Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3120 E. 2023/3325 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden kaynaklanan ve daha önce kısmen hüküm altına alınan kira alacağının kalan kısmının tahsili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak hesaplama yapıp hüküm kurduğu, kesinleşen hususlara yönelik itirazların incelenemeyeceği ve harçlandırılan dava değerine göre vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 08.10.2014

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı kiracı ile 16.06.2008 tarihli 50 m² led ekran ve ekipmanlarının 16.07.2008 tarihine kadar aylık 30.000 USD + KDV bedelle kiralanmasına dair sözleşme imzaladıklarını, kira sözleşmesinin (2.3) maddesinde kiralananların kiraya verenin deposuna teslim edilmediği her gün için sözleşme bedeli üzerinden kira ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kiraya verilenlerin bir kısmının zarar gördüğünü ve kiracı tarafından iade edilmediğini, bu durumun sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, ihtarname ile teslim edilmeyen malzemelerin kira bedelinin talep edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 200.000 USD’nin 16.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafından daha önce açılan davada hasar ve zarar tazminatı ile kar yoksunluğuna hükmedildiğini, kesin hüküm bulunduğunu, zamanaşımı süresinin geçtiğini, sözleşmedeki 115 kalem eşyanın 85 adedinin teslim edildiğini, hasarlı olan 30 adet led ekranın ise davacı kiraya veren tarafından teslim alınmadığını, ayrıca taraflar arasında 04.11.2014 tarihli borç tasfiye protokolü düzenlendiğini, davanın konusuz kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03.03.2016 tarihli ve 2015/169 E., 2016/170 K. sayılı kararıyla; davanın hüküm altına alınmayan kira bedeline ilişkin bulunduğu, bu sebeple daha önce görülen davanın kesin hüküm oluşturmadığı, 115 parça malzeme için belirlenen 30 günlük kira bedeli üzerinden; 1 parça malzemenin günlük kira bedelinin 8,70 USD ve 23 adet malzemenin günlük kira bedelinin 200,1 USD olduğu, sözleşme süresi 16 Temmuz 2008 tarihine kadar olup bu tarihten protokol tarihi 04.11.2014 tarihine kadar 6 yıl, 8 ay,15 gün (2300 gün) için talep edilebilecek toplam kira bedelinin 460.230 USD olduğu, daha önce açılan davada 10.000 USD nin hüküm altına alındığı, bu miktar düşüldüğünde davacının talep edebileceği meblağın 450.230 USD olduğu gerekçesiyle; taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 200.000 USD'nin 10.000 USD'sinin dava tarihinden, 190.000 USD'nin 03.11.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 02.05.2019 tarihli ve 2017/6979 E., 2019/4063 K. sayılı ilamla; taraflar arasında düzenlenen 16.06.2008 tarihli sözleşme ile 50 m² led ekran ve ekipmanlarının 16.07.2008 tarihine kadar aylık 30.000 USD + KDV karşılığında davalıya kiraya verildiği, sözleşmenin (2.3) maddesinde “teknik malzemenin sözleşme gereğince 16/7/2008 tarihinde davacının deposuna teslim edilmediği takdirde her gün için davalı kiracı tarafından sözleşme bedeli üzerinden kira ödeneceğinin” kararlaştırıldığı, 31.12.2008 tarihinde açılan ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/794 E., 2014 /98 K. sayılı davada, 30 adet hasarlı ekipmanın hasar bedeli ile emtianın gümrük ve vergi bedelinin talep edildiği, bu dosyayla birleşen ve 25.06.2010 tarihinde açılan ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/427 E., 2010/355 K. sayılı davada ise teslim edilmeyen malzemeye ilişkin sözleşme bitim tarihinden dava tarihine kadar yoksun kalınan karın talep edildiği, yargılama sonunda asıl davada 23 adet elektronik hasarlı LED ekran modül malzemesinin 80.500,00 USD ve 19 adet mekanik hasarlı koruyucu kasanın 18.050 USD olmak üzere toplam 98.550 USD hasar bedeline, ithalat maliyeti ya da giderine ilişkin 75.622,06 TL tutarındaki talebinin reddine, birleşen davanın ise teslim edilmeyen kira konusu eşya ile ilgili olarak kira sözleşmesinin (2.3) maddesi gereğince kira döneminin sona erdiği 16.08.2008 tarihinden birleşen davanın açıldığı 25.06.2010 tarihine kadar işleyen dönem için davacı talebi ile bağlı kalınarak, 10.000 USD bedelinin davalıdan tahsiline 30.04.2014 tarihinde karar verildiği, Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 2014/14049 E., 2015/2106 K. Sayılı ve 03.03.2015 tarihli ilamıyla hüküm onandığı, yargılama sonunda düzenlenen 04.11.2014 tarihli borç tasfiye protokolü ile de hükmedilen bedellerin ve yargılama giderlerinin ödenmesine yönelik anlaşma yapıldığı, temyize konu dava ile daha önce açılan birleşen dosyada talebin aynı ekipmanlara yönelik olduğu, her iki davada sözleşmenin (2.3) üncü maddesine göre bedel talep edildiği, birleşen davada davacının talep edebileceği toplam bedele yönelik taleple bağlı hüküm kurulduğu, ayrıca bedelin belirlenmesine ilişkin gerekçe oluşturulmadığı, kararın bu şekilde onandığı ve borç tasfiye protokolü imzalandığı belirlenmekle, birleşen dava tarihi 25.06.2010 ile dava tarihi 08.10.2014 tarihi arasındaki dönem için hesaplama yapılması, bu kapsamda sözleşme hükümlerinin birlikte değerlendirilerek tüm ekipmanlar ile teslim edilmeyen her bir ekipmanın niteliği ile kira bedelinin aynı olup olmadığının tespit edilmesi, dava tarihini aşar şekilde hesaplama yapılmasının doğru görülmediği gerekçesiyle, davacı tarafın temyiz itirazları incelenmeksizin Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan ek bilirkişi raporunda davaya konu edilen ve teslim edilmeyen 23 adet ürünün kira bedeli belirlenmesinde birinci derece etken olduğu, 23 adet ürünün bir günlük kira bedelinin 205,39 USD+KDV, davaya konu edilen dönemlere ait kira bedelinin 321.640,74 USD KDV olduğunun tespit edildiği, taleple bağlı kalınarak davacının 200.000,00 USD kira bedelini talep edebileceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 200.000 USD'nin, 10.000 USD'sinin dava tarihinden, 190.000 USD'sinin 03.11.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; karar tarihindeki efektif satış kuru üzerinden dava değeri belirlenip vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava tarihi esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davacının yalnızca hasarsız ürünleri teslim alıp 30 adet ürünü teslim almayarak bu haksız davayı açtığını, sözleşme 16.07.2008 tarihli olduğundan 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bozma kararına uygun hesaplama yapılmadığını, önceki hesap yönteminin tekrarlandığını, söz konusu ürünlerinin fiyatlarının tespiti konusunda alınan fiyat teklifleri dosyaya sunulmasına rağmen Mahkemece dikkate alınmadığını, fiyatların hüküm altına alınan değerlerin çok altında olduğunu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, ürünlerin 2010 yılı itibariyle tedavülden kalkan ürünler olduğunu, bu şekildeki ürünler için fahiş bedel belirlendiğini, eskime payı ve kullanım ömrünün dikkate alınmadığını, bilirkişilerin alanında uzman olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK,

2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karara esas alınan bilirkişi raporunun bozma ilamına uygun şekilde hazırlandığı, hesaplamanın uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, harçlandırılan dava değeri dikkate alınarak vekalet ücreti hesaplanmasının yerinde olduğu anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı

Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440

ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık

olmak üzere,

22.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.