"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki avukatlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin Samsun Barosu'na kayıtlı avukat olduğunu, davalıların bir kısım dosyalarında gerekli mesleki özeni göstererek görev yaptığını, davalıların Bafra 1. Noterliğinin 19.06.2019 tarih ve 4988 yevmiye nolu azilnamesi ile müvekkilinin vekillik görevine haksız olarak son verdiklerini belirterek davalarının kabulü ile dava konusu alacağın bilirkişi marifetiyle belirlenecek miktarı yönünden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL vekalet ve karşı yan ilam vekalet ücret alacağının dava tarihinden itibaren işlemeye başlayacak yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalılar vekili; azlin tamamen haklı nedenlere dayandığını, davacının telefonla sürekli aramalarına rağmen cevap vermediğini, müvekkillerinin dava hakkında özellikle bilirkişi raporları hakkında bilgilendirilmediğini, davayı ıslah etmek için yüksek miktarda harç gerektiği halde bunu dâhi müvekkillerine söylemediğini, davacının kusur ve ihmalinin olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "davacı avukatın davalıları azil tarihine kadar Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/522 Esas dosyasında temsil ettiği, daha sonra davalıların Bafra 1. Noterliğinin 19.06.2019 tarih 04988 yevmiye numarası ile tasdik edilen azilname ile davacıyı "gördüğüm lüzüm üzerine" gerekçesiyle azlettiği, azilnamede gerekçe göstermediği, verdiği cevap dilekçesinde davacının Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/522 Esas sayılı dosyasında taşınmazın değeri belirlendikten sonra 6-7 ay ıslah etmediği, yargılamanın uzamasına sebebiyet verdiği gerekçesi ile azlettiğini belirttiği, her ne kadar davalı taraf bu gerekçe ile davacıyı azlettiğini belirtmiş ise Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davada Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde ki dosyanın bekletici mesele yapıldığı, ayrıca davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle dava tarihinden itibaren faiz işletileceğinden davalıların maddi kaybının da söz konusu olmayacağı dolayısı ile davalı tarafın bu yöndeki beyanına itibar edilemeyeceği ve iş bu davada davacı avukatın azlinin haksız olduğu,.... yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı veya ücretin tartışmalı olduğu hallerde AAÜT de belirlenen asgari ücretten aşağı olmamak üzere ücret takdir edileceği, davacı vekilinin 24.12.2020 tarihli duruşmasındaki beyanında; taraflar arasında yazılı avukatlık ücret sözleşmesinin bulunmadığının belirtildiği, Yargıtay ilamlarında da belirtildiği üzere ıslah harcının veya tamamlama harcının yatıldığı tarihten önce azil olması halinde, daha önce harcı yatırılan dava değeri üzerinden (asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla AZİL TARİHİNDEKİ dava değeri üzerinden) vekalet ücreti hesaplanması gerektiği," gerekçesiyle 1.000,00 TL harca eksi değer üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL sözleşme vekalet ücreti ile 1.000,00 TL karşı yer vekalet ücreti üzerinden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek toplam 3.725,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
IV.İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; yapılan yargılama sonucunda vekalet ücreti alacağına dayanak dosyada müvekkilinin davalılarca haksız olarak azledildiğinin sabit olduğunu, ancak ıslah edilen dava değeri yerine ilk dava değeri esas alınmak suretiyle alacağa hükmedilmesinin yerinde olmadığını, usule ilişkin sadece ıslah işleminin yapılmasının kaldığı bir aşamada müvekkilinin azledilmesinde açık bir kötüniyetin olduğunu, zira davalıların ıslahtan hemen önce müvekkilini azlederek gerçek dava değeri üzerinden vekalet ücreti ödemekten kaçmayı planladıklarını, bu planlı ve kötüniyetli davranışın 14.02.1951 tarihli Yargıtay İBK kararı gereği mahkemece resen nazara alınması ve korunmaması gerektiği kanaatinde olduklarını, bunun hukukun en temel dayanağı olan hakkaniyete aykırı olacağını, ıslah öncesi dava değeri olan 1.000,00 TL yerine mahkemece hüküm altına alınan 1.238.103,20 TL üzerinden hesaplanacak miktarda avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini ve yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "Bu itibarla, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, beyanlara ve özellikle dairemizce de benimsenen gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, yerel mahkemece davalılar tarafından davacı avukatın azlinin haksız olduğu, avukatın haksız azil tarihindeki dava değeri dikkate alınarak davacı vekilin vekalet ücretinin belirlenmesi gerektiğine yönelik Yargıtay 13. HD.'nin 2019/2364 E., 2019/9890 K.; 2016/30638 E.,2019/12632 K.; 2014/33666 E., 2015/27495 K. sayılı karar kapsamlarına uygun şekilde değerlendirme yapılarak,... inceleme konusu kararının neticesi itibarı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından," gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haksız azil iddiasına dayalı ödenmediği belirtilen avukatlık vekalet ücretinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun Avukatlık Ücreti başlıklı 164/4 üncü maddesi.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. HD. 14.10.2019 tarihli ve E. 2019/2364, K. 2019/9890 sayılı kararı.
3. Yargıtay (Kapatılan) 13. HD. 16.12.2019 tarih ve E. 2016/30638, K. 2019/12632 sayılı kararı.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, özellikle davacı vekilinin 24.12.2020 tarihli duruşmadaki beyanında taraflar arasında yazılı avukatlık ücret sözleşmesinin bulunmadığını ifade etmesi ve yerleşik içtihatlarımıza göre avukatlık ücret sözleşmesi düzenlenmemişse, Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince harcı ödenen dava değeri üzerinden vekalet ücreti hesaplanması gerektiğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.