"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında 06.04.2015 tarihli ve 10 yıl süreli iki ayrı kira sözleşmesi yapıldığını, müvekkili tarafından her iki sözleşmeye konu kiralananların 10 yıllık kira bedellerinin peşin olarak ödendiğini, kira sözleşmelerinin davalı tarafından müvekkiline gönderilen 16.02.2016 tarihli yazı ile piyasa rayiç bedellerinin değişmesi sebep gösterilerek haksız olarak süresinden önce feshedildiğini ve kiralanan yerlerin 19.02.2016 tarihi itibarıyla boşaltılarak teslim edilmesinin istendiğini, bedeli nakden ve tamamen ödenen kira sözleşmesinin rayiç bedel artışı sebep gösterilerek davalı tarafından feshedilmesinin tamamen kötüniyetli ve haksız bir fesih olduğunu, ihtarname üzerine kiralanan yerlerin müvekkili tarafından usulüne uygun şekilde boşaltılarak idareye teslim edildiğini, davalı tarafından kullanılmayan ve peşin ödenen aylara ilişkin kira bedellerinin müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek; müvekkili tarafından ödenen kira bedelinden, kullanılmayan aylara ilişkin 294.000,00 TL kira bedelinin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, kiralama ihaleleri ile ilgili olur yazısının sehven yanlış yazılması sonucu 01.04.2015 tarihinde iptal edildiğini, kiralama işleminin gerçekleşmediğini, davacı ile İdare arasında bir kira sözleşmesinin mevcut olmadığını, davacının avans faizi talebinin de hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanmış kira sözleşmesinin 06.04.2015 tarihinde başladığı ve davalı tarafça 16.02.2016 tarihinde fesih edildiği, davalı tarafından herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın süresinden önce sözleşmede belirlendiği şekli ile imara ilişkin değişiklik olmaksızın sözleşmenin fesih edilmesinin haksız olduğu, davacı kiracının tahliye tarihinden sonrası için peşin olarak ödemiş olduğu kira bedelini isteyebileceği, davacı tarafından 10 yıllık kira bedelinin davalıya 09.04.2015 tarihinde peşin olarak yatırıldığı, tahliye tarihi olarak davacı tarafça beyan edilen 19.02.2016 tarihi dışında davalı tarafça da başka bir tahliye tarihinin iddia edilmediği, davalıya gönderilen resmi yazı ile davalının 06.04.2017 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, davalının tacir vasfı sebebi ile ticari iş niteliğindeki talepte avans faizi işletilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 294.000,00 TL alacağın 06.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının tüzel kişiliğinin bulunmadığını, kiralama ihalelerinin sehven yapıldığını, davacının kira bedellerini iptal kararından sonra ödemiş olması nedeniyle kira sözleşmesinin gerçekleşmediğini, hükmedilen alacağın 06.04.2017 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı arasında 06.04.2015 tarihinde imzalanan 10 yıl süreli 2 ayrı kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, anılan kira sözleşmelerinde 10 yılık kira bedelinin peşin ödeneceği ve sözleşmenin özel şartlar 7. maddesinde; "kiralanan tahliye ettirilmesi halinde, peşin alınan kira bedelinden kalan kısım hesaplanarak işletmecisine iade edilecektir." hükümlerinin kararlaştırıldığı, 10 yıllık peşin ödenen kira bedellerinden, 19.02.2016 tahliye tarihine kadar olan kira bedellerinin mahsubu ile kalan bedelin tahsiline ilişkin hazırlanan konusunda uzman, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre 294.000,00 TL'nin davalı kiraya verenden tahsiline karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin süresinden önce sona ermesi nedeniyle peşin ödenen kira bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146 ve 299 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, davacı kiracı tarafından peşin ödenen kira bedellerinden tahliye tarihinden sonrasına ait kısmın iade edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacakta zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, tahliye tarihi ile dava tarihi arasındaki dönemde zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılmasına göre, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.