"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının, davalı ... ile taşınmazını satın alma konusunda 30.12.2008 tarihinde 105.000,00 TL bedel ile anlaştıklarını, bedelin bir kısmının peşin ödeyen davacının kalan 79.500,00 TL'lik kısmını ise tapu devrinde taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin bedeli kalan bedelden düşüldükten sonra ödemeyi taahhüt ettiğini, peşin ödemelerin yapıldığını, davalı banka tarafından ipotek borcunun 36.500,00 TL olduğunun, kalan 14 aylık taksidin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılacağının bildirildiğini, son taksidin 2010 yılı Şubat ayında ödendiğini, akabinde davalı banka tarafından ipotek borcunun ticari krediden kaynaklanması nedeni ile ipoteğin kaldırılamayacağının bildirildiğini, borcun 22.500,00 TL olduğu belirtilmesine rağmen 2012 yılı Ocak ayında ödeme için tekrar davalı bankaya başvurulduğunda bu defa borcun 46.500,00 TL olduğunun ifade edildiğini, borcun artacağından bahsedilmediğini, borcun artmasında davalı bankanın ihmal ve kusuru bulunduğunu, durumu bilseydi taşınmazı devralmayacağını, davalı ... adına davalı bankaya fazladan ödenen 46.152,00 TL nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazladan ödenen 46.152,00 TL'nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı banka vekili; davalı tarafından diğer davalı ...'a kredi kullandırıldığını ve taşınmaz üzerine 100.000,00 TL bedelli maksimal ipotek tesis edildiğini, davacının taşınmazı satın aldığını ve ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, davalı ...'a ait mevcut borç kapatılmadıkça ipoteğin fek edilemeyeceği hususunun davacıya bildirildiğini, banka yönünden sebepsiz zenginleşme gerçekleşmediğinden bankaya husumet yönlendirilemeyeceğini, yeni malik olarak davacı tarafından tapuya başvurulması halinde ipotek resmi senedine ve ilgili kayıtlara ulaşılabileceğini, davacının tapuyu devralırken taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu bildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Davanın açıldığı Ankara 6. Tüketici Mahkemesince verilen 11.02.2015 tarihli ve 2012/142 E., 2015/195 K. sayılı kararla; davanın davalı banka yönünden reddine, diğer davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 07.03.2017 tarihli ve 2015/17102 E., 2017/2914 K. sayılı ilamıyla; davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (6502 sayılı Kanun) kapsamında kalıp kalmadığının dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, davalı ...'un taşınmaz alım satım işi yapıp yapmadığının dosyadaki belgelerden tespit edilemediği, davacı tarafından davalı ...'tan satın alınan taşınmaz üzerine banka tarafından ipotek konulmuş ise de, bunun genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir ipotek olduğu, bu durumda Mahkemece davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması ve bu Kanun kapsamında kalması halinde davanın esasına girilerek bir karar verilmesi, aksi halde ise görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Ankara 6. Tüketici Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı ... arasında yapılan bağımsız bölümün satışı neticesinde, davacının taşınmazı üzerinde bulunan ipotek ile birlikte devraldığı, davacının davalı ...'a ait borcun taksit ödemelerini yaptığı, ödemeleri yapılması nedeniyle ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği, davalı bankanın diğer davalının borcunun henüz bitmemiş olması nedeniyle talebi kabul etmediği, davacının bakiye borç miktarı olan 46.152,00 TL'yi ödeyerek ipoteği kaldırdığı, tapu kayıtları incelendiğinde ipoteğin 100.000,00 TL limitli üst sınır ipoteği olduğu, bu nedenle davalı bankanın ipoteğin kaldırılması için borcun ödenmesine ilişkin talebinin yerinde olduğu, taşınmazın bedeli için belirlenen tutardan fazla yapılan 46.152,00 TL ödeme nedeniyle davalı ...'un sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle; davalı banka aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aylehine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalı ...'un borcu hakkında diğer davalı banka tarafından yeterince aydınlatılmadığını, davalı bankanın borcun artmasına kendi kusuru ile sebep olduğunu, ipoteğin maksimal ipotek olduğu hususunda davacıyı aydınlattığını ispat edemediğini, tacir olmadığından davacının anapara ve üst sınır ipoteği arasındaki farkı bilemeyeceğini, davalı bankanın borçlu asil ve kefil hakkında yasal takip başlatmadığını, diğer teminatlara başvurmayarak borçların ve zararının artmasına kendi ihmali davranışı ile sebep olduğunu, ödenmediğini bile bile kredi vermeye devam ettiğini, davalı bankanın satışı öğrenmesinin üzerinden 1 yıllık süre geçtikten sonra bildirimde bulunması sebebiyle ipotek dışındaki borçlardan sorumlu tutulamayacağını, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; satım işlemine konu taşınmazın kaydına konulan ipoteğin kaldırılması için ödenilen bedelin, yersiz ödendiği iddiasıyla istirdadı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 nci maddesi ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle davacının taşınmazı satın aldığı sırada mevcut olan ipotekten haberdar olmasına, davalı ... ile yaptığı anlaşma ile 36.500,00 TL ipotek borcunun da satış bedeline dahil edilmiş olması nedeniyle yeterince bilgilendirilmediğini ileri süremeyeceğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.