"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/448 E., 2022/2512 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/238 E., 2020/1134 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ile dava dışı MT Restorant Kafe Tur. Eml.İnş. ve Tic. Ltd.Şti. aralarındaki kira sözleşmesinde müvekkilinin kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, davalı tarafça ödenmeyen kira alacağından kaynaklı müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, kefaletin kanundaki şekil şartına uygun yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, ayrıca müvekkilinin kefil olma iradesinin de bulunmadığını ileri sürerek; davalı tarafça müvekkili aleyhine başlatılan icra takip dosyaları nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kefaletin koşullarının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kefil olarak imzaladığı kira sözleşmelerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) yürürlüğe girmesinden sonra imzalandığı, kefaletin geçerlilik şartlarının yerine getirilmediği gerekçesiyle davacının Antalya 9. İcra Müdürlüğünün 2018/5438 E., 2018/5437 E., 2018/5436 E., 2018/5435 E., 2018/4975 E., 2016/8174 E., 2016/8172 E. sayılı sayılı icra takiplerine ilişkin olarak borçlu olmadığının tespitine, icra takiplerinin kötü niyetli olarak yapıldığı kanaatine varılmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının imzasını inkar etmediğini, sözleşmeyi kefil olmak iradesiyle imzaladığını, müşterek kefilin müteselsil borçlu sıfatıyla sorumluluğunun mali sınırlarının belirlendiğini, kefaletin şartlarının gerçekleşmediği iddiasının kabul edilemeyeceğini, ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kanundaki şekle aykırı düzenlenen kefalet sözleşmesine istinaden kefilin sorumluluğunun doğmayacağını, sözleşmede kefilin sorumlu olduğu miktar ile kefalet tarihine ilişkin açıklamaların kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden şekle uygun verilen bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, buna göre davacının borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesinde kefalete ilişkin bölümde imza tarihinde yürürlükte olan mevzuatta öngörülen şekil şartına uyulup uyulmadığı, buna bağlı olarak kefaletin geçerli olup olmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 12 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 583 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, takiplere dayanak yapılan 05.06.2015 tarihli ve 25.06.2015 tarihli kira sözleşmelerini davacının kefil sıfatı ile imzalamasına, 6098 sayılı Kanun'un 603 üncü maddesi uyarınca kefaletin şekline kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanacağından adı geçen sözleşme davacı tarafından kefil sıfatıyla imzalandığından 6098 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin ikinci fıkrası atfıyla aynı Kanun'un 583 üncü maddesinde kefalet sözleşmesi için öngörülen şeklin geçerlilik şekli olmasına ve dava konusu kira sözleşmelerinde kiracı lehine olan kefalette kefilin sorumlu olacağı azami miktar, kefalet tarihi ile müteselsil kefaletin kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden kanunda düzenlenen şekil şartına uyulmaması nedeniyle kefaletin hükümsüz olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.