Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3440 E. 2024/1970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro işlemlerinde düzenlediği bilirkişi raporları karşılığı alacağı ücretin ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, 6100 sayılı HMK'nın 359. maddesinde belirtilen zorunlu unsurların eksikliği, somut uyuşmazlıkla ilgisi olmayan gerekçelendirmelerin yapılması, davacının istinaf sebeplerinin değerlendirilmemesi ve kararda usulüne uygun bir gerekçe bulunmaması nedeniyle, hükmün usulden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacı; 2014-2019 yılları arasında Niksar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Niksar Kadastro birimine yazılan yazılar ile görevlendirilmek suretiyle bilirkişi raporu tanzim etmesinin istenildiğini, yıllardır bu görevlendirmeler doğrultusunda çeşitli raporlar düzenlediğini, ifade edilen tüm kadastro işlemlerinde bilirkişi raporlarını hazırlayarak ilgili mercilere sunmuş olmasına rağmen, 2014-2019 yılları arasında sunduğu raporların karşılığı olarak almaya hak kazandığı bilirkişi ücretlerinin kendisine ödenmediğini, bu hususta ilgili yerlere yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL'nin alacağın doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Niksar Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/80 muhabere sayılı yazısından anlaşıldığı üzere; davacının bilirkişi olarak görevlendirmesinin UYAP sistemi üzerinden yapılmadığı yahut bilirkişi olarak görevlendirilmesine ilişkin Cumhuriyet Savcısı görevlendirmesi olmadığı, Cumhuriyet Başsavcılığınca ...'ın tanzim ettiği tutanakların bilirkişi raporu mahiyetinde değil, görgü tespit tutanağı mahiyetinde değerlendirildiği, bu nedenle Cumhuriyet Başsavcılığınca ...'a sarf kararı yazılmasının uygun olmadığının belirtildiği, Kadastro Müdürlüğünün görevi kapsamında kaldığı anlaşılan dava konusu görevlendirmelere ilişkin CMK'nın 72 nci maddesi ve ...'nın 03.08.2017 tarihli Bilirkişilik Yönetmeliği'ne uygun şekilde ayrıca bir görevlendirme olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı; dava dilekçesini tekrarla, sözlü yargılama yapılmadan dosyanın karara bağlandığını, Yerel Mahkeme kararının çelişkili olduğunu, Niksar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan usulsüzlük yani teslim tutanağı oluşturulmaması dolayısıyla davanın reddinin haksız olduğunu, kendisini bilirkişilik işinde görevlendiren kurumun gerekli yasal prosedürü uygulamamasının, sarf kararı düzenlenmemesinin kendisini mağdur etmede ve ücretinin ödenmemesinde kullanılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin hukuken yaptığı işin bilirkişilik olduğunu açıkça gösterdiğini, Mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki belgeler, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, davaya konu inşaatın kaçak ve ruhsatsız olması sebebiyle mühürlendiği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; bilirkişilik ücret alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 36 ve 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesi.

3. 07.06.1976 tarihli ve 1976/3-4 E., 1976/3 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu maddesinde bir Bölge Adliye Mahkemesi kararının hangi hususları kapsaması gerektiği açıklanmıştır. Maddenin birinci fıkrasının (e) alt bendine göre karar; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışmasını, ret ve üstün tutma sebeplerini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde içermelidir.

2. 07.06.1976 tarihli ve 1976/3-4 E., 1976/3 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde de "Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir." şeklindeki açıklamaya yer verilmiştir.

3. Yukarıda belirtilen ilgili hukuk uyarınca bir Mahkeme kararında; tarafların iddia ve savunmalarının özetlerinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde o davaya konu maddi olguların Mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.

4. Gerekçeye ilişkin hükümler, kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi kanun ile hâkime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama, gerek yargı erki ile hâkimin gerek Mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.

5. Açıklanan hukuki olgular karşısında belirtmek gerekir ki, somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesi kararında yer alması gereken zorunlu unsurlardan olan "Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep" hususları kararda yer almadığı, somut uyuşmazlıkla ilgisi olmayan "davaya konu inşaatın kaçak ve ruhsatsız olması sebebiyle mühürlendiği," şeklinde gerekçelendirme yapıldığı, böylelikle gerekçeli karar içinde çelişki yaratıldığı, davacının gerekçeli şekilde istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarının değerlendirilmediği ve bu itirazlara dair bir gerekçe tesis edilmediği, bir başka ifadeyle karar somut olaya özgü hukuki gerekçe ihtiva etmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararı 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesine aykırı olarak tesis edildiği anlaşılmış olup, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,Bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.