Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3537 E. 2023/2483 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 1997-2003 yılları arasında imzalanan temizlik hizmeti sözleşmeleri kapsamında davalı üniversite tarafından ödenmesi gereken SSK taban matrah farkının tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak, davacı lehine hüküm tesis etmesi ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olması gözetilerek davalının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme Kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 1997-31.12.2003 tarihleri arasında davalı Üniversiteye bağlı çeşitli birimlerin temizlik hizmetini yerine getirdiğini, bu hizmetlerin yapılması sırasında sigorta primi asgari taban aylığının asgari ücretten yüksek belirlenmesi nedeniyle fazla prim ödemek zorunda kaldığını, fazla ödediği primlerin 28.11.1990 tarihli ve 31.12.2002 tarihli kararnameler ile BK'nın 365/2 nci maddesi gereğince davalı tarafından tahakkuk tarihlerinden itibaren birlikte iade edilmesinin gerektiğini ileri sürerek, 825.138,11 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, ihalelerin yürürlükte olan ihale yönetmeliğine göre yapıldığını, fiyat farkının hangi koşullarda ve ne şekilde verileceğinin idari şartnamelerde açıklandığını, her yıl asgari ücret komisyonunca tespit edilen asgari ücretin ihale tarihinden sonra arttırılması halinde 28.11.1990 tarih ve 90/1216 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre eski ve yeni asgari ücret arasındaki fark ve bu farktan doğan SSK işveren hissesi ile işsizlik sigortası veya tasarrufu teşvik işveren hissenin ödeneceği konusunda hüküm konulduğunu, Bakanlar Kurulu Kararına göre asgari ücretinin ihale tarihinden sonra artması halinde ortaya çıkan farkların idarece müteahhide ödendiğini, ancak SSK primine esas kazanç alt sınırı ile asgari ücret arasındaki fark ödemeleri hakkında Bakanlar Kurulunca bir karar alınmadığı gibi 506 sayılı SSK'nın değişik 78 inci maddesinin 3 üncü fıkrasına göre bu farkın sigortalıyı çalıştıran işverence ödeneceğinin hükme bağlandığını, ancak bu farkların ödenebilmesinin ihale idari şartnamelerine özel hüküm konulması halinde mümkün olabildiğini, davacının basiretli bir ... adamı gibi davranmak zorunda olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.10.2013 tarihli ve 2008/661 E., 2013/453 K. sayılı ilamıyla; davanın kısmen kabulüne, 110.063.12 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18.05.2013 tarihli ve 2014/16974 E., 2015/8667 K. sayılı ilamıyla; 31.12.2002 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararından önceki tarihte imzalanan sözleşmeler ve eki niteliğindeki şartnamelerde; zamanaşımı yönünden dava tarihinden geriye 10 yıllık süre hesabı da dikkate alınarak, SSK taban matrah farkının ödeneceğine air açık bir düzenleme bulunmaması veya bu farkın ödenmeyeceği yönünde açık hüküm bulunması halinde bu fark davacı tarafından istenemeyeceği, şayet bu tarihten önce bu farkın ödeneceği yönünde açık hüküm var ise bu farkın tahsilinin davalıdan istenebileceği, ayrıca 31.12.2002 tarihinden önce imzalanan sözleşmeler, 31.12.2002 tarihinden sonrada devam etmekte ise bu tarihten sonraki yani 01.01.2003-31.12.2003 tarihleri arasındaki zaman yönünden sözleşme ve eki şartnamelerde açık hüküm olup olmamasına bakılmaksızın Bakanlar Kurulu kararı gereğince bu fark hesaplanarak yüklenici davacıya ödenmesi gerektiği, 31.12.2002 tarihinden sonra taraflar arasında yeni sözleşme imzalanmış ve bu sözleşme ve eki niteliğindeki şartnamelerde açıkça bu farkın ödenmeyeceği yönünde hüküm konulmuş ise, akit serbestisi gereğince, yüklenici davacının bu farkın ödenmesi talebinde bulunamayacağı gözetilerek alanında uzman üç kişilik yeni bilirkişi heyeti aracılığı ile dosyada mevcut tüm deliller üzerinde inceleme yaptırılarak, denetimine uygun şekilde rapor tanzimi sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, Mahkeme kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamında işaret edilen hususlar göz önüne alınarak hesaplama yapılan 11.05.2022 havale tarihli bilirkişi kurulu 7 nci ek raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, 720.929,63 TL'nin dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 28.02.2023 tarihli ve 2022/6077 E., 2023/366 K., sayılı ilamıyla; Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı; raporlar arasındaki çelişkinin giderilemediğini, her raporda alacak miktarının kademe kademe artış göstererek hükmedilen miktara ulaştığını, raporlarda bozma ilamına uygun değerlendirme yapılmadığını, yüklenici tarafından ihale koşullarının önceden bilinmesi gerektiğini, prime esas taban aylığının asgari ücretten yüksek belirlenmesi konusunun ihaleye giren firmalarca maliyetin hesaplanmasında göz önüne alınması gereken net bir maliyet kalemi olduğunu, önceden öngörülemeyecek bir durumun olmadığını, dava konusu 97-2003 yılları arasına tekabül eden16 ayrı temizlik işi hizmet alımı ihalesinde prime esas kazanç alt sınırının asgari ücretten yüksek olarak belirlenmesinin önceki yıllardan beri süregeldiğini, asgari ücret artışı ile prime esas alt kazanç artışının resmi kurumlar tarafından belirlenmekte olup sigorta primlerini ödeyen davacı tarafından prim miktarlarının bilinmemesinin mümkün olmadığını, davanın istirdat davası olması nedeniyle 1 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğini, ticari faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında 1997 ve 31.12.2003 tarihleri arasındaki döneme ilişkin imzalanan temizlik işlerine ait hizmet alımı sözleşmelerinden kaynaklanan SSK taban matrah farkının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 31.12.2002 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 24.12.2002 tarihli Bakanlar Kurulu Kararının 8 inci maddesi.

2. ''Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna" usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir." (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve dosya kapsamına uygun olmasına göre davalının karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalının karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.