağlı hastanelerin elektrik tüketim bedellerinin davalı şirket tarafından resmi sağlık kuruluşlarına uygulanması gereken tarife yerine ticarethane tarifesi uygulanması nedeniyle fazladan tahsil edildiği iddiasıyla istirdad istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye esas alınan bilirkişi raporunda davacının alacaklı olduğu miktarın taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olarak belirlenmesine, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamasının mümkün olmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.