Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3520 E. 2023/2482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet akdinden kaynaklanan alacak ve itirazın iptali davalarından doğan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Haklı azil halinde avukatın sadece azil tarihinde tamamlanmış işler karşılığında ücrete hak kazanacağı, davacı-karşı davalının zamanaşımı def'ini cevap dilekçesinde ileri sürmediği ve yargılama sırasında sunulan yeni belgenin savunmanın genişletilmesi yasağına takıldığı gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 14.01.2009

Taraflar arasındaki asıl davada itirazın iptali, karşı davada alacak davasının mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı-karşı davalı tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-karşı davalı; davalılar ile açılacak boşanma ve boşanmadan kaynaklı tazminat nafaka ve mal paylaşımından kaynaklı davalar ve bu davalar neticesinde alınan kararların takibe konulması amacıyla vekalet ilişkisi kurulduğunu, bu kapsamda çeşitli tarihlerde davalılara yaklaşık 27.000,00 mark ve 460,00 euro masraf ve vekalet ücreti ödemesi yaptığını, davalılar tarafından icra dosyalarından çekilen toplam 87.060,10 TL'nin kendisine ödenmediğini, bu nedenle davalılar aleyhine ... 7. İcra Müdürlüğünün 2008/8347 E. sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalılar ile imzalanan 29.1.1996 tarihli taahhütnamenin evlilik birliğinde edinilen mallara katılım nedeniyle açılacak alacak davasına ilişkin olduğunu, davalılar tarafından icradan çekilen paraların ise boşanma davası sonucunda tazminat ve nafaka alacaklarına ilişkin başlatılan takipler nedeniyle ödenen paralar olduğunu, taahhütnamenin bu dosyalara uygulanamayacağını, yazılı bir sözleşme olmadığından AAÜT'nin uygulanması gerektiğini, davalılarca herhangi bir bildirim de yapılmadığından hapis hakkından bahsedilemeyeceğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak icra takibine vaki itirazın şimdilik 80.000,00 TL'lik kısım için iptalini, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

2. Karşı davada davacı ...; katkı payı davasındaki teminatı karşılaması için müvekkili olan davacı ...'in kendi adına ... Bankasında bir yatırım hesabı açabilmesi için 29.3.1996 tarihinde makbuz ile 31.700,00 mark havale yaptığını ve tedbir için teminat mektubu alındığını, ...'in bu parayı çektiği 16.10.2002 tarihinde paranın 45.000,00 euroya ulaştığını, davacının parayı çekerek 32.000,00 euroyu kendi hesabına, 13.000,00 euroyu hesabına aktardığını, 32.000,00 euro ve 6 sene boyunca ödenen faiz ve masrafların davacının zimmetinde olduğunu, ayrıca tarafından ödenen 10.000,00 TL ve 12 sene boyunca takip edilen dosyaların vekalet ücreti, masrafları ve 10.800,00 mark yol parası da dikkate alındığında davada yapılacak takas neticesinde davacıdan ne miktarda alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 1.000,00 TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalılar; 29.1.1996 tarihli taahhütnamenin davacı ile ... arasında imzalandığını, diğer davalı ...'ın işlerin fiili takibinden sorumlu olduğunu, ... yönünden husumet itirazları olduğunu, davacının ...'yı 25.1.1996 tarihli anlaşma ile katkı payı alacağı davası açması için vekil tayin ettiğini, 12 sene boyunca davacı adına işlerin takip edildiğini, bu dosyalar için davacının masraf, yol paraları ve vekalet ücretlerini ödemediğini, tahsil edilen paraların içinde bu kalemlerin de olduğunu, yine de davacının kızının hesabına ... tarafından 10.000,00 TL'nin 13.10.2008 tarihinde yatırıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

2. Karşı davada davalı; davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, sözde bir alacak yaratılmaya çalışıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.04.2016 tarihli, 2009/14 E., 2016/183 K. sayılı ilamıyla; davacı-karşı davalı tarafın, davalı-karşı davacı olan vekillerini haklı nedenle azlettiği, bu itibarla Avukatlık Kanunun 174/2 nci maddesine göre hakli azilde vekilin, ücret talep edemeyeceği kabul edilerek davacı-karşı davalının davasının kabulü ile ... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8347 Esas sayılı dosyasında 80.000,00 TL'lik kısım yönünden itirazın iptaline, takibin 80.000,00 TL alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı-karşı davacının iddialarını ispata yeterli delil bulunmadığından reddine karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.05.2018 tarihli ve 2016/23496 E., 2018/6396 K. sayılı ilamıyla asıl dosya yönünden; davalı-karşı davacıların, takip ettikleri dosyalardan tahsil ettikleri miktarları davacıya bildirmeyip uhdesinde tutmaları sebebiyle haklı olarak azledildikleri ancak dosyadaki bilirkişi raporlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle yeniden bilirkişi raporu alınması hususu ile birlikte, karşı dava yönünden; dosyada mevcut deliller değerlendirilmeden ve gerekçe gösterilmeden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece bilirkişi tarafından banka kayıtları, taraflarca sunulan deliller dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacı-karşı davalının her iki icra dosyasından dolayı davalı taraftan talep edebileceği toplam meblağın 96.522,99 TL olduğu, davalı-karşı davacının takip ettiği işlerden hak kazandığı vekalet ücretinin 14.742,36 TL, yol parası alacağının 9.631,42 TL, davalı tarafın davacıya göndermiş olduğu 31.700 DM’nin baliğ olduğu miktarın faizsiz olarak 55.486,82 TL olduğu, ayrıca davalı tarafça davacıya 10.000,00 TL para gönderildiği, davacı tarafından davalıya gönderilmiş paraların toplamının 65.486,82 TL olduğu, dava tarihine kadar mevduat hesabında bu miktarın değerlendirilmesi halinde oluşacak miktarın 132.933,46 TL alternatif gelir ile oluşan toplam 198.420,28 TL ye ulaşacağı hesaplanmış olup, karşılıklı mahsuplaşma neticesinde davacı-karşı davalının alacaklı olmadığı ancak davalı-karşı davacının alacağı olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın ise karşı davacı tarafından talep edilen miktarla bağlı kalınarak 1.000,00 TL’nin karşı dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı-karşı davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairemizin 16.01.2023 tarihli ve 2022/7529 E., 2023/11 K. sayılı ilamıyla; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı-karşı davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı-karşı davalı; bozma ilamında karşı dava yönünden davanın reddi noktasında bir bozma olmadığını, HERRMANN STR. 122, 12051 BERLİN’DE OTURAN FATMA ÖZKAN konulu ve Berlin 03.11.1998 tarihli belgenin değerlendirilmediğini, iddia edilen sözde havalenin ilgili bankanın yazı cevabında doğrulanmamasına rağmen bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporunda ve bu doğrultuda hüküm tanziminde esas alınmış olmasının açıkça hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davalı avukatların haklı olarak azlediklerini bu nedenle herhangi bir ücrete hak kazanmadıklarını, 10.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda karşı dava yönünden iddia edilen sözde alacağa değerleme yapılmış olmasının ve sözde havalenin de içinde bulunduğu hesaplama kalemiyle ilgili faiz ve alternatif gelir hesabı yapılmış olmasının hatalı olduğunu, davalı-karşı davacı yönünden kısmi talepte bulunulduğunu, davalı-karşı davacının zimmetlerinde bulundurduğu tahsil edilmiş olan alacaklar yönünden bunların da nemaları ile birlikte hesaplanarak uyarlanması gerektiğini, karşı davada iddia edilen alacak kaleminin ıslah edilmediği halde mahkemece ıslah edilmiş gibi kabul edilerek mahsup yapıldığından bahisle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne hükmedilmiş olmasının da hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, takasın ileri sürülebilmesi için taraflar arasında karşılıklı bir borç ilişkisinin mevcut olması ve alacağın takas anında zamanaşımına uğramamış olması gerektiğini, karşı davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl dava da itirazın iptali, karşı dava da vekalet akdinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 34, 166 ve 174 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve davalı-karşı davacı avukatın azlinin haklı olması, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihinde tamamlanmış işler karşılığında avukatın ücrete hak kazanacağı, dosyadaki bilirkişi raporunda da bu ilkeye uygun hesaplama yapılması, davacı-karşı davalının cevap dilekçesinde karşı davaya ilişkin zamanaşımı itirazının bulunmaması, sonradan ileri sürelen zamanaşımı itirazına ve yine delil olarak bildirilmeyen ancak yargılama sırasında dosyaya ibraz edilen Berlin 03.11.1998 tarihli belgenin savunmanın genişletilmesi kapsamında olması ve davalı-karşı davacının muvafakat etmemesi nedeniyle davacı-karşı davalının karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı-karşı davalının karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.