"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/105 E., 2016/47 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin yapmış oldukları anlaşma gereği davalının müvekkili şirketten 21.07.2009 tarihli 4 adet faturada yazılı muhtelif inşaat malzemelerini satın aldığını ve bu malzemelerin davalının taşınmazı üzerinde yaptığı inşaatta kullanıldığını, malzemelerin tamamının davalıya ayıpsız olarak teslim edildiğini, davalının almış olduğu inşaat malzemelerinin bedelinin bir kısmını ödemiş olmasına rağmen 8.217,01 TL'sini ödemediğini, Giresun 1. İcra Müdürlüğünün 2012/172 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini beyan ederek; itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asıl; davacı şirket ile 22.11.2008 tarihinde yapılan görüşmeler ve pazarlıklar neticesinde seçip belirlenen bir kısım malzemelerin alımı ve montajı konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, anlaşmaya göre davalı tarafın satın alınan tüm malzemeleri en geç 1 ay içerisinde eksiksiz ve kusursuz olarak montajlarıyla birlikte teslim etmesi gerektiğini, buna karşılık da KDV dahil toplam 14.750,00 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 3.750,00 TL'nin peşin ödendiğini, davalının ise maksimum 1 ayda teslim etmeyi taahhüt ettiği işi parça parça 2.5 ayda tamamlayabildiğini, bu süre sonunda ise anlaşılan malzemelerin bir kısmının eksik bir kısmının arızalı olarak teslim edildiğini, teslim edilen malzemelerin bir kısmının ise montajının kusurlu olduğunu, 02.02.2009 tarihinde bakiye 11.000,00 TL'nin 9.000,00 TL'sini de ödediğini, kalan 2.000,00 TL'nin ise eksik kalan malzemeler ile kusurlu işler tamamlandığında ödenmesi konusunda anlaştıklarını ancak davacı şirketin kendisini oyaladığını, sonrasında da anlaşmaya aykırı olarak fahiş fiyat talep ettiğini, faturaların aralarındaki anlaşmaya aykırı, usulsüz ve kötüniyetli olarak sonradan düzenlendiğini, 4 adet açık faturaya yasal süresi içinde Noterden gönderilen ihtarname ile itiraz ettiğini, faturalarda yer alan malzemelerin bir kısmının taraflarına teslim edilmediğini, bir kısmının ise marka-ebat cins vs. olarak daha az kullanıldığı halde fazla miktarda gösterilen iş bedeli olarak fahiş talepte bulunulduğunu, davacının akdi ilişkiye ilişkin işlemleri ve talep ettiği iş bedelini senetle ispatlamak zorunda olduğunu, davacı borcunu tam olarak yerine getirmediğinden kalan bakiye 2.000,00 TL için ödemezlik def'i hükümleri gereği ifadan kaçındığını savunarak haksız ve kötü niyetli dava ve taleplerin reddi ile davacı tarafın %40oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Mahkemece davaya konu ürünler üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı, inşaat bilirkişisi tarafından ibraz edilen rapor ile ürünlerin kusurlu olduklarının değerlendirildiği, ayrıca kusurların kullanımdan kaynaklı olup olmadığının tespit edilemediği, tüm bu nedenlerle davacı şirketin kusurlu malzemeler kullanarak ve ayıplı olarak borcunu ifa etmiş olması karşısında alacak talep edemeyeceği ve davasında haklılığını ispatlayamaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kararın gerekçesiz olduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporu denetime elverişsiz olup, Mahkeme tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeden bilirkişi raporuna karşı itirazlarının reddedildiğini, dava konusu malzemeler davalı tarafından kullanılmakta olup, zaman içinde farklı malzemeler ile değiştirilmiş, kullanım nedeniyle kırılmış veya sökülmüş olabileceğini, bu durumun malzemelerin eksik veya bozuk teslim edildiği anlamına gelmediğini, dava konusu ürünlerin kusurlu veya ayıplı olarak teslim edildiğini davalının ispatlaması gerektiğini, ayrıca davalının, müvekkil şirkete makul süre içerisinde ihbarda bulunduğunu kanıtlayamadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı şirket tarafından davalıya teslim edildiği ancak bedelinin ödenmediği iddia edilen fatura bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3.Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, herkes iddiasını ispatla yükümlü olup, davacının davalı tarafından kabul edilmeyen faturada yazılı malzemeleri davalıya kusursuz olarak teslim ettiği hususunu ispatlayamadığı, hükme esas alınan raporun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğu anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasını karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
25.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.