"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; mülga Köy Hizmetleri Sivas İl Müdürlüğü görev alanında bulunan köy yollarının davalı şirket tarafından doğalgaz ve petrol boru hattı geçirilmesi çalışmaları esnasında, ağır tonajlı araçlarla bozulmuş olduğunu, yolların kullanılamaz hale gelmesi neticesinde mülga Genel Müdürlüğün davalı şirket ile akdetmiş olduğu Protokol gereğince eski haline getirilmesi hükme bağlandığı halde, bu hususta herhangi bir çalışma yapılmadığının tespit edildiğini, Protokolün 7. maddesi hükmü çerçevesinde anlaşmazlıkların çözülebilmesi için yazılan yazıya cevap verilmediğini ileri sürerek, bozulan köy yollarının eski hale iadesini sağlanmasını, aksi takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.100,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 659.158,61 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının aktif husumet ehliyetinin, davalının ise pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca davalıya atfı kabil bir kusur bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 18.09.2012 tarihli ve 2005/60 E., 2012/127 K. sayılı kararla; mahallinde icra edilen keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda Zara-İmranlı-Nasır-Köy yolunun davalıların işlemi sonucunda zarar görmediği, ayrıca diğer dava konusu köy yollarında %65 oranında zarar bulunduğu dikkate alınarak hesaplama yapıldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 141.262,60 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ihtarnamede talep edilen miktar yazılmadığından faizin dava tarihinden itibaren başlatılmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10.12.2014 tarihli ve 2014/34028 E. 2014/39381 K.sayılı ilamıyla; davalı tarafından dosya içerisine sunulan 07.12.2005 tarihli ibraname içeriğine göre, davaya konu köy yollarının davalı tarafından Protokol hükmü gereğince eksiksiz ve usulüne uygun tamamlanmış olduğu, bu çalışmaya ilişkin olarak herhangi bir talep, iddia ve işlemde bulunmayacaklarını belirtmek suretiyle tarafların birbirini ibra ettiklerinin anlaşıldığı, hal böyle olunca, Mahkemece anılan ibraname dikkate alınmak suretiyle hüküm tesisi gerekirken aksi düşüncelerle hukuki dayanaktan yoksun bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili kararın düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.
3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 21.02.2018 tarihli ve 2015/42333 E., 2018/2237 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, hüküm kısmında "davanın kısmen kabulüne ve 141.262,60 TL' nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklinde karar verildiği halde, gerekçede "...141.262,60 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde karar verildiği, her ne kadar bu hatanın sehven yapıldığından gerekçede bahsedilmiş ise de hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu ve bunun tavzih ya da tahsis ile de giderilemeyeceği, temyiz incelemesi sırasında bu hususun zuhulen gözden kaçırılarak farklı gerekçe ile hükmün davalı lehine bozulduğu anlaşılmakla, bozma ilamının kaldırılarak hükmün yazılı gerekçeyle bozulmasına, tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 24.01.2019 tarihli 2018/145 E., 2019/19 K. sayılı kararla; davalı tarafından dosyaya ibraz edilen 07.12.2005 tarihli ibraname içeriğine göre, davaya konu köy yollarının davalı tarafından EK-1 protokol hükmü gereğince eksiksiz ve usulüne uygun tamamlanmış olduğu, bu çalışmaya ilişkin olarak herhangi bir talep, iddia ve işlemde bulunmayacaklarını belirtmek suretiyle tarafların birbirini ibra ettiği, ilgili protokol gözönüne alınarak tarafların birbirinden talepte bulunma haklarının bulunmadığı, gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.02.2021 tarihli 2020/5074 E., 2021/1051 K. sayılı ilamıyla; davacı tarafından eldeki davada boru hattı geçirilmesi sırasında ağır tonajlı araçların köy yollarına zarar verdiği iddia edilerek zararın tahsilinin istendiği, Mahkemece 07.12.2005 tarihli ibraname nedeniyle davanın reddine karar verildiği, taraflar arasında yapılan 2002 tarihli protokolün 3/c maddesinde, “onaylı detay projelerde belirtilen petrol boru hattının Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tesislerini geçişi esnasında boru hattı ile kesişme noktalarındaki mevcut yapılar, hattın geçirilmesini müteakip eski haline getirilecektir." düzenlemesinin yer aldığı, dosyaya kazandırılan 07.12.2005 tarihli ibranamede “Botaş yükümlülüğünde bulunan ve işbu protokole konu yol geçişi, protokol hükümleri gereğince eksiksiz ve usulüne uygun şekilde tamamlanmış olup taraflar bu çalışmaya ilişkin olarak herhangi bir talep iddia ve işlemde bulunmayacaktır" ifadesine yer verildiği, ibranamenin davacının iddiasına konu ağır tonajlı araçların geçişi sırasında köy yollarına verilen zararı kapsamadığı, bir başka ifade ile ibraname ile atıf yapılan protokolün ilgili maddesinin, davalı tarafından petrol boru hatlarının yapılması esnasında davacıya ait yapılarla kesişim noktalarındaki verilen zarara ilişkin olduğunun anlaşıldığı, hal böyle olunca, davacının iddialarının araştırılarak, köy yollarına verilen zararın tespiti ile bunun hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında yapılan Protokolün 3/c maddesinde, “onaylı detay projelerde belirtilen petrol boru hattının Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tesislerini geçişi esnasında boru hattı ile kesişme noktalarındaki mevcut yapılar, hattın geçirilmesini müteakip eski haline getirilecektir" düzenlemesinin yer aldığı, dosyada mübrez 7.12.2005 tarihli ibranamede “Botaş yükümlülüğünde bulunan ve iş bu protokole konu yol geçişi, protokol hükümleri gereğince eksiksiz ve usulüne uygun şekilde tamamlanmış olup taraflar bu çalışmaya ilişkin olarak herhangi bir talep iddia ve işlemde bulunmayacaktır" ifadesinin yer aldığı, bu haliyle ibranamenin davacının iddiasına konu ağır tonajlı araçların geçişi sırasında köy yollarına verilen zararı kapsamadığı, bir başka ifade ile ibraname ile atıf yapılan protokolün ilgili maddesinin, davalı tarafından petrol boru hatlarının yapılması esnasında davacıya ait yapılarla kesişim noktalarındaki verilen zarara ilişkin olduğu, bozma öncesinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile davacı idare zararının 141.262,60 TL. olarak belirlendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın Dairenin 08.02.2021 tarihli ilamıyla davacı yararına bozulmasına karar verildiğini, zararın mevcut olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacının eski hale iade, mümkün olmadığı takdirde zararın tazminini talep ettiğini, zararın artmasına davacının yolların bakım ve onarım çalışmasını standartlara uygun biçimde yapmamasının sebep olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıya ait araçların köy yollarına verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41 ve 60 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararın uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, fazla alınan temyiz harcının ise istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.