Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3395 E. 2024/1355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan gecikme cezası alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihine uymadığı, teslimdeki gecikmeyi haklı kılacak bir mücbir sebep ispatlayamadığı, davacının teslim almaktan imtina etmesinin haklı olduğu ve gecikme cezası hesabının sözleşmeye uygun yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin davalı itirazının iptaline ve takibin devamına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/50 E., 2020/22 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; yapılan 15.12.2010 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...den İstanbul İli, Zeytinburnu İlçesi, ......,Mahallesi, 85-85/1 pafta, 774 ada, 57 parselde kayıtlı, 127 (yeni 143) nolu bağımsız bölümün davacı tarafından satın alındığını, bu sözleşmeye göre tahsis edilen apart ünitenin 31.12.2012 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen davalının belirtilen tarihe kadar teslim etmediğini, inşaatı belirtilen şartlara uygun olarak yapmadığını, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/153 D. İş sayılı dosyası ile taşınmazlarda oluşan değer kaybının tespitini istediklerini, sözleşmesinin 4. maddesi gereğince ödenmesi gereken gecikme cezası bedelinin tahsili için Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2014/5159 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; teslime hazır hale getirilen bağımsız bölümü iki kez davetiye tebliğine rağmen davacının teslim almaktan imtina ettiğini, mücbir sebepler nedeniyle teslimde gecikme yaşandığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden inşaatın 8 ay süreyle durdurulduğunu ve mühürlendiğini, mücbir sebebin ortadan kalkmasına ilişkin 209 günlük ek süre eklendiğinde teslim tarihinin 01.08.2013 olduğunu, bu süreye sözleşmeye göre 150 günlük ek süre eklendiğinde teslim tarihinin 26.02.2014 olduğunu, davaya konu apart ünitenin 150 iş günü gecikme süresinin dolmasından önce 01.11.2013 tarihinde teslime hazır hale getirildiğini ve durumun davacıya ihbar edildiğini, davacının iddialarının aksine sözleşmeye konu bağımsız bölüm için kalan borcu olan 74.075,00 TL’yi ödemediğini, dolayısıyla davacı kendi üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmediği için gecikme cezası talep etme hakkı bulunmadığını, aylık cezai şart tutarının, KDV dahil peşin satış bedeli üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, yokluklarında yapılan delil tespit dosyasında verilen raporu kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.03.2016 tarihli ve 2015/167 E., 2016/62 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine, dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 04.12.2017 tarihli ve 2017/9220 E., 2017/12058 K. sayılı ilamıyla; davacının aldığı bağımsız bölümlerin ticari nitelik taşıması nedeniyle davacınn tüketici sayılamayacağı, 6502 sayılı yasanın geçici 1 inci maddesi uyarınca dava tarihine göre davaya bakma görevi genel mahkemeye ait olduğundan, Mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının dava konusu sözleşmede belirtilen teslim tarihinde daireyi ve ortak kullanım alanlarını teslim etmediği, teslimin geç yapılması hususunda da geç teslimi meşru kılacak geçerli bir sebebi de ispat edemediğinden davalı tarafın 6098 sayılı TBK’nın 117 ve devamı maddelerine göre temerrüde düştüğü, bu durumda sözleşmenin 4/c maddesine göre gecikme cezası ödemesi gerektiği, bilirkişi raporunda sözleşmenin 4/c maddesinde belirtilen %1 hesabı ile davacının takip tarihine kadar 94.182,50 TL gecikme cezası talep edebileceğinin hesaplandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, Bakırköy 3. İcra Müdürlüğünün 2014/5160 E. sayılı takibe vaki davalının borçlu itirazının iptali ile takibin aynen devamına, alacak miktarı özel hesaplama gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davalı şirketin davaya konu apart üniteyi süresinde ve herhangi bir gecikme olmaksızın teslim ettiğini, projesine ve eki teknik şartnameye göre inşa ve ikmal edilerek 01.11.2013 tarihinde teslime hazır hale getirildiğini, teslim alması için davacıya teslime daveti içerir tebligat gönderildiğini ve bu tebligatın davacıya 18.11.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının apart üniteleri davete rağmen teslim almaması üzerine ikinci kez teslime daveti içerir tebligat gönderildiğini, bu teslim ihbarlarına karşın bağımsız bölümlerini teslim almaktan imtina eden davacıya noterden 23.05.2014 tarihli ihtar gönderildiğini, davacının hiç bir gerekçe sunmaksızın taşınmazı teslim almamış olması nedeniyle temerrüte düştüğünü, mühürlenme tutanakları sunulmasına karşın sözleşme maddesinde bu halin mücbir sebep olmadığı şeklinde bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme yapıldığını, Mahkemenin dosyada ibraz edilen 209 gün inşaat mühürlenmesi süresinin neden dikkate alınmadığına dair gerekçeli kararında hiç bir açıklama yapmadığını, idari veya kazai kararlarla inşaatların durdurulması halinde geçen süreler ile resmi makamlardaki bekleme sürelerinin inşaat süresinden sayılmayacağını, mücbir sebep olarak inşaat süresine eklenmesi gerektiğini, sözleşmelerin 4/a maddesi ile de bu hususun düzenlendiğini, emsal dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında da 209 günlük durdurma süresinin mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespit edildiğini, sözleşmenin 4. maddesinde düzenlenen 150 günlük ek sürenin dikkate alınmadığını, taraflardan birinin gıyabında yaptırılan delil tespitinin ve/veya bilirkişi raporunun, davanın esası hakkında karar vermeye tek başına yeterli olmayacağını, aylık cezai şart tutarının, KDV dahil peşin satış bedeli üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının devlete ödemekle yükümlü olduğu KDV tutarı üzerinden cezai şart hesaplanmasının sözleşmeye ve yasal mevzuata aykırı olduğunu, davacının iddialarının aksine sözleşmeye konu bağımsız bölüm için kalan borcu olan 74.075,00TL’yi ödemediğini, davacının kendi üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi yerine getirmediği için, gecikme cezası talep etme hakkı bulunmadığını belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 106,122,123,124 ve125 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Mahkemece, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, dosya içerisinde yer alan ve taraflar arasında imzalanan sözleşmede tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlendiği ve teslimin sözleşmede kararlaştırılan sürede yapılmadığı, davalı tarafın temerrüde düşmesi nedeniyle davacı tarafın teslim ihtarına uymakla yükümlü olmadığı, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelere göre teslimde gecikmenin mücbir sebep sayılamayacağı, sözleşme maddeleri incelendiğinde yapılan hesaplamanın sözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.