Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3452 E. 2024/1440 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı adına kiralanan banka kasasında bulunan altınların davacıya ait olduğunun tespiti davasında, davacının mülkiyet iddiasını ispat edip edemediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tanık beyanlarının soyut kalması, altınların kendisine ait olduğunu ispatlayamaması ve açıkça yemin deliline dayanmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davalı adına bankadaki kiralık kasada bulunan altınların davacıya ait olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin altınlarını muhafaza etmesi için oğlu olan davalıya emanet ettiğini, altınların davalı adına kiralanan banka kasasında olduğunu, davalının müvekkilinin altınlarını vermediğini, bir sıkıntı çıkacağını düşünmedikleri için altınların listesini yapmadıklarını, HMK m. 107 uyarınca belirsiz tespit davası ikame ettiklerini belirterek keşif yapılarak kasadaki altınların cins ve miktarlarının tespitinin yapılmasını ve altınların müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı vekili; aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlandığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, davacının müvekkiline kiralık kasaya koymak üzere altın teslim etmediğini, kiralık kasada davacının altın veya değerli eşyasının bulunmadığını, kasadaki bir kısım altının dava dışı kardeşine ait olduğunu, kasadaki diğer altınların da davalının ve babasının çalışmalarındaki birikimleri ile elde edildiğini, davacının ev hanımı olduğunu ve geliri olmayan birinin yüksek miktarda altın biriktirip davalının kasasına koymasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "yapılan incelemede kiralık kasa sözleşmesinde birinci kiracı olarak davalının göründüğü, kasanın davalı adına açıldığı, ikinci kiracı kısmının boş olduğu görülmekle, kiralık kasa sözleşmesi yazılı delil olduğundan davacı tarafca aksinin de ancak yazılı delil ile ispatının gerektiği, fakat davacı ile davalının anne-oğul olduğu, bu nedenle HMK'nın 203/1-a. maddesi uyarınca tarafların tanıklarının dinlenildiği, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının kasa içerisindeki altınların miktar, cinsi, nevi hakkında olmayıp belirsiz ifadeler içerdiği, altınların davacıya ait olduğuna ilişkin görgüye dayalı bilgi sahibi olmadıkları, davacının davasını ispat edemediği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 2015/2 E., 2017/1 K. sayılı kararında 6100 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda dava ve cevap dilekçeleri ile delil listesinde "sair deliller, her türlü delil ve sair deliller" gibi ibarelerin bulunması halinde tarafların yemin deliline başvurmuş sayılamayacakları da anlaşılmakla ispatlanamayan davanın" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; dava konusu davacıya ait altınlar için bankadan kasa kiraladığını, kiralanan kasanın davalı adına kayıtlı olduğunu ve davalının müvekkilinin altınlarını vermediğini, tanık beyanlarında da bu hususun sabit olduğunu, davalının altınların yanında çorap içinde bulunan altınları geri alması için kardeşi Nevzat'a mektup gönderdiğini, bu mektupta kasanın içindeki bohçadaki bütün altınların annesine ait olduğunu itiraf ettiğini, delil olarak bildirilmesine rağmen kiralık kasanın bulunduğu kamera kaydının mahkemece izlenmediğini ve davalının annesini kandırarak bu birikimlerini kiralık kasaya kendi adına açtırdığını belirterek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmasına, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulmasına, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edilmesine, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmasına, mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına ve özellikle tanık beyanlarının soyut olup tanık beyanlarıyla altınların davacıya ait olduğunun ispat edilememesine, davacı tarafça açıkça yemin deliline dayanılmamasına, tüm delillerle davalı adına kiralanan kasadaki altınların davacıya ait olduğunun ispat edilememesine, kararda kamu düzenine aykırı bir yönün de bulunmamasına göre kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı" gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalının altınlarını koyduğu banka kasasına annesini götürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bankanın kamera kayıtlarının incelenmesi taleplerinin mahkemece yerine getirilmediğini, bankalar birliğinden öğrendiklerine göre kiralık kasanın anahtarının bankada kaldığını, kasa açılmak istendiğinde kimlik karşılığı verildiğini, oysa davalının kiralık kasa açıldığında anahtarı davacıya vererek güvenini kazandığını ve hesap cüzdanını kendisinde tuttuğunu, sonrasında davacının bankaya anahtarı ile gittiğinde hesap davalı adına olduğu için anahtarın önemi olmadığını öğrendiğini, bunun üzerine dava konusu çekişmenin çıktığını, davalının 24.07.2019 tarihinde anahtarını kaybettiği iddiası ile yeni anahtar çıkarttığını, davalının baldızı bankada çalıştığı için çelişkili bir durum oluştuğunu, davalının, ...'ın karısı ...'a ait altınların kasada olduğunu bilmemesi gerektiğini, Ayşegül Toylan'ın tanık beyanında oğlununu sünnetinde takılan altınları davacıya saklaması için verdiğini dolayısıyla birlikte saklandıkları için davalının kasayı incelerken bu altınları fark ettiğini ifade ettiğini ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı adına bankadaki kiralık kasada bulunan altınların davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun "İspat yükü

" başlıklı 6. maddesi,

6098 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "İspat yükü" başlıklı 190. maddesi.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 03.03.2017 tarihli ve E. 2015/2, K. 2017/1 sayılı kararı.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, özellikle tanık beyanlarının soyut olması, davacının altınların sahibi olduğu iddiasını ispat edememesi ve davacı tarafın yemin deliline açıkça dayanmaması gerekçeleriyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.