"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin 2011 yılında işlerinin kötüye gitmesi üzerine davalılarla para alıp verme ilişkisi başladığını, süregelen durumda müvekkillerinin 1.466.000,00 TL borç para almalarına karşın davalılar tarafından 5.160.000,00 TL borçlandırıldıklarını, müvekkillerinin ödeme yapamaması üzerine bir kısım taşınmazların satış göstermek suretiyle devredildiğini, gerçekte satış yapılmadığını, tehdit ve teminat maksadıyla devirlerin yapıldığını, davalılar hakkında suç duyurusunda bulunmaları üzerine cezalandırılmalarına karar verildiğini, davalılara çek, senet, altın ve nakit olarak ödeme yaptıklarını, ayrıca müvekkillerinin eniştesinin ortağı olduğu şirkete ait taşınmazların da devredildiğini, davalıların tahsil ettiği yaklaşık 3.200.000,00 TL'nin tefecilik ve cebirle haksız bir şekilde elde ettiklerini, fazla alınan miktarın iade edilmesini gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 200.000,00 TL'nin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacıların beyanına göre teminat maksatlı temlik sözleşmesi bulunduğunu, bu kapsamda inançlı işlemlerin yazılı delille ispatlanması gerektiğini, taraflar arasında ticari ilişki olduğuna dair ifadenin gerçek olmadığını, taşınmazların çoğunluğunun bedelleri ödenerek üçüncü kişilerden alındığını, davacılardan alınan taşınmazların da bedelinin ödendiğini, iddia edilen çeklerle ilgilerinin bulunmadığını, senetlerin de bilgileri dışında olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2017 tarihli ve 2015/141 E., 2017/64 K. sayılı kararıyla; taraflar ve yakınları arasında bir kısım para alışverişi ve gayrimenkul alım satımı gerçekleştirildiği belirlenmiş ise de, davalıların davacılardan cebir ve tehdit yolu ile para ya da gayrimenkul aldıklarına ilişkin davacının iddiasını kanıtlayacak herhangi bir delil sunulmadığı, davalıların cebir ve tehdit kullanarak fazladan tahsilat yaptıklarına dair herhangi bir kesinleşmiş mahkumiyet kararı ya da başkaca bir delil ortaya konulmadığı, herhangi bir cebir, tehdit ya da iradeyi sakatlayıcı davranış olmaksızın karşılıklı mutabakatla gerçekleştirildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2017 tarihli ve 2017/1378 E., 20171697/107 K. sayılı kararıyla; davalılar Satılmış ve Serdar'ın Ankara 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/504 Esas sayılı dosyasında tefecilik yapmak suçundan mahkum oldukları ve dosyanın temyiz aşamasında olduğu, ceza davasının bekletici sorun yapılarak deliller toplanıp değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulması gerektiğinden bahisle davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile karar kaldırılarak yargılamanın yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen ceza mahkemesi kararında, tefecilik suçunun unsurlarının varlığı yönünde tespit ve değerlendirmeler yapılmış olmakla birlikte, tefecilik kapsamında davacılar tarafından alınan para miktarı ve ödenen para miktarı konusunda somut bir tespitin yapılmadığı, dava dilekçesinde davalılardan alınan borç miktarının 1.466.000,00 TL ana para olduğu beyan edilmesine karşın, Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada davacı ...'in müşteki sıfatıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği 12.09.2012 tarihli şikayet dilekçesinde; davalılardan (Satılmış ve Serdar) 2010 yılı içerisinde 300.000,00 TL, üç ay sonra 200.000,00 TL, daha sonra 60.000,00 TL ve 70.000,00 TL, 65.000,00 TL borç aldıklarını, ardından davalıların kendilerine 200.000,00 TL daha borç verdiğini, aynı şahısların kendisine 1.000.000,00 TL daha borç verdiğini beyan ettiği, böylelikle toplam 1.895.000,00 TL alındığının ifade edildiği, tapu kayıtlarının yapılan incelenmesinde, söz konusu taşınmaz devirlerinde davalılar arasındaki borç-alacak ilişkisini somut şekilde ortaya koyan herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacılar tarafından davalılardan alındığı beyan edilen para karşılığında borç miktarını aşan ödeme yapıldığı hususunun tespit edilemediği, iddianın ispat edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; davalıların ceza yargılamasında tefecilik suçundan mahkum olduklarını, kaldırma kararı gereğince değerlendirme yapılmadığını, kesinleşmiş karara göre fazla para alındığının belirlendiğini, ceza dosyasındaki beyanların dikkate alınmadığını, davalılardan ne kadar alındığı, müvekkillerin ne kadar iade ettiğinin araştırılması, davalı ...'ın beyanında geçen daire bedellerinin belirlenmesi, çek ve diğer ödemelerin de göz önüne alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olduğu, alınan borç miktarından fazla ödeme yapıldığı hususunun tespit edilemediği, davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tefecilik kapsamında yapıldığı iddia edilen fazla ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, bilirkişi raporu, taraf beyanı, dosyadaki bilgi ve belgelerden borç miktarını aşan ödeme yapıldığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.