Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3143 E. 2024/1555 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ayıplı patates tohumu satımından kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı şirketler arasındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu ve davacının tüketici sayılamayacağı, bu sebeple hükmedilen tazminata yasal faiz yerine ticari faiz uygulanması gerektiği, ayrıca davalılara tebliğ edilmeyen delil tespiti raporu nedeniyle temerrüdün dava tarihinden itibaren başladığı ve faizin bu tarihten itibaren işlemesi gerektiği, son olarak hükmün hangi davalı aleyhine verildiğinin belirsiz olduğu gerekçeleriyle, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz inceleme sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davacı vekili ile davalılardan ... Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. (Özgürkey A.Ş.) vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin Konya ili, Yunak İlçesi, Saray Mahallesi 199 ada 31 parselde bulunan tarlanın sahibi olduğunu, müvekkilin bu tarlayı ektiği ve elde ettiği ürün hasatları ile geçimini sağladığını, davacı ile davalı ... A.Ş. arasında yapılan anlaşma doğrultusunda anlaşmalı tohum ekimi yapıldığını, davalı ... A.Ş.nin davacının tarlasına ekmesi için patates tohumları temin ederek müvekkiline teslim ettiğini, ekim hasadı yapıldığında bu davalıya satışının yapıldığını, davalı ... A.Ş.nin patates tohumlarını diğer davalı Gömeç Zirai Ürünler Üretim İthalat İhracat A.Ş.(Gömeç A.Ş.)den tedarik ettiğini, davacının patates tohumlarını tarlasına 30.04.2015 tarihinde ektiğini, ekilen tohumlara gerektiği gibi bakmasına rağmen herhangi bir büyüme ve gelişme olmadığını, aldığı tohumların incelenmesi için tespit yaptırdığını, patates tohumlarının "Gümüşi Leke" ve "Kuru Çürüklük" hastalığı ile viral açıdan yapılan incelemeler sonucunda "Patates Y Virüsü" (PVY) tespit edildiğini, zararın 351.337,70 TL olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 200.000,00 TL tazminatın ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Gömeç A.Ş. vekili; şirketin 2014/2015 dönemi için diğer davalı ... A.Ş. ile yapmış olduğu tohumluk patates üretimi tedarikine yönelik anlaşma gereğince bir kısım tohumluk patatesi ... A.Ş.ye sattığını, şirketin ekim döneminde ilgili tohumlukları müvekkil şirketin Nevşehir bölgesinde bulunan depolardan teslim aldığını, ... firmasının tohumlukları kontrol ederek ve kusursuz ve hastalıklardan ari olarak teslim aldığını, davacının hangi çeşit patates tohumu ektiği ve tohumu kimden aldığının belli olmadığını, belirtilen hastalıkların topraktan ve dış çevreden de bulaşabilen hastalıklar olduğunu, bunların tohumla toprağa taşınmış olmasının sadece bir ihtimal olduğunu, davalılardan ... firmasının tohumlardan hastalık olduğunu taraflarına iletmesi neticesinde müvekkil tarafça tarlaların kontrol edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... A.Ş. vekili; davanın ilgili mevzuat gereği hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müvekkil şirketin, üretici-davacı ile arasında ikame edilen 14.03.2013 imza tarihli sözleşme ve 10.03.2015 imza tarihli patates üretim sözleşmesi gereği müvekkil şirket tarafından üzerine düşen bütün sorumluluğu eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiğini, sözleşmelerde belirtildiği üzere sözleşme konusu patates tohumlarının bakım ve özen yükümlülüğünün tamamen üretici sıfatındaki davacıya ait olduğunu, davacı tarafından iddia edilen söz konusu hastalıkların dış etkenli olması hususunun göz ardı edildiğini, zarar ve tazminat miktarının hiçbir somut veriye dayanmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.02.2018 tarihli ve 2016/115 E., 2018/67 K. sayılı kararıyla; hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmaması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli ve 2018/1765 E., 2020/2124 K. sayılı kararıyla; davanın, 5533 sayılı Yasanın 11 inci maddesinde belirtilen 6 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 10.03.2022 tarihli ve 2021/1896 E., 2021/2149 K. sayılı ilamıyla; 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu'nun 11 inci maddesi gereğince, davanın zarara uğrayanın, zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabileceği, her ne kadar derece Mahkemesince davacının, yetiştirdiği ürüne ilişkin zararının tohumdan kaynaklandığını yaptırdığı tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporunun tebliği ile öğrenmiş olduğu kabul edilmiş ise de bilirkişi raporunun davacıya tebliğ edilmemiş olması nedeniyle öğrenmenin gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden davanın süresinde açıldığının kabulünün gerektiği, hal böyle olunca davanın süresinde açıldığının kabulü ile esasına girilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından davalı şirketten patates tohumu tedarik edildiği, sözleşmeli çiftçilik kapsamında hasat edilen ürünün davalı şirkete satılacağının kararlaştırıldığı, tarlaya ekilen patates ürünü hastalıklı çıktığından ürünün daha yetişme evresinde hastalıklı ve bozuk olarak tarlada filizlendiği, davacının durumu fark etmesi üzerine, tarlayı bozup tarım sezonunu kaçırmamak adına tarlasına fiilen bölerek şeker pancarı ve kuru fasulye ekimi yaptığı, patatesin hastalıklı olduğunun delil tespiti dosyasında alınan numuneler üzerinde yaptırılan laboratuvar ölçümleri ile netlik kazandığı, davacı tarafından somut olayda patates ürününün hastalıklı çıkması nedeniyle patates hasat edilemediği, oluşan zararın tazmini talep edildiği, bilirkişi tarafından davacının tarlayı patates ekimine hazırlamak amacıyla girişilen ekim ve sürüm masrafının 17.573,00 TL olduğu, kuru fasulye ekiminde oluşan verim kaybının 44.319,35 TL olduğu, şeker pancarı ekiminde oluşan verim kaybının 76.106,70 TL olduğu ve oluşan zararın toplam 137.999,00 TL olduğunun kabul edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, tespit edilen 137.999,00 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 27.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B.Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; tespit dosyasında 351.337,70 TL’lik zararın olduğunun bildirildiğini, davacının mahrum olduğu kazançtan davalıların müteselsilen sorumlu olduklarını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, ticari faiz talep edilmesinde rağmen yasal faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zarar tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek. Kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; zararın davacının kusurundan kaynaklı olduğunu, sözleşme gereği teslim edilen tohumların sözleşmede belirlenen nitelik, çeşit ve miktarda tam ve uygun olarak davacı tarafça teslim alındığının imza altına alındığını, hükme esas alınan raporun yetersiz ve faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, kararda hangi davalı aleyhine hüküm kurulduğunun anlaşılamadığını, davacının müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ettiği halde, kararda tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde hüküm kurulduğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ayıplı patates tohumu satımından kaynaklanan tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117 nci maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle satışı yapılan patates tohumlarının ayıplı olduğunun tespit edildiği ve Mahkemece alınan bilirkişi raporuyla da davacının mevcut zararının hesap edildiği anlaşıldığından, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, Mahkemece taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması ve davacının tüketici olması nedeniyle hükmedilen alacağa ticari faiz yerine yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de davacının gelir elde etmek amacıyla tarlasına ekim yaptığı bu anlamda tüketici olmadığı, davacı ile ticari amaçlarla hareket eden davalı şirketler arasındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu, bu durumda hükmedilen miktara ticari faiz uygulanması gerekirken, Mahkemece yasal faiz uygulanması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TBK'nın 117 nci maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş (kesin vade bulunması) veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri tarafından usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlenmişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir. Somut olayda, Mahkemece delil tespiti tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş ise de delil tespit raporu davalı taraf tebliğ edilmediğinden davalı taraf açısından temerrüt dava tarihi itibariyle gerçekleşmiştir. Bu durumda hükmedilen miktara dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken, yazılı şeklide delil tespiti tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

4. Davacı taraf, 200.000,00 TL tazminatın ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece her iki davalının da oluşan zarardan sorumlu olduğu kabul edildiği halde, hüküm kısmında " davalıdan tahsiline" şeklinde yazılarak HMK'nın 297 nci maddesi gereğince gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratılması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Tarafların sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine, “tespit edilen 137.999,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.