Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3556 E. 2024/1576 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Organize Sanayi Bölgesi (OSB) tarafından verilen bir tesis kurma izninin iptali isteminin reddine ilişkin işlemin iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: İptali istenen işlemin davalı OSB'nin genel kurul kararı niteliğinde olmadığı ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, ayrıca uzman görüşü de alınarak usulüne uygun şekilde verilen tesis kurma izninin iptali talebinin haklı olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki işlem iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Kırıkkale 1. Organize Sanayi Bölgesinde, ... Zirai İlaç Nakliye İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından bir kükürt tesisi kurulduğunu, davacı şirket tarafından anılan bu şirkete OSB’de faaliyet izni verilmemesi gerektiğine ilişkin 26.03.2018 tarihli dilekçe ile davalı ... OSB’ye başvurularak Köseoğlu şirketi tarafından Kırıkkale 1. Organize Sanayi Bölgesinde bir kükürt tesisi kurulması yönünde OSB yönetim kurulunca alınan ve OSB Uygulama Yönetmeliğinin 100 ve 101 inci maddelerine aykırı kararın geri alınarak, söz konusu tesisin kapatılmasının talep edildiğini, davacı şirketin bu talebinin davalı OSB'nin 09.04.2018 tarihli ve 075 sayılı yazısıyla reddedildiğini, davacı tarafından davalının 09.04.2018 tarihli hukuka aykırı işleminin iptali için Kırıkkale İdare Mahkemesinde dava açıldığını ancak idare mahkemesince adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verildiğini ileri sürerek; davalının 09.04.2018 tarihli hukuka aykırı işleminin iptaline ve hukuka aykırı durumun ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili; davanın süresinde açılmadığını, davacının davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, davalının 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'yla belirlenen görevleri yerine getirmek, bölgesindeki alt yapıyı kurmak, bölgede inşaat ve işletim düzenini sağlamak gibi işleri yapmak için kurulmuş özel hukuk tüzel kişiliği olduğunu, dava dışı Köseoğlu Ak Kükürt San. ve Tic. Ltd. Şti.nin Organize Sanayi Bölgesi içinde 876 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tahsis sahibi olduğunu, dava dışı bu firmaya davalı Yönetim Kurulunun 17.11.2015 tarihli ve 32/2015 sayılı kararıyla tahsis yapıldığını ve tesis tamamlanınca 14.02.2016 tarihinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı aldığını, dava dışı şirkete tahsis yapılmadan önce Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına yazı gönderilerek proses akış şeması ve proje üretim faaliyet özeti eklenerek bölgede yatırım yapılmasında sakınca olup olmadığı sorulduğunda karar verme yetkisinin OSB'de olduğunun bildirilmesi üzerine tahsis işlemi yapıldığını, davacı iddialarının aksine olarak planlanan fabrika, ekipmanlar her türlü üretim, depolama ve taşıma ayrıntıları incelenerek tesisin kurulmasına karar verildiğini, dava dışı şirkete parsel tahsisi yapılmasında mevzuata aykırı bir durum bulunmadığını, davacının dava dışı şirketle aynı iş alanında faaliyet göstermelerinden dolayı aralarındaki rekabet sebebiyle bu davayı savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. İhbar olunan şirket vekili; davacı firmanın ihbar olunan hakkında haksız rekabet yaptığı gerekçesiyle yargılanmış olup Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince “marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, sona erdirilmesine ve önlenmesine” dair karar verildiğini, eldeki davada da davacının amacının haksız rekabeti devam ettirmek ve ihbar olunanı mağdur etmek olduğunu, davanın güvenlikle ilgisi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ilgili yönetmelik hükümlerine göre genel kurul kararının iptali davası açması için başvuru şartlarına haiz olmadığı, sözleşme taraflarının .... Zirai İlaç Nak. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile Kırıkkale OSB Müdürlüğü olduğu, davacının ne sözleşmenin tarafı, ne de Organize Sanayi Bölgesi içerisindeki bir işletmenin sahibi olduğu, bu hali ile davacının Kırıkkale OSB Müdürlüğünün 09.04.2018 tarihli ve 075 sayılı kararının iptaline yönelik taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacının davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğunu, dava dışı şirkete OSB’de tesis kurma izni verilmesinin haksız rekabete neden olacağını, davacı şirketin iktisadi menfaatinin zarar göreceğinin şüphesiz olduğunu, menfaatinin açıkça ihlali söz konusuyken dava açamayacağına hükmedilmesinin hak arama özgürlüğünün ihlali anlamına geleceğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafçaı OSB Müdürlüğünün 09.04.2018 tarihli ve 075 sayılı işlemin iptaline ve hukuka aykırı durumun ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemli eldeki davanın açıldığı, davalının 09.04.2018 tarihli ve 075 sayılı yazısında söz konusu dava dışı şirket yönünden OSB Uygulama Yönetmeliği'ne uygun olarak işlem yapılmış olduğu ve aynı üretim konusunda bulunan tüm firmalara da aynı yönetmelik doğrultusunda işlem yapılacağı, bu sebeple haksız rekabete de sebebiyetin söz konusu olmadığının belirtildiği, davacı şirket ile dava dışı şirketin aynı iş kolunda (kükürt üretimi) faaliyette bulundukları, aralarında ticari bir rekabetin de bulunduğu, nitekim aralarında haksız rekabet iddiası ile ilgili bir davanın görüldüğü, eldeki davada dava dışı şirkete OSB bünyesinde üretim tesisi izni verilmesinin davacı şirketin ticari menfaatine zarar verebileceğinin dosya kapsamından anlaşıldığı dikkate alındığında; davalı OSB tarafından dava dışı şirkete verilen kükürt üretim tesisi izninin yasal olmadığı iddiası ile iptaline karar verilmesinin davacı şirket tarafından talep edilebileceği, bu itibarla davacı şirketin taraf ehliyetinin ve davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu ancak dosya kapsamından davalı OSB tarafından dava dışı şirkete verilen tesis kurma iznine engel yasal bir düzenleme bulunmadığı, uzman görüşü de alınarak usulüne uygun şekilde verilen tesis kurma izninin iptali talebinin haklı olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetli görülmediği gerekçesiyle; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; verilen tesis kurma izninin yargısal denetimden geçirilmediğini, davalının ihbar olunan şirketin Kırıkkale OSB'de işletme kurmasına ilişkin vermiş olduğu kararın mevzuata aykırı olduğunu, söz konusu şirketin OSB'de kurulmasının çok tehlikeli olduğunu ve OSB Uygulama Yönetmeliği'nin 54 üncü maddesinde OSB'lerde kurulamayacak tesislerin sıralandığını, buna göre; karma OSB’lerde parlayıcı/ patlayıcı/ yakıcı maddelerin üretildiği, depolandığı ve dolumunun yapıldığı tesislerin kurulamayacağının düzenlendiğini, ihbar olunan şirketçe kükürt işi yapıldığını, bu işin niteliği itibariyle parlayıcı/ patlayıcı/ yakıcı maddeleri içerdiğini, söz konusu şirkete izin verilmesinin insan sağlığı ve can güvenliği açısından büyük risk taşıdığını, davalı tarafından insanların can güvenliğinin hiçe sayıldığını, derece mahkemelerince de bu husus göz ardı edildiği gibi rapor dahi aldırılmadığını, ihbar olunan şirkette birden çok kez yangın çıktığını, mevzuatla düzenlenmek istenen hususun, Yönetmeliğe göre OSB'lerde kurulması mümkün olmayan tesislerin belli şartlar altında OSB'de kurulabilmesini sağlamak olmadığını, kaldı ki davalı tarafından alınan uzman görüşünün hukuka uygun olup olmadığının dahi denetlenmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, OSB tarafından verilen tesis kurma izninin kaldırılması isteminin reddine dair tesis edilen işlemin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

18.11.2015 tarihli Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik İle Değişik 22.08.2009 tarihli Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin "Kurulamayacak tesisler" başlıklı 101 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye ve özellikle iptali istenen işlemin davalının genel kurul kararı niteliğinde olmadığının ve bu itibarla davacının aktif husumeti bulunduğu kabulünün yerinde olduğunun, ayrıca uzman görüşü de alınarak usulüne uygun şekilde alınan ihbar olunan şirket tarafından kükürt tesisi kurulması yönündeki kararın iptali talebinin haklı olmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.