Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3256 E. 2024/1293 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıdan kişisel olarak aldığını iddia ettiği bono ve makbuz bedelleri ile, davalının vekil olarak yaptığı taşınmaz satışının iptali sebebiyle davacının sahibi olduğu şirketin davalıdan istediği alacağın aynı kaynaktan doğup doğmadığı ve davacının aktif husumetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, şirketine ait alacağı kişisel olarak talep edemeyeceği, davacının dava dilekçesinde kişisel alacak iddiasında bulunurken, cevaba cevap dilekçesinde bu alacakların şirketine ait taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığını kabul etmesi ve aynı taşınmaz satışına ilişkin şirketinin açtığı davada karar verilmiş olması nedeniyle davacının husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/362 E., 2023/68 K.

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının 30.07.2007 tanzim, 30.12.2009 vade tarihli 2.000,00 TL miktarlı 1 adet bononun bedelini ve imzası bulunduğu 23 adet tahsilat makbuzu ile vekil edeni davacıdan aldığı 40.065,00 TL'yi ödememesi üzerine hakkında Bafra İcra Müdürlüğünün 2013/5079 Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, ancak davalının borcu ödemediği gibi kötü niyetli olarak hem borca hem de faize itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, bu nedenle tahsil edilemeyen alacağın işleyecek ticari avans haddi faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, sunduğu cevaba cevap dilekçesi ile de alınan bedellerin davalının vekaleten hissedarı olduğu dava dışı ...Ltd. Şti. ne sattığı taşınmazın alım satımına ilişkin olarak verildiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafın davaya dayanak olarak göstermiş olduğu bono ve tahsilat makbuzlarındaki imzaların vekil edenine ait olmadığını, dayanak olarak gösterilen bono ve tahsilat makbuzlarının zamanaşımına uğradığını, davalının, davacıdan ödünç para almadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ikinci cevap dilekçesi ile de alınan bedellerin dava dışı şirket ile davalı arasında yapılan taşınmaz satışına ilişkin olduğunu ileri sürdüğünden davacının husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının hissedarı olduğu şirket tarafından aynı nedenle aleyhine dava açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.05.2016 tarihli ve 2013/639 E., 2016/502 K. sayılı kararıyla; davaya konu senet ve makbuzlar incelendiğinde alacaklı olarak davacının yer aldığı, dolayısıyla alacak taşınmaz alım-satımından kaynaklanmış olsa dahi davacının husumet ehliyeti bulunduğu kanaatine varılarak yargılamaya devam olunduğu, alacağın dayanağı olarak 23 adet makbuzun ve 2.000,00 TL bedelli bononun bildirildiği, bu hali ile her ne kadar davacı vekilince 04/11/2003 tarihli makbuz için takip yapıldığı beyan edilmiş ise de bono bakımından da takip yapıldığı, buna göre (7383,15 TL - 2000,00 TL (bono bedeli)) 5383,15 TL asıl alacağın 2003 yılına ait makbuza ilişkin olarak takibe konduğu ve 5.383,15 TL'lik kısım bakımından zamanaşımı süresinin kesildiği, geriye kalan (14.750,00 TL - 5.383,15 TL) 9.366,85 TL'lik bedel bakımından zamanaşımı süresinin 04/11/2013 tarihinde dolduğu, dava tarihinin ise 30/12/2013 olduğu ve zamanaşımının dolduğu 9.366,85 TL'lik alacağın zamanaşımı nedeniyle reddine, bu hali ile de toplam alacaktan (42.065,00-TL) zamanaşımı dolan 9.366,85 TL'lik makbuz bedeli ve 2.000,00 TL'lik bono bedeli çıkartıldıktan sonra (42.065,00TL-9.366,85TL-2.000,00TL) arta kalan 30.698,15 TL bakımından davanın ispat olunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 30.698,15 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin zamanaşımı nedeni ile reddine, dava konusu 2.000,00 TL'lik senet bakımından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 29/05/2018 tarihli ve 2018/2600 E., 2018/6332 K. sayılı ilamıyla; " iş bu davaya konu aynı satış sözleşmesinden kaynaklı olarak açılan Samsun 2. Asliye hukuk mahkemesinin 2016/13 Esas sayılı dosyasında görülen davanın sonucunun eldeki davanın sonucunu etkileyeceğinin açık olduğu, bu dava dosyasının eldeki dava bakımından bekletici sorun olarak kabul edilmesi gerektiği hal böyle olunca mahkemece; Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/13 Esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu.." gerekçesiyle, kararın bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava dilekçesinde bono ve tahsilat makbuzlarından kaynaklı alacaklı olduğunu ileri sürdüğünü, cevaba cevap dilekçesinde sahibi ve temsilcisi olduğu şirketin taşınmaz satış sözleşmelerinden kaynaklı, eldeki tahsilat makbuzlarının ve bononun verildiğini belirterek iddiasını güncellediğini ve davanın mahiyet ve sebebini değiştirdiğini, davacının sahibi ve temsilcisi olduğu ...Pet. Ür. Gıda İnş. Taah. Nak. ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından eldeki davada cevaba cevap dilekçesinde belirtilen taşınmaz satışından kaynaklı Samsun Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/13 E. sayılı dosyasında şirket tarafından ödenen paranın dosya davalısı da olan davalı ...'un uhdesinde kaldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiğini, davacının cevaba cevap dilekçesinde açıkça verilen bono ve tahsilat makbuzlarının şirketin tarafı olduğu satış sözleşmesine istinaden verildiğini belirtmesi ve dosyada daha öncesinde bulunan Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamı gereği de Yargıtayın alacakların aynı konuda olduğunu belirtmesi nedenleriyle satış sözleşmesinde gösterilen bedelin ancak satış sözleşmesi tarafı olan şirketin isteyebileceği, davacının davalının vekil olarak bulunduğu satış sözleşmesinde taraf olmadığı iş bu nedenle davacının aktif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; vekil edeninin dava dışı ...Pet. Ür. Gıda İnş. Taah. Nak. ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti.nin kanuni temsilcisi olduğunu, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.01.2020 tarihli ve 2016/13 E., 2020/15 K. sayılı ilamının gerekçesinde; “Davalı ...'a yönelik açılan dava dosyası değerlendirildiğinde; kayıt maliki ...'dan aldığı vekaletle davalı ... taşınmazları davacı şirkete satış suretiyle devretmiş olup davalı ... ile davacının işbirliği içerisinde gerçekte satış iradesi yok iken kayıt malikinin iradesi hilafına davacı şirket üzerine devir yapıldığı kabul edilerek tapu iptali ve tescile karar verildiğine göre akit tablosunda ödendiği belirtilen satış bedelinin davalı ... uhdesinde olduğunun kabulü gerekir. Gerek davacı, gerekse davalı ... resmi senette geçen bu hususun aksini iddia ve ispat edemezler. Hal böyleyken davalı ... aldığını resmi senetle aldığını kabul ettiği tutarın denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanacak güncel değerini ödemekle yükümlüdür. Davacı yan taşınmazların güncel değerinin tahsilini istemiş ise de akit tablosunda belirtilen değerden daha yüksek bedelle alındığı iddiasında bulunamayacağı gibi bu tutardan fazlasını da talep edemez. Zira bu şekildeki talep M.K.2. maddesine aykırı” olacağının belirtildiği ve davalı ...'a karşı açılan asıl davanın kısmen kabulü ile 44.352,18 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı ...'dan alınıp davacı ...Pet. Ür. Gıda İnş. Taah. Nak. ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti.ye ödenmesine karar verildiğini, oysa ki; davalının, tapuda gösterilen satış bedeli dışında davacıdan 30.07.2007 tanzim, 30.12.2009 vade tarihi 2.000.00 TL miktarlı 1 adet bonodan kaynaklanan borcunu ve ayrıca dava dosyasına sunulan 23 adet Tahsilat Makbuzu ile davacıdan aldığı 40.065,00 TL ile birlikte toplam 42.065,00 TL dava konusu borcu ödediğine ilişkin her hangi bir yazılı belge dosyaya ibraz edemediğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sahibi ve temsilcisi olduğu şirkete, davalının vekil sıfatıyla sattığı taşınmaz bedelinin, satışın iptali nedeniyle istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 114/1 (d) maddesi, 115 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.

2.Dava dosyasının incelenmesinde; Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı, davacının sahibi ve temsilcisi olduğu ...Pet. Ür. Gıda İnş. Taah. Nak. ve Tur. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından eldeki davada cevaba cevap dilekçesinde belirtilen taşınmaz satışından kaynaklı Samsun Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/13 Esas sayılı dosyasında şirket tarafından ödenen paranın satışın iptali nedeni ile dosya davalısı da olan davalı ...'un uhdesinde kaldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacının cevaba cevap dilekçesinde açıkça verilen bono ve tahsilat makbuzlarının şirketin tarafı olduğu satış sözleşmesine istinaden verildiğini ve alacakların aynı konuda olduğunu belirtmesi nedeniyle satış sözleşmesinde gösterilen bedeli ancak satış sözleşmesi tarafı olan şirketin isteyebileceği, davacının satış sözleşmesinde taraf olmadığı gözetilerek aktif husumetinin olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

22.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.