"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1249 E., 2023/74 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/153 E., 2021/285 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı temsilcisi; davacı şirketin, mülkiyeti davalı Belediyeye ait taşınmazı yapılan ihale sonucu satın alarak adına tescil ettirdiğini, davalının düzenlediği yapı ruhsatına istinaden taşınmaz üzerine inşa edilen devre mülklerin alıcılarına teslim edildiğini, söz konusu binaların alıcıları tarafından yıllarca fiilen kullanıldığını, dava dışı üçüncü kişi tarafından Antalya 2. İdare Mahkemesinde davacıya satışı yapılan taşınmaza ilişkin ihalenin iptali istemiyle açılan davada, temyiz aşamasında davalı Belediyenin davayı kabulü nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın kesinleştiğini, sonrasında davalının davacı şirket aleyhine Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava neticesinde satışı yapılan arsanın tapusunun iptaline, yapıların kal'ine, ihalenin feshine, yapılanmadan ötürü ortaya çıkan haklarının saklı tutulmasına dair verilen ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine yaptırdıkları delil tespiti sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuyla yapıların değerlerinin ve oluşan zararlarının tespit edildiğini, yapı değerinin arsa değerinden fazla olduğu düşüncesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 724 üncü maddesi gereğince Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde taşınmazın ifrazen tescili istemiyle açtıkları davanın reddine dair verilen kararın da kesinleştiğini, davacı tarafından yapılan yapıların davalı Belediyenin uhdesinde kaldığını, kötü niyetli olan davalının aynı Kanun'un 723 üncü maddesine göre uğranılan zararı tazmin etme sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 50.000,00 TL yapı bedelinin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu taşınmazın ihalesinin usulüne uygun olarak iptal edildiğini, önce ihalenin iptaline ilişkin davanın idare mahkemesi tarafından reddedildiğini, Danıştay aşamasından sonra davanın kabulü nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın kesinleştiğini, Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava neticesinde taşınmazın tapusunun iptaline, yapıların kal'ine, ihalenin feshine dair karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, taleplerin haksız ve yersiz olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... tarafından davacı aleyhine ihalenin feshi, taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescili, taşınmaza müdahalenin men'i ve taşınmaza yapılan binaların kal'ine ilişkin dava açıldığı, Yargıtay bozma ilamı sonrası Mahkemece; davanın kabulüne, Antalya İli Gazipaşa İlçesi Pazarcı Mahallesi 22 ada 35 parsel sayılı taşınmazın 32203/ 58406 hissesinin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, Gazipaşa Belediye Meclisinin 11.01.1996 tarihli ihale kararı hakkında Antalya 2. İdare Mahkemesinin kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmakla ihalenin feshi talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, davalının taşınmaza yönelik müdahalesinin men'ine, davalının taşınmaz üzerinde yapmış olduğu inşaat yapılarının kal'ine, davalı şirket tarafından ihale yoluyla yapılan satıştan dolayı Belediyeye ödenen 12.318.143,00 TL karşılığı davalı şirket yararına hapis hakkı tanınmasına, davalı şirketin yapılanmadan ötürü ortaya çıkan kişisel haklarının talep ve dava edebilme haklarının saklı tutulmasına karar verildiği, kararın 25.02.2004 tarihinde kesinleştiği, sebepsiz zenginleşmeye dayalı işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 22.03.2019 tarihinde açıldığı, her ne kadar davacı şirket tarafından 30.12.2013 tarihinde 2013/493 Esas sayılı dosyasında taşınmazın ifraz edilerek adlarına tescili talepli dava açılmış ise de, işbu davada tazminata ilişkin bir talebin bulunmadığı, tescil talepli açılan davanın tazminat talebine ilişkin zamanaşımını kesmeyeceği, davalı vekili tarafından süresinde zamanaşımı def'inde bulunulduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; karara esas alınan ve 25.02.2004 tarihinde kesinleşen 2000/312 E., 2002/309 K. sayılı ilamla dava konusu yapılara ilişkin müvekkilinin haklarının saklı tutulmasına karar verildiğini, bu kararın kesinleşmesi üzerine davalı Belediyeye karşı Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/57 Esas sayılı dosya üzerinden açılan davada yapılan yargılama sonucunda 2009/209 Karar sayılı ilamla saklı tutulan haklar dikkate alınmadan pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, 31.01.2012 tarihinde kesinleşen bu kararın dikkate alınmadığını, bu zaman zarfında müvekkili tarafından işletmesi yapılan tatil kentinde bulunan dairelerin 2012 yılına kadar devre mülk alıcıları olan üyeler tarafından kullanıldığını, bu hususta tanıkları dinlenilmediğini, davalı Belediyenin verdiği ruhsata istinaden iyi niyetli olarak dava konusu yapıların yapılarak iskana açıldığını, ifrazen tescil istemiyle açtıkları davanın reddine dair kararın 27.02.2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine ifraz gerçekleşmediği için alacaklarının muaccel hale geldiğini ve süresinde iş bu davanın açıldığını, ifrazen tescil davaları kabul edilseydi işbu davanın açılmayacağı, 2000/312 E., 2002/309 K. sayılı kararın 10 yıllık zamanaşımı süresini doldurmakla infaz niteliğini kaybettiğini, davalı Belediyenin dava konusu binaları yıkmadığı gibi binaların tadilatına ilişkin 2011 yılında kararlar aldığını, söz konusu binaların davalı tarafından 2018 yılında yıkıldığı duyumunun alındığını, yapılan binalar hangi tarihte yıkılmış ise, geçerliliğini koruyan sözleşme ve protokollerin o tarihte geçerliliğini kaybedeceğini, alıcılarına teslim edilmiş ve yıllardır kullanılan binaların yıkılmasıyla ifa imkansız hale geldiğinden bu tarihe kadar zamanaşımından söz edilemeyeceğini, davacının ferağ ümidi dikkate alınmadan, keşif yapılmadan, yıkılıp yıkılmadığı araştırılmadan davanın zamanaşımından reddine karar verildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının taşınmazın mülkiyetini kaybetmesine neden olan Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/312 E., 2002/309 K. sayılı kararının kesinleştiği tarihten itibaren zamanaşımı süresinin başlatılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmaz üzerine inşa edilen yapıların bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 723 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, davaya konu taşınmazın davalı ... adına tesciline ilişkin Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/312 esas 2002/309 karar sayılı dosyasının kesinleştiği 25.02.2004 tarihinin zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.