Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3479 E. 2024/1781 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ayıplı nohut tohumu satışı nedeniyle davacı çiftçinin uğradığı zararın tazmini talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ürün kaybının sadece ayıplı tohumdan kaynaklandığını ispatlayamaması ve zamanında zirai mücadelede bulunmaması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin çiftçi olduğunu, 4 ayrı parsele davalı şirketin ürettiği ve davalı Kooperatifin satışına aracılık ettiği azkan çeşidi nohut tohumlarını ektiğini, nohutların gelişmediği gibi içerisinde farklı tipte bitkilerin yetişmesi nedeniyle maddi zarara uğradığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.400,00 TL mahrum kalınan gelir ile hastalıklı tohumlar nedeniyle toprağın zarar gördüğünü, toprağın dezenfektesi için ilaç ve işçi maliyeti ile toprağı uzun yıllar ekememesi nedeniyle 100,00 TL maddi tazminat ve olay nedeniyle yaşadığı üzüntüden dolayı 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilleri ayrı ayrı; tohumlukların sertifikalı olduğunu, antraktoz (yanık) hastalığına dayanıklılığa ilişkin bir garanti içermediğini, bu hastalığa dayanıklı tohumluk çeşidinin olmadığını, azkan nohut tohumu çeşidinin 2005 yılında tescil ettirildiğini, tohumun bitki özelik belgesinde antraknoz hastalığına mutlak dayanıklı olduğunun belirtilmediğini, Yem Bitkileri ve Yemeklik Tane Baklagil Tohumluğu Yönetmeliğinde sertifikalı nohut tohumluk üretiminde üretim parseli içerisinde %1 oranında diğer çeşitlerin yer alması ve %1 antraknozlu bitki görülmesi standartlara uygun olarak kabul edilerek parsellerin sertifikalandırıldığını, antraktoz hastalığının genellikle % 60 toprakla, kalanının ise tohumla ve hava akımı ile bulaştığını, bu hastalığın ülkemizde yaygın olarak görüldüğünü, Bitki Karantinası Yönetmeliği hükümlerine göre yayılmasının engellenmesi gereken bir hastalık olmadığını, zirai ve kültürel tedbirler ile mücadele edilmesi gerektiğini, delil tespiti dosyasındaki bilirkişiler tarafından bu hususların değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunda sadece antraktozlu bitkilerin görüldüğünün belirtildiğini, hastalığın tek sebebinin tohumluk olabilecekmiş gibi bir izlenim verildiğini, delil tespiti dosyasında tohumlukların sertifikaya uygun olup olmadığı, ne kadarının azkan cinsi nohut olduğu, tahriş edilmiş tohum olup olmadığının tespit edilmediğini, bilirkişi raporunu tanzim eden zirai bilirkişilerin hangi alanlarda uzman olduğunun belli olmadığını, diğer tip nohutların oranının ne olduğuna ilişkin bir tespit yapmadıkları ve ayrıca numunelerin sağlıklı alınıp alınmadığı, alınan numunelerin doğru şartlarda ilgili birimlere gönderilip gönderilmediği anlaşılamadığını, raporu düzenleyecek olan bilirkişilerin bitki sağlığı inspektörü ve tohumluk kontrolör belgesi bulunan kişilerden oluşturulması gerektiğini, hiçbir sertifikalı tohumluk saf ve hastalıklardan arî olmadığını, farklı kuruluşlardan tohumluk alan diğer çiftçilerin tarlalarında da yanıklık (antraktoz) hastalığının bulunması o yörenin iklim koşullarından, gerekli ve yeterli bakım, ilaçlama ve mücadelenin yapılmamış olmasından kaynaklandığını, antraktoz hastalığı görülür görülmez ilaçlama yapılması ve bu uygulamanın 7-10 günlük aralıklarla iki defa yapılması gerektiğini, davacı tarafından bu önlemlerin hiç birisinin alınmadığını, davacının her türlü bakımı sağladığına ilişkin fatura ve reçete sunamadığını, hastalığın tedavisi mümkün olduğundan sigorta kapsamına girmediğini, ürünleri kullanan sadece 8 kişinin tohumluklardan şikâyette bulunduğunu, şikayet üzerine Kooperatifin bağlı bulunduğu Tarım Kredi Kooperatifleri Kütahya Bölge Birliği yetkilileri ile tohumculuk firması yetkilileri ve davacıdan oluşan heyet tarafından; azkan çeşidi nohut tohumu ekili arazilerde inceleme yapıldığını, nohut tohumluğu ekili tarlalarda yanık (antraktoz) hastalığı ve zararlılarla ilgili herhangi bir mücadelenin yapılmadığını ve meydana gelen zararın da bundan kaynaklandığı tespit edildiğini bilirkişi raporunda mahrum kalınan kârın yanlış hesaplandığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; ürünün ayıplı olduğunu, tohumların sertifikaya uygun olmadığının dava açılmadan önce yapılan delil tespiti ile ispat edildiğini, sertifikaya aykırı ve ayıplı tohumlar nedeniyle zararın tespit edilmesi gerekirken birbiriyle çelişen raporlara itibar edildiğini, davalı şirketin yetkilileri hakkında Uşak 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/281 E. sayılı dosyası ile tacir ve şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan kamu davası açıldığını, soruşturma aşamasında alınan 05.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda, çiftçilerin toprak işleme, tohum yatağı hazırlama ve ekim normu gibi teknik konulara uyma konusunda hatalarının olmadığını, bilirkişiler tarafından ambalajı açılmamış tohumluklar üzerinden tespit yapılma hususunun, Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/135 D.İş sayılı dosyası ile Eskişehir Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve ceza dosyasında alınan raporlarda değerlendirildiğini, satılan tohumların sertifikaya uygun tohumlar olmadığını, ayıp ispat edildiği halde zararın niteliği ve miktarı hususunda rapor aldırılmadan davanın reddine karar verildiğini, dinlenen tanık beyanları ile kendi tohumunu kullanan çiftçilerin nohutlarının verimli ve hastalıksız olduğu açığa kavuştuğunu, nohut tohumluğunda meydana gelen ayıbın iklim ve hava şartlarından meydana gelmediğini, davalılardan nohut tohumluğu alan ve aynı şikayetleri olan şahıslar tarafından zararlarının giderilmesi amacıyla davalar açıldığını, müvekkilin gerekli zirai mücadeleyi gösterdiğini, tüm kusurun davalılara ait olduğunu, davalılar tarafından satılan tohumların antraknoz hastalığı taşıdığını, sertifikaya uygun olmayan tohumların hastalığa sebep olduğunu, müvekkilin tohumu ektiği tarlanın hastalıkla bulaşık olmadığını, hastalığın yağış, rüzgar veya iklim şartlarından kaynaklanmadığının özellikle ceza dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporlarıyla sabit olduğunu, ayıba ilişkin düzenlenen bilirkişi raporları, değişik iş dosyaları ve tanık beyanları gözetmeksizin davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hastalıklı tohum satılması iddiasına dayalı olarak açılan ve davalıların aynı olduğu İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 21. Hukuk Dairesinin 2021/1431 E.- 2022/1997 K., 2021/1462 E.-2022/2059 K., 2021/1424 E.-2022/1996 K. sayılı dava dosyalarında aynı sebebe dayalı olarak davaların reddedildiği, davacı tarafça davalı şirket tarafından satışı yapılan nohut tohumunun hastalıklı olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ayıplı ürün satıldığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

Hükme esas alınan bilirkişi raporunun konusunda uzman bilirkişilerce hazırlandığı, raporun açıklayıcı olan somut verilere dayandığı, maddi zararın tohum harici toprak yapısı ve hava şartlarından kaynaklanabileceğinin belirtildiği, davacının zamanında zirai mücadelede bulunmadığı, ispat yükü üzerinde bulunan davacının ürün kaybının sadece tohumdan kaynaklı meydana geldiğini ispat edemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.