Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3642 E. 2024/1877 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında taşınmaz paylaşımında davalının fazladan aldığı iddia edilen payın bedelinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıya fazladan pay verdiğine ve bedelini alacağına dair iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında verilen davanın reddi kararı hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın esastan reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ve kardeşlerinin babalarından kalan taşınmazları paylaştıklarını, paylaşım esnasında davacının davalıya kendi hissesinden fazla pay verdiğini, bu fazla payın karşılığını davalının müvekkiline nakit olarak ödeyeceğini veya yeni paylaşımlarda davacıya fazla pay vereceğini söylediğini ancak bunları gerçekleştirmediğini iddia ederek davalının fazladan aldığı payın bedelinin hesap edilerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın tüm mirasçılar aleyhine açılması gerektiğini, davacı tarafın alacağının belli olması gerektiğini, kardeşlerin aralarında anlaşarak dairedeki haklarından borçlu bulundukları müvekkili lehine feragat ettiklerini ve davacının iddia ettiği gibi fazladan alınmış hisse karşılığının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2013 tarihli ve 2011/327 E., 2013/61 K. sayılı kararıyla; "Mahkememizce toplanan deliller, tarafların beyanları, diğer tutanaklar ve tüm dosya kapsamından; ispat olunamaması nedeniyle davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 22.09.2014 tarihli ve E. 2013/25047, K. 2014/27955 sayılı kararıyla; "Mahkemece kararda “Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından ” gerekçesine yer verilmiş, somut bir gerekçeye değinilmemiştir. O halde mahkemece gerekçeli karar verilmesi gerekirken, taraf delilleri dahi toplanmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; " davacının fazla aldığı pay karşılığında nakit ödeneceği ya da başka paylaşımda pay verileceği iddiasının dosya kapsamındaki sözleşmelerde düzenlenmediği ve davacının iddiasını TBK 237. madde uyarınca resmi senetle ispat edemediği ayrıca arsa sahiplerinin payının yüzde 54 de çıkarıldığı iddiasını yine resmi şekilde ispat edemediği görülmekle davacının kendi hür iradesiyle Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesi ve tamamlayıcı sözleşmeleri imzaladığı sözleşmelerin hukuken geçerli olduğu anlaşılmakla" gerekçeleriyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, bilirkişice yapılan hesaplamalar ile müteahhide verilen hissenin %46, mirasçılara verilen hissenin %54 olduğunun tespit edildiğini, davalının payı tam bir daire almasına yetmeyince davacının davalıya talebi üzerine fazladan %1 pay vererek bir tam daire almasını sağladığını, davalının davacıya sonraki paylaşımlarda bu pay değerini pay olarak ödeyeceğini söylediğini, ancak bu vaadini yerine getirmediğini, bu yüzden açılan dava ile bu payın karşılığının talep edildiğini, davacıdan hisse devrini aldığını kabul eden davalının, bu fazla payın karşılığını ödediğini ispatlamak zorunda olduğunu, yani ispat yükünün yer değiştirdiğini, %1 lik pay devrinin tapuda yapıldığını, taraflar yakın akraba oldukları için bu işlemin yazılı yapılmasının zorunlu olmadığını ve davalının 08.02.2021 tarihli dilekçesinde iddialarını kabul ettiğini iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmazdan fazla pay aldığı iddia edilen davalıdan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, bozma ilamı ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle alacak iddiasında bulunan davacının iddiasınını ispatlayamamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.