"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1070 E., 2023/409 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/176 E., 2021/139 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; bazı sağlık hizmeti sunucularınca Kuruma fatura edilen sağlık hizmeti alacaklarından, faturalar üzerinde gerçekleştirilen ilk inceleme sonucunda sözleşme ve SUT hükümlerine aykırılık tespit edilmesi nedeniyle yapılması kararlaştırılan kesinti işleminin, Kurum bünyesinde çalışan kişi veya kişilerin sağlık hizmet sunucularından rüşvet alarak bilgisayar sisteminden sildiği, bu şekilde rüşvet veren ve alan taraflarca Kurumun zarara uğratıldığının üçüncü kişilerce ihbar edilmesi üzerine ihbarda adı geçen sağlık hizmet sunucularının belirtilen dönemlere ilişkin faturalarında yapılan kesintilerin incelendiğini, yapılan teftiş sonucunda davalıların ortağı olduğu ... Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinin 2012 yılı Ağustos ayına ilişkin fatura alacağından ilk inceleyici doktor tarafından yapılan kesinti işleminin hukuka aykırı olarak silindiğinin tespit edildiğini, davalıların maddi menfaat elde etmek kastıyla Kurumu zarara uğrattığını ve kurum alacağından sorumlu olduklarını belirterek; alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazların iptaline, Kurum lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ödeme emrinde takibe dayanak hiçbir belge bulunmadığını, borcun sebebinin dahi belirtilmediğini, davacının icra takibinde dayanmadığı delillere bu davada da dayanamayacağını, adı geçen şirket borcu nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, şirketin borcu dolayısıyla çalışanlarına gidilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ..., süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporuyla davalı borçlular tarafından yapılan itirazın haklı olduğunun tespit edildiği ve davacının takibe dayanak 466 adet MEDULA hastane takip işlemi ile ilgili davalıların sorumluluğunu ispatlar mahiyette dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, Kurum kayıtlarından ve soruşturma raporundan davalıların Kurumu zarara uğrattığının sabit olduğunu, müfettiş raporu ve yargılamada alınan bilirkişi raporu arasında fahiş bir fark bulunduğunu, bu konuyu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde belirtilmiş olmalarına rağmen Mahkemece çelişkinin giderilmesi amacı ile tekrardan dosyanın bilirkişiye tevdi edilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu esas alınıp, dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle verilen kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi uyarınca fatura edilen alacaktan SUT ve sözleşme hükümlerine aykırılık nedeniyle kesinti yapılmasına karar verilmiş olmasına rağmen kesinti kararının hukuka aykırı olarak silinmesine bahsi geçen şirketin ortağı ile müdürü olan davalıların kusurlu ve hukuka aykırı eylemlerinin yol açıp açmadığı, dolayısıyla ödenmemesi gereken tutarın ödenmesi suretiyle oluşan Kurum zararından sorumlu olup olmadıklarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ve 50 nci maddeleri,
2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun'un (6102 sayılı Kanun) 644 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi atfı gereği 553 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları,
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 49 uncu maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Limited şirkette, şirketin üçüncü kişilerle yaptığı işlemlerden dolayı bizzat şirket tüzel kişiliği sorumlu olur. Bunun sonucu olarak kanunla düzenlenen bazı istisnai durumlar dışında limited şirket ortaklarının ve müdürünün şirket alacaklıları karşısında sorumlulukları yoktur.
2. Kural, tüzel kişilik organının yaptığı işlem ve eylemlerin sonuçlarından tüzel kişiliğin sorumlu olması ise de, 6102 sayılı Kanun'un 553 üncü maddesi gereği limited şirketin yönetim kurulu üyeleri veya fiili yöneticileri, kanundan ya da esas sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal etmeleri halinde şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.
3. Buna göre yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin veya müdürün şirket alacaklılarının uğradığı zarardan sorumlu tutulabilmesi için bu kişilerin kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille zarara neden olduklarının ispatlanması gerekir.
4. Davacı vekilince, davalıların her ikisinin de ortağı birinin ise aynı zamanda müdürü olduğu, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin tarafı olan dava dışı şirketin 2012 Ağustos ayı faturaları üzerinde yapılan ilk inceleme sonucunda, alacağından kesinti yapılmasına karar verildiği, ancak kesinti kararının bilgisayar sisteminden hukuka aykırı olarak silindiği, bu nedenle fatura tutarının tamamının ödenmesi sonucunda Kurumun zarara uğradığı, davalıların hukuka aykırı olarak maddi menfaat temin etme amacında olup zarara sebep olduğu iddia edilmiştir.
5. Her ne kadar dosya içinde bulunan SGK teftiş raporuyla ilk inceleyici doktor tarafından kesinti kararı verildiği, bu karara bahse konu sağlık hizmet sunucusu şirket tarafından itiraz edildiği ancak itiraz komisyonunun toplanarak bir karar vermemiş olmasına rağmen kesinti kaydının soruşturma raporunda adı geçen kişi tarafından bilgisayar sisteminden mevzuata aykırı olarak silindiği ve bu suretle Kurumun zarara uğradığı tespit edilmiş ise de, davacı Kurumun kendi çalışanı tarafından yapılan kesinti silme işleminin davalıların rüşvet verme gibi hukuka aykırı eylemleri sonucunda yapıldığına ilişkin dosya içinde herhangi bir delil bulunmamaktadır.
6. Diğer bir ifadeyle davalıların, davacı Kurumun zararına olarak ortağı ve yöneticisi oldukları şirketin haksız kazanç elde etmesine sebep teşkil eden hukuka aykırı bir eyleminin bulunduğu ispat edilemediği anlaşılmakla davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.