Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3612 E. 2024/2299 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın adresinin simsarlık sözleşmesine sonradan eklendiği ve bu değişikliğin taraflarca onanmadığı, dolayısıyla sözleşmenin yazılılık unsurunun eklenen kısım bakımından gerçekleşmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1321 E., 2023/736 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/418 E., 2020/58 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin emlak komisyonculuğu işi ile uğraştığını, davalının aracılık ve danışmanlık hizmeti talep etmesi üzerine 12.06.2016 tarihli "Emlak Komisyoncusu ile Müşteri Arasında Akit" başlıklı sözleşmenin düzenlendiğini, sözleşme uyarınca davalının, gösterilecek taşınmazlardan birini satın alması halinde %3 oranında komisyon ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede yazılı taşınmazların davalıya gösterildiğini, ancak davalının haber vermemesi nedeniyle taşınmaz alımından vazgeçtiğinin düşünüldüğünü, buna rağmen davalının mülk sahibi ile irtibata geçerek taşınmazı aldığının öğrenilmesi üzerine komisyonun ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, alacağın ihtara rağmen ödenmediğinden başlatılan İstanbul 26. İcra Müdürlüğünün 2017/5198 Esas sayılı takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin davacı tarafından 12.06.2016 tarihli sözleşmede gösterilen ve halihazırda oturduğu taşınmazı davacı tarafından verilen bir hizmet ile görmediğini ve taşınmazın davacı ile yapılan görüşmeden 6 ay sonra aldığını, taşınmazın alımı ve gösterilmesinde davacının katkısı bulunmadığını, taşınmazın üzerindeki ilandan bulunarak aldığını, davacının bu taşınmazın alınması ile ilgili hiçbir bilgi vermediğini, sözleşmeye bu dairenin adresinin sonradan aynı kişi tarafından ilave edildiğini, müvekkilinin ibraz edilen belgeyi imzaladığını hatırlayamadığını, davacının iddiasını kanıtlayacak somut bir delil sunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre 12.06.2016 ... Sitesi B blok D:8 '1.650.000 USD' '...' '...' yazıları ve imzaların bir kalem, diğer yazıların farklı fiziki evsafta ikinci bir kalem ile yazılmış oldukları, inceleme konusu belgedeki ... isim yazısı ile metin bölümündeki yazılar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklıklar saptandığının açıklandığı, sözleşmede iki farklı kalem kullanılmış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle dava konusu taşınmazın adresinin sözleşmeye daha sonra eklendiği kanaatinin oluştuğu, aksine delilin davacı tarafından sunulmadığı, ayrıca sözleşmenin 12.06.2016 tarihinde imzalandığı, sözleşmede sürenin olmadığı, örf adet gereği sözleşmelerin en fazla 3 aylık olduğu, dava konusu ... Mahallesi, 1600 Ada, 7 parselde bulunan B blok 8 nolu taşınmazın 23.12.2016 tarihinde yani sözleşmenin süresi dolduktan, sözleşme sona erdikten sonra satışının yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; sözleşme metninde farklı kalemler kullanılmasının da sözleşmede tahrifat yapıldığı anlamına gelmeyeceğini, davalının bilgisi dahilinde sözleşmeye eklenen bu adresin farklı bir kalem kullanılarak yazılmış olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile müvekkilinin davalıya danışmanlık ve aracılık hizmeti verdiğini, taşınmazın satın alınması nedeniyle müvekkilinin sözleşmede belirlenen %3 oranındaki ücrete hak kazandığını, senede karşı ileri sürülen iddialara karşı ileri sürülecek iddiaların ancak kesin delille ispat edilebileceğini ve tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; TBK'nın 520/3 üncü maddesine göre sözleşmenin yazılı şekilde yapılması gerektiği, yazılı şeklin unsurlarının mevcut olup olmadığının genel hükümlere göre belirlenmesi gerektiği, somut olayda, taraflarca düzenlenen yazılı sözleşmenin mevcut olduğu ancak 2.500.000 USD bedelli taşınmazın sözleşmeye sonradan eklendiğinin anlaşıldığı, HMK'nin 207 nci maddesi uyarınca "Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa inkâr halinde göz önünde tutulmaz" hükmü somut olayda uygulandığında, sözleşmeye sonradan eklenen bu kısımların imzalanmaması nedeniyle yazılılık unsurunun gerçekleşmediği ve dava konusu taşınmaz için taraflarca usulüne uygun şekilde düzenlenmiş bir simsarlık sözleşmesinin bulunmadığına ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararı ve gerekçesinin isabetli olduğu, bununla birlikte mahkemece, bu gerekçenin yanında sözleşmenin ifası için gerekli makul süre yönünden de davanın reddine karar verildiği belirtilmiş ise de çift gerekçeyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, Taşınmaz Ticareti Hakkındaki Yönetmelik'in davaya konu simsarlık sözleşmesinden sonra yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sözleşme tarihinde simsarlık sözleşmesinin süresine ilişkin pozitif bir düzenleme bulunmadığı, çift gerekçe yazılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karardaki ikinci gerekçenin hükümden resen çıkarılması ve gerekçenin düzeltilmesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, TBK 520 nci maddesine uygun tellallık sözleşmesi nin mevcut olduğunu, senede karşı senet ile ispat kuralı gereği mahkemece tanık beyanlarının dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme yapılarak verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Türk Medeni Kanunu 6 ncı maddesi,

2. Türk Borçlar Kanunu 520 nci maddesi.

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 207 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, hükme dayanak teşkil eden Adli Tıp Kurumu raporu ile dava konusu taşınmazın adresinin sözleşmeye daha sonra eklendiğinin ve taraflarca bu değişikliğin onanmadığının anlaşılmasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.