"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin eş ve babaları Ahmet'in 28.05.2008 tarihinde Anel Telekomünikasyon Elektrik Sistemleri San ve Tic. A.Ş. tarafından kiralanan evde şofbenden zehirlenerek vefat ettiğini, bu durumun savcılık soruşturma evrakları, SGK raporları ve otopsi raporu ile sabit olduğunu, olay nedeniyle müvekkilleri tarafından Anel Telekomünikasyon Elektrik Sistemleri San ve Tic AŞ'ye dava açıldığını, İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi 2015/122 E. 2016/38 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, bilirkişi raporlarında davalı şirkete %80 oranında müteveffa Ahmet Koçak'a %20 oranında kusur yüklemesi yapıldığını, oysaki iş kazası iş veren ile üçüncü kişinin ortak kusurları ile meydana gelmiş ise her iki tarafında kusur oranında sorumlu olacağını, yapılan yargılamada ev sahibine karşı dava açılmadığından sorumluluğundan söz edilmediğini, villa sahibi davalının banyo içerisindeki şofbeni ve LPG tüpünü bir arada bulundurarak evi kiraya verdiğini, bu nedenle kazaya sebebiyet verdiğini, kusurlu olduğunu belirterek kazada hayatına kaybeden Ahmet Koçak'ın destekten yoksun kalan eş ve çocukları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Ayşe için 1.000,00 TL, Neslihan için 1.000,00 TL, Umutcan için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile; davacı eş için 50.000,00 TL Neslihan için 50.000,00 TL, Umutcan için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, olayın meydana geldiği yer ve yerleşim yer itibariyle Van Mahkemelerinin yetkili olduğunu, TBK hükümleri uyarınca olay öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde dava açılması gerektiğini, kiraya verdiği binada gerekli tedbirleri almadığı iddialarının doğru olmadığını, rapor düzenleyen SGK müfettişlerinin binayı gezmeden rapor düzenlediğini, kiraya verdiği binada duş yeri dışında iki adet daha duş yerinin bulunduğunu, kiraya verdiği zaman binada kalacak kişilerin hepsine içinde tüp bulunan duş yerini kullanmamaları için uyardığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2020 tarihli ve 20117/391 E., 2020/58 K. sayılı kararı; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 11.04.2022 tarihli ve 2020/994 E., 2022/333 K. sayılı ilamıyla kaldırılmış, karar ilamında aynen; HMK 124 kapsamında taraf değişikliğine konu ...’ın davalının kardeşi ve taşınmazın maliki olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK.'nın 124 üncü maddesine göre tarafta iradi değişiklik şartlarının bulunduğunun anlaşılması karşısında, mahkemece; dava ...’ın davaya dâhil edilerek yapılacak yargılama neticesinde oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Belirtilen nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.'nun 353/1-a,4. maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. şeklinde karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı uyarınca ...'ın davaya dahil edilmesine karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve davacı tarafça davalı ... aleyhine açılan davada davalı ile müteveffa arasında düzenlenmiş kira sözleşmesinin bulunmadığı ve taşınmaz malikinin de davalı olmadığı anlaşıldığından davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
3. Davacı tarafça davalı ... aleyhine açılan dava yönünden ise; "davalının kazanın meydana geldiği yapının maliki olduğu anlaşılmıştır. Davacıların murisi Ahmet Koçak'ın dava dışı Anel Telekomünikasyon Elektrik Sistemleri San. ve Tic. A.Ş.'nin işçisi olduğu, dava dışı şirket tarafından işçilerin işin yapımı sırasında konaklamaları için davalının maliki olduğu konutu davalıdan kiraladığı ve dava konusu olayın kiralanan konutta meydana geldiği, davacılar murisinin konutta şofbenden zehirlenerek vefat ettiği, olayın iş kazası niteliğinde olmasından dolayı davacılar tarafından dava dışı Anel Telekomünikasyon Elektrik Sistemleri San ve Tic AŞ aleyhine İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi 2015/122 Esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 16.İş Mahkemesinin 2015/122 Esas 2016/38 Karar sayılı dosyasıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesinin 2015/122 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre kazanın meydana gelmesinde müteveffanın %20 oranında dava dışı şirketin ise %80 oranında kusurlu bulunduğu, kusur tayininin Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden müteveffanın kusur oranı mahkemece belirlenen tazminatlardan mahsup edilerek bakiye tazminatın tamamının davacılara ödenmesine karar verildiği, İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesinin 2015/122 Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda yapı sahibi olan davalıya kusur atfedilmediği, davalının olayın meydana gelmesinde kusuru bulunsa dahi dava dışı şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı ve yapı sahibinin kusurunun dava dışı şirketle arasındaki müteselsil sorumluluk hükümlerine göre rücu ilişkisinde önem arz ettiği, davacıların müteselsilen sorumlu olan dava dışı şirkete karşı açmış olduğu davayla desteklerinin vefat etmesi nedeniyle talep edebilecekleri tüm tazminat talepleri karşılandığından davalı yapı sahibinden ek olarak tazminat talebinde bulunmalarının yerinde olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, İş Mahkemesinde açılan davada yapı sahibi davalı ... Ulucan Büyükbay’a kusur atfedilmemesinin nedeninin davada taraf olarak gösterilmemesinden kaynaklandığını, gerekçenin hukuken kabul edilebilir olmadığını, davalı ... Ulucan Büyükbay’ın sorumluluğun Borçlar Kanunu hükümleri kapsamında 69 uncu maddede belirtilen sorumluluk kapsamında, kusursuz sorumluk olduğunu, yapı malikinin kusursuz sorumluluğunu doğuran hukuka aykırılık, zarar ve illiyet bağı unsurlarının olayda var olduğunu, bilirkişi incelemesi yaptırılması halinde yapı malikinin, dava dışı işverenin ve müteveffanın kusur oranlarının değişiklik göstereceği ifade edilmiş ise de, mahkemece hiçbir inceleme yapılmaksızın davanın hukuka aykırı şekilde reddedildiğini, işbu davada dava dışı şirket ile yapı malikinin sorumluluklarının müteselsil olduğu yönündeki kararın, usul ve yasalara aykırı olduğunu, davalının sorumluluğu ve tazminat yükümlülüğüne ilişkin bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, HMK 124 kapsamında taraf değişikliği yapılmasına rağmen önceden davada davalı olarak gösterilen ... hakkında pasif husumet yokluğundan davanın reddi ile vekalet ücreti kararının kaldırılmasına, davalı ... hakkında verilen davanın reddi kararının kusur ve sorumluluklara ilişkin eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hukuka aykırı şekilde verildiği gözetilerek kararın kaldırılmasına, delillerin toplanmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle istinaf olunan ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacıların eş ve babaları olan müteveffa Ahmet Koçak'ın şofben zehirlenmesi nedeniyle yaşamını yitirmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi 2015/122 Esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacıların taleplerinden birden fazla kişinin sorumlu olması hususunun ancak sorumlu olan tarafların kendi iç ilişkilerinde rücu anlamında önem arz ettiğinin açık olduğunun anlaşılmasına göre temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.