"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin imzaladığı kira sözleşmesi uyarınca boş dükkan vasıflı dava konusu taşınmazı davalıya kiraya verdiğini, davalı kiracının 40.000,00 TL hava parası ödediğini iddia ederek iadesi amacıyla hakkında icra takibi başlattığını, hava parasının alındığını gösteren sözleşmedeki imzanın sahte olduğunu, imzasının taklit edildiğini ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptali ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kira sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 09.06.2016 tarihli ve 2013/827 E., 2016/566 K. sayılı kararla; yapılan imza incelemesi sonucu alınan raporda imzanın davacıya ait olduğunun belirlendiği, davacı kiraya verenin 10.05.2009 başlangıç tarihli sözleşmenin özel şartlar 22. maddesi gereğince kiracı tarafından ödenen hava parasını tahliye halinde kiracıya ödemeyi kabul ettiği, bu hükmün geçerli olup tarafları bağladığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 03.07.2019 tarihli ve 2017/12207 E., 2019/6117 K. sayılı ilamıyla; "...Mahkemece imzanın davacıya ait olması ve hava parasına dair hükmün geçerli olması nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de, TBK’ nın 26, 27 ve 81.nci maddeleri gereğince, kanuna ve ahlaka uygun olmayan bir amacın gerçekleştirilmesi için verilen şeylerin geri alınması yasal olarak mümkün değildir. Anılan yasa maddeleri hükmünce ödenen hava parasının iadesi istenemez. Mahkemece, bu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyulan bozma ilamı uyarınca, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 26, 27 ve 81 inci maddeleri gereği, kanuna ve ahlaka uygun olmayan bir amacın gerçekleştirilmesi için verilen şeylerin geri alınmasının yasal olarak mümkün olmaması, davalı kiracının ödediğini iddia ettiği hava parasını tazminat yoluyla dahi olsa geri isteyemeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının İstanbul 4. İcra Müdürlüğünün 2012/6063 E. sayılı dosyası kapsamındaki takip tutarının toplamından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı tarafça dava konusu sözleşmedeki imzanın inkar edildiğini, yapılan inceleme sonucunda imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle de ilgili maddenin geçerli kabul edilmesi gerekeceğini, her ne kadar sözleşmede ödenen bedel hava parası olarak belirtilmiş ise de aslında güvence bedeli olarak ödendiğinin kabulü gerektiğini ve davacının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesi uyarınca ödendiği iddia edilen hava parasının tahsili istemiyle başlatılan takip nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Kanun'un 26, 27 ve 81 inci maddeleri,
2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Temyize konu edilen kararın bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verilmiş olmasına, usuli kazanılmış hak oluşturan kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar verilmesine imkan bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden mahallinde alınmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,08.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.