Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3198 E. 2024/1438 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik enerjisi satış sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle cezai şart alacağının tahsiline yönelik başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ticari faaliyetlerinde basiretli davranmakla yükümlü oldukları ve ceza koşulunu içeren sözleşmeyi imzalayarak karşılıklı borç ilişkisi kurdukları gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 17.04.2018 tarihli elektrik satış sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin elektrik kullandığını, anılan sözleşmede davalı şirketin sözleşmenin sona ereceği 01.06.2020 tarihinden 60 gün öncesine (01.04.2020 tarihine) kadar fesih bildiriminde bulunmaması halinde sürenin bir yıl uzayacağının kararlaştırıldığını, davalının bu tarihe kadar fesih ihtarında bulunmaması nedeniyle sözleşmenin aynı şartlarla bir yıl uzadığını, ne var ki davalı şirketin daha sonradan sözleşmenin feshini isteyerek 01.06.2020 tarihinde tedarikçi değişikliği yaptığını, bu sebeple müvekkili şirketin sözleşmenin ilgili hükümleri uyarınca cezai şart faturalarını tanzim edip gönderdiğini ancak davalı şirket tarafından faturalara haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptalini, icra takibin devamını ve davalı şirketin icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşmenin bitiş tarihinin 30.06.2020 tarihi olması nedeniyle müvekkili şirketin fesih hakkını 30.04.2020 tarihine kadar kullanabileceğini, bu nedenle müvekkili şirketin usulüne uygun olarak noter kanalı ile davacı şirketin sözleşmede belirtilen adresine 16.04.2020 tarihli fesih ihtarnamesini gönderdiğini, davacı şirketin müvekkili şirketi mağdur etmek için tebligatı almadığı gibi adres değişikliğini de bildirmediğini, ihtarnamenin iade edildiğinin öğrenilmesinden sonra davacı şirketin elektronik posta yolu ile bilgilendirildiğini, davaya konu aboneliklere ilişkin tüm faturalarda taahhüt edilen indirimlerin müvekkili şirkete yansıtılmadığını savunarak, davanın reddini ve müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirket tarafından EPİAŞ sistemine sözleşmenin 01.06.2020 tarihinde biteceğinin bildirildiği, feshin sözleşme hükümlerine uygun olmadığı, bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bir yıl uzadığı, davacı şirketin sözleşmenin 9. maddesine göre cezai şart talebinin yerinde olduğu, tarafların tacir, yapılan iş ticari iş mahiyetinde olduğundan 6183 sayılı AATUHK'nın 51 inci maddesine göre talep edilen faizin yerinde olduğu, alacağın sözleşmeye dayalı olduğu, sözleşmeye dayalı talep edilen cezai şart bedelinin davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; sözleşmenin bitiş tarihinin 30.06.2020 tarihi olarak kabul edilmesi durumunda sözleşmenin feshine dair 16.04.2020 tarihli ihtarname ile sözleşmenin bitiş tarihi arasında 75 gün olduğunu, kararda ise hatalı olarak ihtarın 60 günlük süreden sonra yapıldığının belirtildiğini, tacir olan tarafların basiretli bir tacir gibi davranmaları gerektiğini, davacı şirket tarafından müvekkili adına düzenlenen bütün faturalarda sözleşmenin bitiş tarihi olarak 30.06.2020 tarihinin gösterildiğini, müvekkili şirket tarafından 16.04.2020 tarihli ve 02601 yevmiye numaralı fesih ihtarnamesinin davacı şirkete süresinde gönderildiğini, ayrıca ihtarnamenin elektronik posta yolu ile de davacı şirkete bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından süresinde gönderilen ihtarnamenin iade olmasında kusurun tamamen davacı şirkete ait olduğunu, davacı şirketin müvekkilini mağdur etmek amacı ile tebligatı almadığı gibi bugüne kadar adres değişikliğini de bildirmediğini, ihtarnamenin iade olmasında müvekkiline herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini, emsal kararda belirtildiği üzere sözleşmede bildirilen adreste bulunulmaması üzerine, başka bir geçerli adres bildirilmediğinden dolayı ihtarname iade dönmüş olsa da tebliğ olmuş varsayılarak ihtarnamenin geçerli olduğunu, sözleşmenin tüm sayfalarında imza bulunmadığını, Mahkeme kararında cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağının ve müvekkilinin ekonomik olarak sıkıntıya girebileceğinin tartışılmadığını, cezai şartın tayini yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflarca imzalanan 17.04.2018 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesine istinaden davalı şirkete 01.06.2018 tarihinden itibaren elektrik verilmeye başlandığı, sözleşme süresinin elektrik enerjisinin verildiği tarihten itibaren itibaren 24 ay olduğu, sözleşmenin 9. maddesine göre taraflardan birisinin sözleşmenin bitiş tarihinden itibaren 60 gün öncesine kadar sözleşmeyi feshedebileceğinin hüküm altına alındığı, sözleşme kapsamında elektrik enerjisinin davalı şirkete verildiği 01.06.2018 tarihi esas alındığında sözleşmenin bitiş tarihinin 01.06.2020 tarihi olduğu ve 60 gün öncesi olan 01.04.2020 tarihine kadar sözleşmenin feshi talebinin davalı şirket tarafından davacı şirkete yazılı olarak bildirilmediğinin belirlendiği, ayrıca davalı şirketin iddia ettiği gibi sözleşmenin faturalarda yazılı olduğu üzere bitiş tarihinin 30.06.2020 tarihi olarak kabul edildiğinde ise, davalı şirket tarafından sözleşmenin feshine dair Yalova 4. Noterliğinin 16.04.2020 tarihli ve 02601 yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edildiği varsayıldığında bu kez feshin 60 günlük süreden sonra yapıldığı, EPİAŞ sistemine sözleşmenin bitiş tarihi olarak 01.06.2020 tarihinin bildirildiği, sözleşmenin feshinin sözleşme hükümlerine uygun olmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin bir yıl uzadığı, davacı şirket tarafından sözleşmenin 9. maddesine göre cezai şart talep edebileceği, davaya konu 2 abonelik için her abonelikte en yüksek faturanın iki katı olarak ayrı ayrı cezai şart bedeli olarak 315.137,16 TL AAA20203890 nolu elektrik fatura alacağı, 9.790,01 TL AAA20203891 nolu elektrik fatura alacağı, 310,82 TL işlemiş faiz 9,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 325.247,65 TL alacaklı olduğu, bir kısım faturalarda sözleşmenin bitiş tarihi olarak 30.06.2020 tarihinin yazılmasının ise sehven basım hatası sonucu yazıldığı sonucuna ulaşıldığı, sözleşmenin sayfalarından bazılarının imzasız olmasının sözleşme bütünlüğünü bozmadığının da değerlendirildiği, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu, tarafların tacir olduğu, tacir olan davalı yönünden cezai şart tutarı olan takip konusu 325.247,65 TL'nın paranın alım gücü değerlendirildiğinde ticari faaliyetinin mahvına sebep olacak tutar olarak öngörülmediği, bu nedenle davalı şirket hakkında cezai şart bedelinden indirim yapılmamasının da aykırılık oluşturmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararında yer alan "...ayrıca davalı şirketin iddia ettiği gibi sözleşmenin faturalarda yazılı olduğu üzere bitiş tarihinin 30.06.2020 tarihi olarak kabul edildiğinde ise, davalı şirket tarafından sözleşmenin feshine dair Yalova 4. Noterliğinin 16.04.2020 tarih ve 02601 yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edildiği varsayıldığında bu kez feshin 60 günlük süreden sonra yapıldığı," değerlendirmesinin yanlış olduğunu, bu durumda fesih ihbarı için son günün 01.05.2020 olması nedeniyle ihtarnamenin süresi içinde gönderildiğini, faturalarda belirtilen sözleşmenin bitiş tarihine yönelik basım hatasınında davacının kusurlu olduğunu gösterdiğini; dolayısıyla davacının kendi kusurundan yararlanamayacağını, davacının ortak kusuru sebebiyle zararın indirilmesi gerektiğini, sözleşmede belirtilen adrese çıkarılan tebligatın geçerli olduğunu, cezai şartta indirim yapılması hususunun kararda tartışılmadığını, sözleşmede müvekkil şirketin imzasının bulunmadığı sayfadan sorumlu olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin haksız olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik enerjisi satış sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle cezai şart alacağının tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ile 179 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye; özellikle tacir olan tarafların ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle yükümlü bulunmasına, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ceza koşulunu da içeren sözleşmeyi imzalayan tarafların karşılıklı borç ilişkisi kurarak edimlerini ifa ile yükümlü hâle geldikleri anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.