"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin emlakçılık yaptığını, müşterileri adına kendisini arsa sahibi olarak tanıtan kişiye 250.000,00 TL ödeme yaparak taşınmaz satışı için anlaşıldığını, davalı noterlikte yapılan işlemle vekaletname verildiğini, daha sonra söz konusu kişinin arsa sahibi adına düzenlenen sahte kimlikle işlem yaptığının anlaşıldığını, müvekkilinin aracı olması ve ticari itibarına zarar gelmemesi için müşterilerin zararını üstlendiğini, davalı noterin dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL'nin 31.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının taşınmaz satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, dava açma ehliyeti bulunmadığını, müşterisine ödeme yaptığına dair belge ibraz edilmediğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, kullanılan kimlikle sistemdeki bilgilerin örtüştüğünü, kişi ile kimlikteki fotoğrafın aynı olduğunu, noterlik işlemi ile zarar arasında illiyet bağı kurulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 250.000,00 TL'yi ticari itibarının zedelenmemesi adına müşterilerine ödediğini dair yazılı delil dosyaya sunmadığı, taşınmazın satışını gerçekleştirebilmesi için sahte olarak Alper isimli kişi adına hazırlanmış olan kimlik kullanılmak suretiyle düzenlenen vekaletname ile davacının vekil tayin edildiği, sahte olarak hazırlanmış kimlikteki bilgiler ile gerçek Alper'in kimlik bilgilerinin birebir örtüştüğü, noterliklerce kimliklerin kontrolünün yapıldığı Kimlik Paylaşım Sisteminde (KPS) ilgili kimlik sahibinin fotoğrafının görünmediğinin bildirildiği, gerekli incelemeler yapılmak suretiyle vekaletnameyi düzenleten noterlikçe yapılacak başkaca kontrolün bulunmadığı, davalı noterin ilgili olayda bir kusuru ve sorumluluğunun olmadığı, sahte olarak hazırlanmış kimliğe dayalı olarak düzenlenen vekaletname kullanılarak bir işlem yapılmadığı, bedelin ödendiği hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı, illiyet bağının olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; fotoğrafın görünmemesi nedeniyle ikinci bir kimlik istenmesi gerektiğini, sahte vekaletname ile dolandırıldığını, illiyet bağının bulunduğunu, kamera görüntülerinde siyah poşet içerisinde para verildiğinin belirlendiğini, davalının kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, gerekli özenin gösterilmediğini, taşınmaz devri için vekaletname verildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacı tarafın satışa konu taşınmaza ilişkin tapu müdürlüğünde satış işlemi yapılmadan, noterlik işlemi sırasında, ödediğini iddia ettiği satış bedeli olan parayı ödediğini ispat edemediği gibi, zararın varlığı kabul edilse bile zarar ile sahte vekaletname ile zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, noterin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun "Noterlerin Hukuki Sorumlulukları" başlıklı 162 nci maddesi,
2. Dairemizn benzer konu hakkında vermiş olduğu 03.07.2018 tarihli ve 2016/18521 E., 2018/7465 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
Yukarıda yer verilen Dairemiz ilamında da belirtildiği üzere; zararın vekaletnameye dayanılarak hukuki işlem yapıldığı tarihte doğacağı, dolayısıyla davalı noter tarafından yapılan işlem ile zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.