"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/128 E., 2022/1553 K.
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında 01.07.2004 tarihli sözlü kira ilişkisi bulunduğunu, anlaşmaya göre kira bedelinin her aybaşında davacının hesabına yatırılacağının kararlaştırıldığını, davalıların 28.11.2008 ve 31.12.2008 tarihlerinde 176,00'şar TL gibi düşük kira bedeli yatırdıklarını, 30.11.2011 tarihinde de kiralananı terk ettiklerini ileri sürerek; 01.07.2007 tarihi ile 30.11.2011 tarihleri arasında rayiç kiranın belirlenerek davalılardan tahsilini istemiş, yargılama sırasındaki beyanlarında ise; davacının davaya konu taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğunu, bu nedenle kira sözleşmesinin mutlak olarak tarafı olması gerekmediğini, intifa hakkı sahibinin kira bedellerini tahsilini istemeye hakkı bulunduğunu belirtmiş, 15.07.2016 tarihli dilekçesi ile dava değerini 134.377,00 TL olarak açıklamıştır.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davaya konu kiralananı daha önce müvekkillerinin babalarının Mualla Telatar isimli kişiden kiraladığını ve kiralanana bir çok faydalı masraf yaptığını, babalarının ölümünden sonra kira ilişkisinin Mualla ile müvekkilleri arasında devam etttiğini, kira ödemelerinin 2007 yılı sonuna kadar Mualla'nın şahsi hesabına yapıldığını, 2008 yılında merhum Mualla ile dört yıllık kiraya karşılık yapılan masraflar konusunda anlaşmaya varıldığını ve o masraflara karşılık olmak üzere 2008 yılından sonra Mualla'nın hesabına para yatırılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 10.02.2015 tarihli ve 2013/313 E., 2015/96 K. sayılı kararla; kira ilişkisinin ispatla yükümlü olan davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatıldığı, davacının yemin hakkını kullanmaması üzerine kira ilişkisinin ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 02.11.2015 tarihli ve 2015/6314 E., 2015/9270 K. sayılı ilamıyla; "...Dosya içerisindeki tapu kayıt örneğinin incelenmesinde davacının davaya konu taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmakta olup intifa hakkı sahibinin kiralanana ait kira bedellerini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu durumda davalı kiracıların isteme konu dönemde kira bedellerini kiraya verene ödeyip ödemediği üzerinde durularak sonucuna göre karar vermek gerekir..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyada mevcut tapu kaydı ve uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, söz konusu taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğu belirlenen davacı ...'in, davalı kiracılar tarafından kiraya veren Mualla'ya ödenmemiş olan 01.07.2008-30.11.2011 dönemine ait kira bedellerinin tahsilini talep edebileceği, dava tarihi itibariyle talebe konu kira alacaklarının zamanaşımına uğramadığı, davalı kiracının Mahkeme huzurunda vermiş olduğu ifadesinde babasının kiracı olduğu dönemde taşınmazın kira bedelinin 3.000,00 TL olduğunu beyan ve kabul etmiş olduğu, buna göre 01.07.2008 tarihinden itibaren başlayan dönemde aylık kira bedelinin asgari 3.000,00 TL olduğunun kabul edilmesi gerektiği, 01.07.2008-30.11.2011 dönemi kira bedellerinin belirlenmesi yönünden, geriye dönük olarak kira bedeli tespiti yapılamayacağı, kira sözleşmesinin aynı koşullarla yenilenerek devam ettiği, sözlü kira ilişkisinde artış oranı bulunduğu hususunun ispat edilemediği, davacı ... tarafından vefat etmeden önce Pazar Noterliğince düzenlenen 02.09.2009 tarihli ve 4078 yevmiye sayılı vasiyetname ile ...'i atanmış mirasçı olarak geride bıraktığı, bu nedenle ...'in mirası davacının ölümü ile birlikte kazandığı gerekçesiyle; yapılan ödemeler de mahsup edilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davacılar ... ..., ...., ... ve ...yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 01.07.2008 ile 01.07.2011 tarihleri arasındaki ödenmeyen 122,648,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'in atanmış mirasçısı Nurdan Sermin'e verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; öncelikle dava konusu edilen kira sözleşmesinin tarafı davacılar olmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacıların kira bedelinin ne kadar olduğunu ispatlaması ve bu bedel üzerinden dava değerinin belirlenmesi gerekirken hiç bir bedel gösterilmeksizin geriye dönük kira bedelinin tespit edilmesi talebiyle açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, kira bedeli ve sözleşme şartlarının davacılar tarafından ispatlanması gerektiğini, yapılan bir kısım ödemelerin değerlendirilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödenmeyen kira alacaklarının tespit edilerek davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 299 uncu ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle somut olayda uygulanması gereken beş yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle henüz dolmadığı, yine kira ödemesi olarak yapıldığı iddia edilen ödemelerin davalılarca ispat edilemediği, murisleri tarafından ödenen kira bedelinin davalılardan İclal tarafından Mahkeme huzurunda verilen beyan ile ikrar edildiğinin anlaşılmasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,08.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.